Trabzon’da yaşanan sel felaketinin ardından Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, heyelan riskinin arttığına dikkat çekti. Bektaş, yoğun yağışlar nedeniyle toprakların suya doyduğunu ve bu durumun toprak kaymalarına neden olabileceğini belirtti. Yamaçlardaki kırık ve fay hatlarına sızan suyun, boşluk suyu basıncıyla bu fayları harekete geçirebileceğini ve özellikle kara yollarının üzerindeki dik şevlerde büyük bir heyelan riski oluşturabileceğini ifade etti.
20 Eylül’de etkili olan sağanak, Trabzon’un Araklı, Sürmene, Arsin ve Yomra ilçelerinde hayatı olumsuz etkiledi. 165 kilogram/metrekare yağış, cadde ve sokakları suyla doldurdu, bazı ev ve iş yerlerinin zemin ve bodrum katlarını su bastı. Araklı Bayram Halil Devlet Hastanesi’nin bahçesi suyla dolduğu için hastalar tahliye edildi. İlçelerin yüksek kesimlerinde yaşanan heyelanlar sonucunda mahsur kalan vatandaşlar kurtarıldı. Sürmene’de ise dere taşkını sonucu kaybolan işitme engelli Ali Kemal Demir’in (65) cansız bedenine, kaybolduğu noktaya 35 kilometre uzaklıktaki denizde ulaşıldı.
‘SEL OLAYLARI ŞİDDETİNİ ARTIRIYOR’
Prof. Dr. Bektaş, Trabzon’un doğu ilçelerinde yaşanan sel ve heyelanları jeolojik açıdan değerlendirdi. Doğu Karadeniz’de küresel ısınmanın etkilerini gözlemlediklerini belirten Bektaş, Karadeniz’in sürekli ısındığını ve bu ısınan suyun buharlaştığını, buharlaşan suyun Doğu Karadeniz dağlarını aşamayıp kuzey yamaçlara doğru döküldüğünü söyledi. Bu durumun Trabzon’un doğu ilçelerinde yaşanan sel olaylarının son örneği olduğunu vurgulayan Bektaş, sel olaylarının daha önceden de yaşandığını ancak her geçen gün şiddetini artırdığını ifade etti.
‘YERLEŞİM ALANLARI DOĞRUDAN ETKİLENECEK’
Prof. Dr. Bektaş, artan yağışlar nedeniyle bölgede heyelan riskinin ciddi şekilde arttığını belirterek, toprakların suya doymuş durumda olduğunu ve gravite etkisiyle kaymaya müsait hale geldiğini açıkladı. Özellikle kara yollarının üzerindeki dik şevlerde büyük bir heyelan riski bulunduğuna dikkat çeken Bektaş, önümüzdeki günlerde bu alanlarda önemli risklerle karşı karşıya kalınabileceğini ve yerleşim alanlarının da bu risklerden doğrudan etkileneceğini vurguladı.
‘RİSKLERİ AZALTMAK İÇİN CİDDİ BÜTÇELER AYRILMASI ŞART’
Prof. Dr. Bektaş, iklim değişikliğinin etkilerine karşı bölgede yeterince hazırlık yapılmadığını dile getirdi. Yerel yönetimlerin bu tür afet risklerini azaltmak için yeterli bütçeye sahip olmadığını ve merkezi yönetimden daha fazla destek alması gerektiğini ifade etti. Bektaş, iklim değişikliğine uyum sağlamak için çıkarılan projelerin ve yönetmeliklerin sadece kağıt üzerinde kaldığını ve uygulanmadığını belirtti. Bu projelerin hayata geçirilmesi için ciddi bir finansman ve bütçeye ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Bektaş, yeterli bütçe ayrılmadığı için gerekli önlemlerin alınamadığını söyledi. Bu bölgelerde şehirlerin altyapısının son derece yetersiz olduğunu ve kanalizasyon sistemlerinin yetersiz olduğunu ifade eden Bektaş, bu nedenle sel olaylarının beklenenden çok daha büyük zararlar verdiğini belirtti. Riskleri azaltmak ve önlem almak için ciddi bütçeler ayrılması gerektiğini vurgulayan Bektaş, ancak bu şekilde sel ve heyelan gibi afetlerle etkili bir şekilde mücadele edilebileceğini söyledi.
HABER-KAMERA: Selçuk BAŞAR-Nurullah CABRİ/TRABZON,
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Yaşam
”
GENEL
14 saat önceGENEL
14 saat önceGENEL
14 saat önceGENEL
14 saat önceGENEL
15 saat önceGENEL
15 saat önceGENEL
15 saat önce