DOLAR 34,1026 0.24%
EURO 38,1457 0.1%
ALTIN 2.874,391,62
BITCOIN 21569660.20422%
İstanbul
23°

PARÇALI BULUTLU

05:19

SABAHA KALAN SÜRE

Uzmanından ‘ketojenik diyet’ uyarısı: ‘Ketojenik diyet kısa süreli uygulanmalı’
10 okunma

Uzmanından ‘ketojenik diyet’ uyarısı: ‘Ketojenik diyet kısa süreli uygulanmalı’

ABONE OL
Eylül 5, 2024 08:46
Uzmanından ‘ketojenik diyet’ uyarısı: ‘Ketojenik diyet kısa süreli uygulanmalı’
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ketojenik diyetin kısa süreli uygulanması gerektiği konusunda uzman uyarısı: “Ketojenik diyet kısa süreli uygulanmalı”

Diyetisyen Büşra Nur Enez Baş:

“Yüksek protein ve yağ içeren bir diyet planı, kalp, böbrek ve kemik sağlığı için riskler taşır.”

KAYSERİ – Son yıllarda popülerleşen ketojenik diyetin kalp, böbrek ve kemik sağlığı üzerindeki olası risklerine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Büşra Nur Enez Baş, “Ketojenik diyet, kısa süreli olarak ve doktor gözetimi altında uygulanabilir ancak uzun vadeli bir diyet planı olarak uygun değildir” dedi.

Kayseri Acıbadem Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Büşra Nur Enez Baş, günümüzde sıkça tercih edilen, yüksek yağ ve düşük karbonhidrat prensiplerine dayanan ketojenik diyet hakkında önemli bilgiler paylaştı. Ketojenik diyetin ilk olarak 1911 yılında, Parisli bir doktor çifti tarafından epilepsi nöbetlerini kontrol etmek amacıyla kullanıldığını belirten Diyetisyen Enez Baş, daha sonra Mayo Kliniği’nin bu diyetin epilepsi ataklarına etkisini ortaya koymasıyla tıp dünyasının ilgisini çektiğini ve yaygınlaştığını anlattı.

Ketojenik diyetin büyüme ve gelişme için yeterli protein, minimum karbonhidrat ve enerji ihtiyacının fazlasını oluşturan yağ içerdiğini belirten Diyetisyen Enez Baş, “Ketojenik diyete genellikle bir açlık periyodundan sonra başlanır. Karbonhidrat içeren sıvılar ve yiyecekler verilmez, kan şekeri düzenli olarak izlenir. Ketojenik diyetle kanda keton cisimcikleri oluşabilmesi için günlük karbonhidrat tüketimi 50 gramı geçmemelidir. Diyeti başlatmak ve sürdürmek zor olduğu için, karbonhidratların kademeli olarak kısıtlanması uyumu kolaylaştırır” dedi.

“Aşırı susuzluk, baş ağrısı ve karın ağrısına yol açabilir”

Diyetisyen Enez Baş, temel amacın enerji üretiminde glikoz yerine keton cisimciklerinin kullanılması yoluyla yağ kaybı sağlamak olduğunu vurguladı. Ancak kontrollü bir şekilde uygulanmadığı takdirde bazı yan etkiler ortaya çıkabileceğini de ekledi. “En sık görülen ve fark edilen belirti genellikle ağız kokusudur. Aşırı susuzluk, sıvı kaybı, bulantı veya kusma, ishal, karın ağrısı, baş ağrısı hatta bilinç bulanıklığı gibi yan etkiler de görülebilir. Ayrıca, yüksek protein ve yağ içeren bir diyet planı kalp, böbrek ve kemik sağlığı için de riskler taşır” dedi.

Diyetisyen Enez Baş, bu diyetle süt ürünleri, buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, pirinç gibi tahıllar, meyve ve meyve suları, havuç, patates gibi kök sebzeler, fasulye, nohut, mercimek gibi baklagillerin kısıtlanmasının kalsiyum, vitamin ve mineral eksikliğine yol açabileceğini belirtti. Yapılan çalışmalar, bu diyetin bağırsak mikrobiyotasının hem çeşitliliğinde hem de sayısında azalmaya neden olduğunu göstermiştir.

Baş, fermente gıdaların bağırsak mikrobiyota çeşitliliği ve sağlığını iyileştirdiği için, keton kontrolü yapılarak diyete eklenmesinin sindirime yardımcı olacağını sözlerine ekledi.

“İştahta azalma ve yağ yakımında artış gözlemlenebilir”

Ketojenik diyetin kilo verme mekanizmasını açıklayan Diyetisyen Enez Baş, “Öncelikle, proteinlerin daha yüksek tokluk etkisi nedeniyle iştahta azalma, iştah hormonları üzerindeki etkisi ve keton cisimciklerinin iştah baskılayıcı etkisi görülür. İkinci olarak, yağ üretiminde azalma ve keton cisimcikleri oluşumu için yağ yakımında artış olur. Üçüncüsü, proteinlerin termojenik etkisi sayesinde açlığı kontrol etmeye yardımcı olur ve yağ metabolizmasını iyileştirerek kilo kaybı sağlayabilir” dedi.

Karbonhidrat bakımından zengin gıdaları taklit eden ürünleri kullanan yeni ketojenik diyet türlerinin diyete uyumu artırabileceğini ifade eden Diyetisyen Enez Baş, vücut fonksiyonları için ketojenik diyet sonrası normal beslenmeye kademeli bir geçişin önerildiğini söyledi.

“3 hafta ile birkaç ay arasında yapılabilir”

Ketojenik diyetin kısa süreli uygulanmasını tavsiye eden Diyetisyen Enez Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir tedavinin parçası olduğunda, kısa süreli olarak ve doktor gözetimi altında uygulanabilir ancak uzun vadeli ve sürdürülebilir bir diyet planı değildir. Uzun vadeli etkisi bilinmediği için, kısa süreli; 3 haftadan birkaç aya kadarlık süreçlerde yapılması güvenlidir. Bağırsak mikrobiyotasındaki bakteri zenginliği ve çeşitliliği ketojenik diyetten etkilendiği için, daha esnek ve daha az kısıtlayıcı olan Modifiye Atkins Diyeti ve Düşük Glisemik İndeks Diyeti hem obez bireylerde hem de sporcularda kilo kaybı için daha çok tercih edilir.”

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Sağlık

Diyetisyen Sağlık Güncel Böbrek

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP