Eyüpspor’un 10 numaralı yıldızı Emre Akbaba, kariyer yolculuğunun önemli noktalarını ve bilinmeyen yönlerini paylaştı. Kırılma anlarına ve unutamadığı anılara değinirken, geleceğe dair hedeflerini de açıkladı.
– Hoş geldin Emre, nasılsın? Neler yapıyorsun?
Sezon başında Eyüpspor’a transfer oldum ve yoğun bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz.
– Kamp süreci nasıl geçti peki? Eyüpspor’da kendini nasıl hissediyorsun?
Yoğun ve zorlu bir kamp dönemi geçirdim. Belki de kariyerimin en ağır kampıydı.
– Hemen o konuya değinelim. Günde üç idman yaptığınızı, sabah 6’da uyandığınızı duyduk. Arda Turan’ın Simeone metotlarını uyguladığı söyleniyor. Bu metot hakkında ne düşünüyorsun?
İlk sabah 6.45’te uyandığımda Arda Hoca’yı gördüm. ‘Günaydın Komutanım’ dedim gülerek. Ancak Süper Lig’in ilk iki haftasına baktığımızda en çok koşan takım bizdik. Demek ki bizim için doğru bir metot olmuş.
– Arda Turan’la nasıl bir iletişiminiz var? Eyüpspor’a transfer olmadan önce ne konuştunuz?
Geçtiğimiz sezon Galatasaray maçını izlemeye geldi Arda Hoca. Sezon sonunda sözleşmem biteceği için benimle görüşmeye geldi. Daha önce böyle bir şey görmedim. Bana planlarını ve projelerini anlattı. Uygulamak istediği taktiği açıkladı. O gün sportif anlamda benim için en doğru yerin Eyüpspor olacağını anlamıştım.
Koşu mesafelerinin Süper Lig’deki üst takımlarla aynı seviyede olduğunu belirtti. Ben de her zaman koşu mesafem yüksek olmuştur. Bu anlamda faydalı olacağımı düşündüm.
– Arda Turan’la hem futbolcu hem de hoca olarak çalışma fırsatın oldu. Ne gibi farklılıklar gözlemledin?
Arda Turan, futbolculuk ve hocalığın dışında çok özel bir insan. İlk A Milli Takım’a gittiğim dönemde milli takımın kaptanıydı ve Barcelona’da oynuyordu. Alanyaspor’dan gelen bir futbolcuydum, benimle ilgilenmesi önemliydi. Burak Yılmaz ve Selçuk İnan da aynı şekilde. Çok değerli hissettirdikleri için minnettarım.
Daha sonra Galatasaray’da beraber oynadık ve bir kaptanının nasıl davranması gerekiyorsa öyle davrandı. Şimdi de hocam oldu. Herkese aynı şekilde davranıyor ve ayrım yapmıyor. Çok başarılı bir hoca olacağını düşünüyorum. Çok iyi bir ekibi var ve tüm takıma iyi enerji veriyorlar.
– Şimdi biraz geriye gidelim. Alanyaspor’dayken hem Fenerbahçe hem de Galatasaray seni istiyordu. Son güne kadar çok talep gören bir oyuncuydun. Bu ilgi sana nasıl hissettirdi?
O dönemde yabancı sınırlaması da yoktu. Hem Galatasaray hem de Fenerbahçe’nin beni istemesi çok değerliydi. Gurur vericiydi.
– Fatih Terim o dönemde Galatasaray’ın hocasıydı. Seni ikna etme sürecinde özel bir konuşma geçti mi aranızda?
Son güne kadar hocayla konuşmadım, ancak Galatasaray’a gitmem gerektiğini bir şekilde ifade etti. ‘Burası senin için iyi olur. Hem biz seni istiyoruz hem de taraftar seni istiyor’ dedi. Zaten ben de istiyordum.
– Galatasaray’a transfer olduktan sonra Fatih Terim’le aranız nasıldı?
Fatih Terim de çok özel bir insan. Dışarıdan sert görünebilir ama zor zamanlarınızda her zaman yanınızda olur. Sizi hiçbir zaman bırakmaz. Sakatlık yaşarsınız, yine de size çok iyi davranır. Örneğin Omar Elabdellaoui’nin yaşadığı talihsiz kazanın ardından örnek olacak bir davranış sergiledi hoca.
Hocayla anılarımızı bazen arkadaşlarıma anlatıyorum. Sallamayı çok severdi. Anlatırken gülüyorlar ve keşke biz de Fatih Terim’le çalışabilseydik diyorlar. Şu an anılarımıza dair net olarak bir şey anlatmasam daha iyi (gülüyor).
– Komik anıların dışında aranızda özel bir bağ oluşturan anılarınız var mı peki?
