Suriye’de 12 günlük operasyonun ardından 53 yıllık Esad yönetimi sona erdi ve yeni bir dönemin belirsizlikleri gün geçtikçe netleşiyor.
İdlib’de Heyet Tahrir El Şam’ın kontrolündeki bölgede başbakanlık görevini üstlenen Muhammed El Beşir, 1 Mart’a kadar geçici yönetime liderlik edeceğini açıkladı. Görevi, ülkeye dönen mültecilerin entegrasyonunu sağlamak olacak.
Beşir, “Bugün İdlib ve çevresinde Kurtuluş hükümeti ve devrik rejimden yetkililerin de katıldığı bir kabine toplantısı düzenledik” diye belirtti.
Beşir’in arkasında, iç savaş boyunca muhalifler tarafından kullanılan yeşil, siyah ve beyaz bayrak ile Sünni İslamcı savaşçıların kullandığı, İslami iman yeminini taşıyan beyaz bir bayrak yer alıyordu.
ABD yetkilileri, HTŞ liderliğindeki muhalif gruplarla yaptığı görüşmelerde, liderliği doğrudan ele geçirmek yerine kapsayıcı bir geçiş hükümeti oluşturma çağrısında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, yeni hükümetin azınlık haklarına saygı göstermesi, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırması ve Suriye’nin terörizm üssü veya komşuları için tehdit olmaması yönündeki taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Yüz binlerce insanın hayatını kaybettiği iç savaşın ardından Suriye’nin yeniden inşası, devasa bir zorluk teşkil ediyor. Şehirler yıkım altında, kırsal alanlar boşalmış, ekonomi uluslararası yaptırımlarla çökmüş ve milyonlarca mülteci kamplarda hayat mücadelesi veriyor.
Avrupa’nın sığınma başvurularını durdurmasıyla birlikte, bazı mülteciler Türkiye ve diğer ülkelerden ülkelerine geri dönmeye başladı.
Esad’ın devrilmesinin ardından Şam’daki bankalar ve dükkanlar yeniden faaliyete geçti. Trafik normale döndü, temizlik çalışmaları başladı ve sokaklarda silahlı kişilerin sayısı azaldı.
ABD Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Jon Finer, Reuters’e yaptığı açıklamada, muhalif gruplarla iletişim kurma yöntemleri üzerinde çalışıldığını ve henüz resmi bir politika değişikliğinin olmadığını belirtti. Önemli olanın eylemler olduğunu vurguladı.
Finer, Suriye’nin kuzeydoğusundaki ABD askerlerinin terörle mücadele operasyonlarının bir parçası olarak bölgede kalmaya devam edeceğini ifade etti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Washington’un HTŞ’nin yabancı terör örgütü statüsünü değiştirip değiştirmeyeceği konusunda net bir açıklama yapmaktan kaçındı.
Miller, “Yıllardır iktidarı ele geçiren, azınlıklara ve dini inançlara saygı göstereceklerine dair söz veren birçok militan grup gördük, ancak sözlerini tutmadılar” dedi.
ABD’nin HTŞ’den 2012 yılında kaçırılan gazeteci Austin Tice’ın serbest bırakılması için çaba harcadığını ve bunun bir öncelik olduğunu belirtti.
İsrail, Suriye ordusunun üslerini hedef alan hava saldırıları düzenledi.
İsrail ordusu, son 48 saat içinde Suriye’nin stratejik silah depolarının çoğunu vurduğunu açıkladı. Savunma Bakanı Israel Katz, Suriye’nin güneyinde kalıcı askeri varlık olmadan “steril bir tampon bölge” oluşturmayı hedeflediklerini söyledi.
Suriye sınırının ötesinde tampon bölge oluşturan İsrail, askerlerinin 1973 savaşından sonra kurulan tampon bölgenin ötesinde de mevziler aldığını kabul etti, ancak Şam’a doğru ilerlediklerini reddetti.
İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, Esad’ın devrilmesinin ABD, İsrail ve isimlerini vermediği Suriye komşularından birinin planının bir sonucu olduğunu ve İran’ın elinde buna dair kanıtlar bulunduğunu iddia etti.
Hamaney, “Baskılar ve suçlar arttıkça direniş güçlenecek” dedi.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Ryabkov, Beşar Esad’ın Rusya’ya güvenli bir şekilde getirildiğini belirtti.
Ryabkov, NBC News’e verdiği demeçte, “O güvende ve bu da Rusya’nın böyle bir durumda gerektiği gibi hareket ettiğini gösteriyor” dedi.
Esad’ın yargılanmak üzere teslim edilip edilmeyeceği sorusuna Ryabkov, Rusya’nın Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kuran sözleşmeye taraf olmadığını söyledi.
GENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGÜNDEM
3 saat önceGüvenliğiniz bizler için önemli. Bu yüzden gizlilik politikası sayfamızı inceleyiniz.