Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu çerçevesinde New York’ta gerçekleştirilen temasları sırasında önemli bir adım attı. Çavuşoğlu, “Ulusal yetki alanı dışındaki alanlarda deniz biyolojik çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilir kullanımına ilişkin Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi”ni imzaladı.
Diplomatik kaynaklar, bu imzanın, devletlerin iç sular, kara suları, kıta sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölge gibi yargı yetkileri altında olmayan açık deniz alanlarında deniz biyolojik çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilir kullanımı konusunda anlaşmaya taraf olmalarını başlatan bir adım olduğunu bildiriyor.
Uluslararası deniz hukukunun temel prensiplerinden biri olan “açık denizlerin serbestisi” çerçevesinde, bu alanlar tüm devletler tarafından kullanılabilirken, aynı zamanda hiçbir devletin özel mülkiyetinde bulunmuyor. Dolayısıyla küresel bir ortak kullanım alanı olarak kabul ediliyorlar.
Dünya okyanuslarının üçte ikisini oluşturan açık denizlerin sadece yüzde 1’inden azı korunuyor. Bu alanlardaki aşırı ve kontrolsüz faaliyetler, deniz çevresine ve kaynaklarına zarar veriyor.
AA’nın haberine göre, söz konusu anlaşma, bu uluslararası suların biyolojik çeşitliliğini koruma ve sürdürülebilir kullanımını amaçlıyor. Bu amaçla, koruma alanları oluşturulması, alan tabanlı yönetim sistemleri kurulması ve açık denizlerde planlanan faaliyetlerin çevresel etkilerinin değerlendirilmesi gibi yükümlülükler içeriyor.
Anlaşma ayrıca, okyanuslarda gerçekleştirilecek biyolojik keşiflerden elde edilen bilim, teknoloji ve tıp alanlarında faydaların adil ve eşitlikçi paylaşımını, açık deniz alanlarının iyi yönetimini, bilimsel araştırmalarda işbirliğini ve gelişmekte olan ülkelerin kapasitelerinin güçlendirilmesini hedefliyor.
Uluslararası deniz hukukuna büyük önem veren Türkiye, gelecek kuşakları da ilgilendiren çevresel konularda uluslararası çabalara katkılarını ve desteğini sürdürmeye devam edecektir.
News
