2024 ABD başkanlık seçimleri, dünyanın dört bir yanından ilgi çeken bir siyasi olay. Bu seçimlerde, Kamala Harris’in olası başkanlık adaylığı, tarihte ilk kadın başkan seçilme ihtimalini de beraberinde getiriyor.
Başkan Joe Biden’ın 2024’te yeniden aday olmayacağını açıklamasıyla, Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in adaylığı ön plana çıktı. Bu karar beklenmedik bir gelişme oldu ve Biden’ın yaşına bağlı sağlık endişeleriyle ilişkilendiriliyor.
Biden ve Trump, 10 Mayıs’ta canlı bir televizyon tartışmasında karşı karşıya geldi.
Eski Başkan Donald Trump, yaklaşık iki yıl önce 2024 seçimlerinde yarışacağını duyurmuştu. Trump’ın olası rakibi olarak, Biden’ın adaylığı düşünüldüyse de, Mayıs ayında yaşanan tartışmanın ardından Biden’ın adaylıktan çekilmesi bekleniyordu. Biden’ın çekilmesiyle, Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Demokrat Parti’nin adayı olarak öne çıktı.
Donald Trump’ın seçim kampanyası hakkında daha fazla bilgi edinmek için haberleri takip edin.
Harris, yarışa geç katılmasına rağmen, Trump ile başa baş bir yarış içinde. Ancak, ABD’nin ilk kadın başkanına hazır olup olmadığı büyük bir soru işareti olarak kalıyor.
1937’de Gallup, Amerikan halkının kadın bir başkana oy verme olasılığını araştırmıştı. O zaman sadece %33’ü evet demişti. Neredeyse 100 yıl sonra, ABD bir kez daha bir kadın başkan adayına tanıklık ediyor.
Trump ve Harris, 10 Eylül’de ilk kez canlı bir televizyon tartışmasında karşı karşıya geldi.
2016’da Hillary Clinton’ın adaylığı sırasında cinsiyet konusu büyük ölçüde ön planda değildi. Ancak, Harris’in kampanyasında cinsiyet önemli bir rol oynuyor.
Anketler, cinsiyet temelli bir ayrım gösteriyor. Harris, kadın seçmenler arasında Trump’ı %54’e %42 oranında geride bırakırken, Trump erkek seçmenler arasında Harris’i %55’e %41 oranında geride bırakıyor.
Bazı kadın seçmenler, 2016’da Clinton’ın seçimi kaybetmesinden hayal kırıklığı duyduklarını söylüyor. Ancak, diğerleri bu seçimin bir kadının ABD başkanlığı fikrini normalleştirmeye yardımcı olacağını düşünüyor.
US News, 18-34 yaş arası 2000’den fazla gençle yaptığı ankette, çekişmeli eyaletlerdeki genç seçmenlerin %80’inden fazlasının bir kadının başkanlık yapabileceğine inandığını ortaya koydu. Ancak, bu görüş cinsiyete, siyasi görüşlere ve dine göre değişiklik gösteriyor.
Aynı ankette, gençlerin %68’i ABD’nin kadın bir başkana hazır olduğunu düşünürken, %10’u bu görüşe katılmadı.
Kamala Harris, mitinglerinde sıklıkla bu konuya değiniyor. Son zamanlarda yaptığı bir konuşmada, ABD’nin ilk kadın başkanını seçmeye “kesinlikle” hazır olduğunu söylemişti.
Harris’in farklı gruplardan oy potansiyeli olması, Demokrat Parti’nin geniş bir seçmen tabanına hitap etmesini sağlıyor.
Harris, kadın seçmenler, siyah Amerikalılar, Asya kökenliler, gençler ve orta sınıf arasında geniş bir destek kitlesi oluşturuyor. Bu gruplara hitap etme becerisi, hem kişisel kimliğiyle hem de siyasi görüşleriyle ilgili.
Kadın Seçmenler: Harris, ABD’nin ilk kadın başkan yardımcısı olarak kadın seçmenler arasında önemli bir desteğe sahip. Kadın hakları, eşit ücret ve kürtaj gibi konularda savunduğu politikalar, özellikle Demokrat Parti’ye eğilimli kadın seçmenler arasında onu çekici kılıyor.
Siyah Amerikalılar ve Diğer Azınlık Gruplar: Harris’in hem siyah hem de Asyalı-Amerikalı kökenli olması, bu gruplar arasında dikkat çekmesini sağlıyor. Azınlık haklarına verdiği destek, ayrımcılık karşıtı politikaları ve göçmen hakları konusundaki duyarlılığı, bu grupları harekete geçirebiliyor.
Genç Seçmenler: Harris’in sosyal adalet, iklim değişikliği ve eğitim gibi konularda daha ilerici politikalara olan desteği, genç seçmenleri kendisine çekiyor.
Eğitimli Orta Sınıf: Harris, California Başsavcısı ve ABD Senatörü olarak hukuk alanında güçlü bir kariyere sahip. Bu, onu özellikle eğitimli orta sınıf seçmenler için güvenilir bir isim haline getiriyor. Vergi reformları, sağlık ve ekonomi politikaları gibi konularda gösterdiği duruş, bu kesimden destek kazanmasını sağlıyor.
Harris’in seçim kampanyasında öne çıkan söylemler, sosyal adalet, ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi ve kadın haklarının korunması gibi konuları içeriyor. Harris, sağlık harcamalarında yıllık 2 bin dolar sınırı önerisini destekliyor. Ayrıca, asgari ücretin artırılması, ücretli aile izni sağlanması ve eğitimde fırsat eşitliği gibi vaatlerle, düşük ve orta gelirli kesimlere hitap ediyor.
Ayrıca işsizlik, yüksek maliyetli sağlık harcamaları ve ayrımcılık gibi konularda, azınlık gruplara yönelik çözümler sunmayı hedefliyor. Bu vaatlerle, ABD’deki sosyal reform taleplerini gündeme getirmeyi amaçlıyor.
GÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGÜNDEM
5 saat önceGENEL
5 saat önceGENEL
5 saat önceGENEL
5 saat önceGüvenliğiniz bizler için önemli. Bu yüzden gizlilik politikası sayfamızı inceleyiniz.