DOLAR 34,3054 0.31%
EURO 37,5445 -0.07%
ALTIN 2.925,561,27
BITCOIN 2144938-0.52795%
İstanbul
17°

PARÇALI BULUTLU

16:01

İKİNDİYE KALAN SÜRE

Tuz Gölü’ndeki Endemik Bitkiler Kuraklıkla Mücadelede Kullanılacak
5 okunma

Tuz Gölü’ndeki Endemik Bitkiler Kuraklıkla Mücadelede Kullanılacak

ABONE OL
Ekim 13, 2024 09:47
Tuz Gölü’ndeki Endemik Bitkiler Kuraklıkla Mücadelede Kullanılacak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tuna Uysal liderliğindeki bir proje, Tuz Gölü’nün çevresindeki endemik bitki türlerinden alınacak genleri kullanarak kuraklıkla mücadeleyi hedefliyor. Bu genler, kuraklık dönemlerinde de yetişebilecek buğday, çavdar, arpa, yonca ve benzeri bitkilere aktarılacak. Prof. Dr. Uysal, projenin gelecekte daha kurak ve kıraç dünya topraklarında ziraatin sürdürülebilirliği için büyük önem taşıdığını belirtti.

Konya, Ankara ve Aksaray sınırları içinde yer alan, kapalı havza özelliği taşıyan Tuz Gölü, Türkiye’nin tuz ihtiyacının büyük bir kısmını karşılamaktadır. Gölün çevresindeki endemik bitki türlerinden alınacak genler, kuraklıkla mücadelede kullanılacak. Bu genler, kuraklık dönemlerinde de yetişebilecek buğday, çavdar, arpa, yonca ve benzeri bitkilere aktarılacak. ‘Tuz Gölü ve Çevresinde Yayılış Gösteren Bazı Endemik Türler ve Üzerinde Fenotipik Plastisite ve Epigenetik Mekanizmaların Belirlenmesine Yönelik Yaklaşımlar’ adlı proje, Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuna Uysal tarafından yürütülmekte ve TÜBİTAK (1001) tarafından desteklenmektedir.

’70 TANESİ ÜLKEMİZ İÇİN LOKAL ENDEMİK OLARAK BİLİNENLERDEN’

Prof. Dr. Tuna Uysal, Tuz Gölü’nün çok önemli bitki alanlarından biri olduğunu ve 400’e yakın tür barındırdığını, bunlardan 70’inin ülkemiz için lokal endemik türler olduğunu belirtti. Projenin ana hedeflerinden biri, tuzlu ortamda yayılış gösterebilen bu bitkilerin genetik ve genom bazında karakterizasyonunu yapmak. Bu süreçte, genlerin nasıl işlediğini ve bitkilerin zorlu şartlarda nasıl hayatta kaldığını anlamak için glikofit olarak bilinen, normal kıraç alanlarda yayılış gösteren en yakın akraba türler ile hedef alınan genler karşılaştırılacak. Bu karşılaştırma, tuzlu ortamdaki direnç genlerini belirleyerek bu direnci kıraç topraklarda yayılış gösteren türlere aktarmayı hedefliyor. Prof. Dr. Uysal, özellikle buğdaygiller familyasına ait buğday, çavdar, arpa, yonca ve benzeri türlere uyarlamanın, gelecek daha kıraç ve kurak dünya topraklarında ziraatin sürdürülebilirliği açısından çok büyük önem taşıdığını belirtti.

‘GEN KAYNAKLARININ İSTENİLEN VERİMDE TUTULABİLMESİ AÇISINDA CİDDİ RİSKLER’

Projenin sadece insan besinini içeren bitkilerle sınırlı olmadığını ifade eden Prof. Dr. Tuna Uysal, dünya ikliminin sürekli değiştiğini ve küresel iklim değişiklikleriyle karşı karşıya olunduğunu vurguladı. Karbondioksitasyonun artması, radyasyonun artması ve sıcaklık değişimlerinin artması, yenilebilir gen kaynaklarının istenilen verimde tutulabilmesi açısından ciddi riskler oluşturmaktadır. Prof. Dr. Uysal, bilim insanları olarak bu risklerin önüne geçmek ve geleceğe yönelik çözüm yolları bulmak için çalıştıklarını belirterek, projenin farklı tuz konsantrasyonlarında yaşayabilme kabiliyetinde olan türlerin genlerinin bu süreci nasıl yerine getirdiğini tespit etmeyi amaçladığını söyledi. Elde edilecek bilgiler, kıraçlaşan dünya topraklarında ve o topraklarda yetişen ekim dikimi yapılan türlere aktarılacak. Bu sayede, gelecekte daha da çoraklaşacak ve tuz miktarı artacak topraklar için yeni gen kaynakları tespit edilmiş olacak.

‘BU TÜRLERİ YERİNDE KORUMAK ZORUNDAYIZ’

Tuz Gölü’nün bilim camiası için bir laboratuvar niteliği taşıdığını ifade eden Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kuddusi Ertuğrul, Tuz Gölü’nün biyolojik çeşitlilik unsurlarıyla uzun yıllardır Türkiye’nin ve dünyanın dikkatini çektiğini belirtti. Göl ve çevresinde dünya ölçeğinde korumaya özgü yaklaşık 30 bitki türü bulunduğunu, bunlardan 13’ünün Uluslararası Koruma Sözleşmesi altında ve 5’inin Avrupa Koruma Sözleşmesi altında olduğunu söyledi. Türkiye, imzaladığı Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi gereğince bu türleri yerinde korumak zorunda. Prof. Dr. Ertuğrul, Tuz Gölü’nün sadece bitki açısından değil, farklı hayvan türleri açısından da oldukça zengin bir alan olduğunu vurguladı.

Haber-Kamera: Hasan DÖNMEZ/KONYA,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Selçuk Üniversitesi Tuz Gölü Eğitim Sağlık Güncel Tarım Çevre

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP