“`html
Şam ile Medine arasında, II. Abdülhamid döneminde (1900-1908) inşa edilen Hicaz Demiryolu, Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli demiryolu hatlarından biriydi. Suriye’nin iç savaştan sonra yeniden yapılanma sürecinde Türkiye’nin desteği büyük önem taşıyor; özellikle ulaşım ve altyapı alanlarında Türkiye’nin deneyiminden faydalanılması amaçlanıyor.
Suriye, Osmanlı dönemine ait demiryolu hatlarını modernize etmek için çalışmalara başladı. Hızlı tren projeleri ve Şam ile Halep’te metro inşaatı planlanıyor. Türkiye, bu projelerde teknik ve uygulama desteği sağlayacak.
Antakya ve Mersin’den Lazkiye’ye yeni deniz yolu taşımacılığı güzergahları kurulması hedefleniyor. Bu girişim, ticari faaliyetlerin canlanması ve Türkiye-Suriye ticaretinin güçlendirilmesi amacını taşıyor.
Şam ve Halep havaalanlarının altyapı eksikliklerini gidermek için Türkiye, X-ray cihazları ve dedektörlerin kurulumu, pist onarımları ve radar sistemlerinin iyileştirilmesi gibi konularda yardım sağlayacak.
Suriye’deki ticari hayatın canlanması için kara, deniz ve demiryolu altyapısına büyük yatırımlar yapılacak. Bu projelerde Türk şirketleri önemli bir rol oynayacak ve iki ülke arasındaki yük taşımacılığını destekleyecek altyapıyı kuracak.
Suriye’yi ziyaret eden Türk uzman ekipleri, ulaşım ve havaalanı altyapısındaki eksiklikleri tespit etti. Bu tespitlere göre oluşturulacak projeler, Türkiye-Suriye ilişkilerinin daha da güçlenmesini hedefliyor.
Alman asıllı Amerikalı mühendis Zimpel, 1864’te Kızıldeniz ile Şam’ı birleştirecek bir demiryolu hattı önermişti. Ancak Osmanlı yönetimi, deniz yolunun daha ekonomik olması nedeniyle bu teklifi başlangıçta reddetti.
1891’de Hicaz kumandanı Osman Nuri Paşa’nın raporu, Cidde-Mekke arasında bir demiryolunun önemini vurguladı. Daha sonra, Ahmed İzzet Efendi’nin kapsamlı raporu, hem savunma hem de hac yolculuklarının kolaylaştırılması açısından demiryolunun gerekliliğini açıkça ortaya koydu.
Şam’dan Medine’ye uzanacak bir demiryolu fikri, dış saldırılara ve iç isyanlara karşı önemli bir savunma unsuru olarak görüldü. Hac yolculuklarını kolaylaştırmanın yanı sıra ekonomik faydaları da vurgulandı.
II. Abdülhamid, Mehmed Şakir Paşa’nın raporunu inceleyerek, 2 Mayıs 1900’te inşaata başlanmasını emretti. İnşaat 1 Eylül 1900’te resmen başladı. Proje, Şam’dan Mekke’ye uzanmayı hedefliyordu ve gelecekte Cidde, Akabe hatta Yemen’e kadar genişletilmesi düşünülüyordu.
Demiryolu için geniş çaplı bağış kampanyaları düzenlendi ve II. Abdülhamid 50.000 lira bağışta bulundu. Bağış yapanlara Hicaz Demiryolu Madalyası ve berat verildi.
Birçok ülke, Osmanlı İmparatorluğu’nun bu projesine karşı çıktı. Özellikle İngiltere, proje aleyhinde yoğun bir propaganda yürüttü. Bağışların demiryoluna değil, hazineye aktarıldığı gibi iddialar yayıldı.
Demiryolu, yapımı sırasında ve sonrasında çeşitli sorunlarla karşılaştı. Arap kabilelerinin saldırıları ve traverslerin sökülmesi gibi olaylar yaşandı. I. Dünya Savaşı sırasında ağır hasar gören demiryolu, Sevr Antlaşması ile Osmanlı Devleti’nin elinden çıktı.
Abdurrahman Yazıcı Haberler.com – Turizm Ekonomi Türkiye Hicaz Demiryolu Kültür Sanat Teknoloji Osmanlı Ekonomi Turizm Eğitim Suriye Hac”
“`
GENEL
6 saat önceGENEL
6 saat önceGENEL
6 saat önceGENEL
7 saat önceGÜNDEM
7 saat önceGENEL
8 saat önceGENEL
8 saat önce