Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 2024’te yeniden Beyaz Saray’a dönmesiyle, kabinesinde yer alacak isimler ülke çapında tartışma konusu oldu. Özellikle Ulusal İstihbarat Direktörlüğü için aday gösterilen Tulsi Gabbard, geçmişte Ukrayna politikaları hakkındaki eleştirileriyle tanınıyor.
Gabbard, ABD’nin Ukrayna’ya yönelik askeri yardımlarını ve NATO politikalarını sürekli eleştiren açıklamalar yapmasıyla bilinir. Şubat 2022’de, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda Biden yönetimini ve NATO’yu, Ukrayna’nın NATO’ya katılımına ilişkin Rusya’nın güvenlik endişelerini göz ardı etmekle suçlamıştı. “Bu savaş ve acıların kolayca önlenebilirdi” diyerek NATO’nun genişleme politikasına olan itirazını dile getirmişti.
Gabbard ayrıca Biden yönetiminin Ukrayna’ya misket bombası gönderme kararını da eleştirmiş ve bu kararın “Ukrayna halkını umursamayan bir yaklaşım” olduğunu savunmuştu. Bu tür silahların, uzun vadede Ukrayna’da patlamamış mühimmat nedeniyle sivil kayıplara yol açacağını iddia etmişti.
Gabbard, Rusya’ya yönelik yaptırımların başarısız olduğunu da savunmuştu. Ağustos 2022’de, “Rusya’nın enerji gelirleri, işgal öncesinden daha yüksek seviyelerde” diyerek yaptırımların istenilen ekonomik etkileri yaratmadığını ifade etmişti. Biden’ın enerji politikalarını da eleştirerek, ABD halkının enerji krizinden doğrudan etkilendiğini belirtmişti.
Gabbard, ABD’nin Ukrayna’ya yaptığı milyarlarca dolarlık yardımların denetimsiz olmasını ve bu yükün Amerikan halkına bindirilmesini eleştirmiş ve hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi Kongre üyelerini hedef almıştı. Temmuz 2022’de yaptığı bir açıklamada, “Biden ve Washington elitleri, Amerikalıları fakirleştirme pahasına Ukrayna’daki otoriterliği yenmek için nükleer savaş riskine giriyor” ifadelerini kullanmıştı.
Gabbard’ın Ukrayna politikaları hakkındaki sert eleştirileri, uluslararası alanda tepki görmüştü. Nisan 2022’den itibaren Ukrayna’nın “Barış Yapıcı” adlı veri tabanında “Rus yanlısı bilgi operasyonlarına katıldığı” gerekçesiyle yer alıyordu.
Trump’ın 20 Ocak’ta yeniden göreve başlamasıyla birlikte, Tulsi Gabbard’ın Ulusal İstihbarat Direktörlüğü adaylığı Kongre’nin onayına sunulacak. Cumhuriyetçilerin Kongre’deki çoğunluklarını koruması, Gabbard’ın adaylık sürecinin hızlı bir şekilde ilerleyebileceğini gösteriyor. Ancak, Gabbard’ın geçmişteki tartışmalı açıklamaları ve Ukrayna politikasına yönelik tutumu, bu süreci siyaseten hareketli hale getirebilir.
5 Kasım’da yapılan seçimleri kazanan Trump, dört yıllık bir aranın ardından Beyaz Saray’a dönerek ABD tarihine geçti. Yeni yönetimin, Trump’ın tartışmalı adayları ve politika tercihleriyle Amerikan iç ve dış politikasında nasıl bir yön çizeceği merak konusu. Tulsi Gabbard gibi isimler, bu yeni dönemin simgeleri olarak dikkatle takip ediliyor.
Bu gelişmeler, Trump yönetiminin Ukrayna politikasında ciddi bir değişim yaşanabileceği sinyalini verirken, ABD’nin uluslararası alandaki duruşunda da farklılıklar olabileceğine işaret ediyor.
News