Sakatlandığım dönemde ilgilenmesi ve her zaman sahip çıkması… Bir gün kuzenlerimle Fransa’daydım. Kardiyo yapmak için havuza girmem gerekiyordu. Havuzdayken Fatih Terim beni aradı. Kuzenime ve abime ‘Fatih Terim arıyor’ dedim. Millet bağırıyor havuzda. Nasıl cevap vereceğim diye tedirgin oldum.
– O anda telefonu açtın mı?
Açtım, beş on saniye kalp krizi geçirdim. Sakatlığımın durumunu sordu. Nasıl olduğumu öğrenmek istedi.
– Şimdi sakatlığın konusuna gelelim. Maalesef olumsuz süreçler yaşadın. Sakatlıktan dolayı inişli çıkışlı dönemler geçirdin. Bu süreçte neler hissettin, geri dönüş sürecinde neler yaşadın?
Sakatlıklar, futbolun bir parçası. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak insanı etkiler. İnancımdan dolayı hiçbir zaman ‘neden’ ve ‘keşke’ kelimelerini kullanmadım. Rize’deki sakatlığımdan sonra psikologla görüşürken ayağıma baktığımda 6-8 ay sonra inşallah sahada olurum diye düşündüğümü söyledim. Psikoloğum bana ‘senin tedavi sürecin Rize’de başlamış zaten’ dedi. Hiçbir zaman keşke demedim, her zaman ‘vardır bir hayır’ dedim.
Sakatlandığım için bir sonraki sezon lisansım çıkmamıştı. O dönemde Levent Şahin, Fatih Terim’in yardımcısıydı. Bana ‘Hayatımda sakatlık durumunda senin kadar çalışan bir insan görmedim’ dedi. Bazen 3-4 saat çalışıyordum. Daha sonra tekrar sahaya çıktığımda bunun meyvesini aldım.
– Bu tür sakatlıklar veya olumsuz durum yaşayan genç futbolcu adaylarına neler önerirsin?
Her zaman şunu söylerim. Eğer maça çıkamıyorsanız, oynayanlardan daha fazla antrenman yapmanız lazım. Oynamadığım dönemlerde ekstra çalışmalar yapıyorum. İzin yapmıyorum. İdmanlardan sonra ekstra koşuyorum. Sakatlık dönemi de böyledir. Uzun zaman oynamadığınız için döndüğünüzde ekstra çalışmalısınız ki eski seviyenize tekrar dönebilesiniz.
– Daha sonra Adana Demirspor’da yeni bir sayfa açtın. Geleceğe yönelik hedeflerin nelerdir? Şimdi Eyüpspor’dasın. Neleri başarmak istiyorsun?
Adana Demirspor’da oynarken Avrupa’da oynama şansımızı kaybettik. Bir penaltı uzaklıktaydık. Bu çok içimde ukde kaldı. Adana’yla Avrupa’da maça çıktığımızda insanların çok mutlu olduğunu gördüm. Gruplara kalsaydık güzel olacaktı.
– Kişisel hedeflerin nedir?
Eyüpspor’da başarılı maçlar çıkararak iyi bir sezon geçirmek istiyorum. Gol katkısı da yapmak istiyorum. Tabii ki bir adaptasyon süreci de var. Zaman gösterecek.
– EURO 2024’te A Milli Takım’ın performansı hakkında ne düşünüyorsun? Geriye dönüp baktığında keşke ben de orada olsaydım dedin mi?
Öncelikle çok iyi bir turnuva geçirdik. Herkesi tebrik ediyorum. Tabii ki ben de olsaydım sonradan girip katkı sağlayabilirdim diye de düşündüm. Geçtiğimiz sezonun sonunda 5 maç oynayamadığım için oynayabilme şansımız kalmamıştı.
– Kerem Aktürkoğlu’nun Benfica transferi hakkında neler söylemek istersin?
Kerem Aktürkoğlu’nu tebrik ederim buradan. İzlanda’ya 3 gol attı. Mesaj atmadım, çok kişi atmıştır zaten. Benfica’ya gitti. Onun adına çok mutlu oldum. İnşallah orada çok başarılı olur. Her zaman Avrupa hedefi vardı. İyi bir kulübe gitti.
Kerem’i ilk gördüğümde, 3. Lig’den gelmiş olmasına rağmen ‘Bu çocuk oynar’ dedim. İnsan hemen fark ediyor yani. Ona da söyledim zaten, ‘Sen oynarsın merak etme’ dedim.
– Kariyerinde oynadığın takımları söyleyeceğim ve senden bunları tek kelimeye sığdırmanı istiyorum.
Alanyaspor (Ev) Galatasaray (Çocukluk) Adana Demirspor (Tutku) Eyüpspor (Aile).
News
