Suriye’deki uzun süren göreceli sakinlik, beş günlük çatışmalarla sona erdi. Halep ve İdlib’i ele geçiren muhalif gruplar, Hama’ya doğru ilerlerken, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve Suriye Milli Ordusu (SMO) da harekete geçti. Beşar Esad’ın çağrısı üzerine PKK/YPG ise Fırat’ın batısına doğru ilerlemeye çalıştı.
Suriye ve Rus savaş uçaklarının İdlib’i bombalamasıyla eş zamanlı olarak, SMO, PKK/YPG’nin Tel Rıfat-Münbiç arasında kurmayı amaçladığı terör koridoruna karşı “Özgürlük Şafağı Operasyonu”nu başlattı ve Tel Rıfat’a doğru ilerlemeye devam ediyor. 27 Kasım’da İdlib’de başlayan çatışmalar sonucunda muhalifler, Esad rejiminin kontrolündeki Halep’i ele geçirdi. Rejimin önemli bölgelerdeki hızlı kaybı, Esad’ı PKK/YPG’den destek istemeye itti ve bu durum, örgütün Tel Rıfat’a doğru ilerlemesine yol açtı.
Fırat’ın doğusundaki PKK/YPG’ye topraklarını devretmeye hazırlanan Suriye rejimiyle eş zamanlı olarak, çok sayıda YPG savaşçısı ve ağır silah Halep bölgesine ulaştı. PKK/YPG’nin Tel Rıfat ile Suriye’nin kuzeydoğusu arasında bir terör koridoru oluşturma planı, Türkiye’nin desteğiyle SMO’nun harekete geçmesine neden oldu.
Başlatılan Özgürlük Şafağı Operasyonu, Rakka-Halep yolunu keserek PKK/YPG’nin terör koridoru planını engelledi. Suriye savaşı, uluslararası güçlerin de desteğiyle yürütülen bir jeopolitik mücadele ve bölge kontrolü savaşıdır.
Arka plan gelişmeleri:
ABD, YPG ile savaşlardan sonra cihatçı terör örgütü koalisyonunu, başta HTŞ olmak üzere, İdlib’e yerleştirmişti. 27 Şubat 2020’deki İdlib saldırısında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir tabur, Rus ve Suriye uçaklarının saldırısı sonucu 33 askerini kaybetmişti.
Trump’ın göreve gelmesinden önce, ABD, kendi ve İsrail’in çıkarları için İdlib’deki cihatçı terör örgütlerini harekete geçirdi. Komşusunda istikrar sağlama ve sığınmacıların geri dönüşünü sağlama amacıyla Esad ile görüşmeler yürüten Türkiye, PKK/YPG’nin hareketlenmesi üzerine yeni bir sınır ötesi operasyon olasılığını değerlendiriyor, ancak uluslararası koşullar şu an bunu engelliyor.
Türkiye, SMO’yu desteklerken diplomatik görüşmelere de devam ediyor. Amerika’nın Sesi Radyosu, HTŞ’nin saldırısına Türkiye destekli grupların da katıldığı yönünde haberler yayınladı.
Son gelişmeler, Suriye’deki istikrarsızlığı artırırken Türkiye’yi de büyük risklerle karşı karşıya bırakıyor. SMO’nun HTŞ ile birlikte hareket etmesi, Türkiye’nin ABD ve İsrail’in kullandığı cihatçı örgütlerle iş birliği yaptığı izlenimini yaratıyor. Türkiye aynı zamanda PKK/YPG ile de mücadele etmek zorunda.
Suriye’deki her stratejik hata ağır bedeller ödettirir. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmak ve Rusya ile politikalarını uyumlu hale getirmek için diplomatik çaba gösterecektir.
Ukrayna savaşında yer alan Rusya, son gelişmeler üzerine İdlib’e odaklandı ve Rus savaş uçakları HTŞ’yi bombalamaya başladı. SMO’nun HTŞ ile birlikte hareket etmesi durumunda Rusya’nın hedefi olması muhtemeldir.
Suriye’de net pozisyon belirlemek hayati önem taşıyor. Türkiye ve Rusya arasında bir mücadele, iki ülkenin çıkarlarına da zarar verecektir.
ABD-İsrail güdümünde Fırat’ın doğusunda bir PKK/YPG terör yapılanması ve Halep merkezli bir HTŞ terör yapılanması Türkiye’nin çıkarlarına aykırıdır.
Böyle bir durumda Türkiye, PKK/YPG’den sonra güneyden başka bir terör tehdidiyle karşı karşıya kalacaktır. HTŞ’nin silahlarını Türkiye’ye çeviremeyeceğinin garantisi yoktur. Suriye’yi istikrarsızlaştıran bu durum, Türkiye’nin güvenliği için potansiyel bir tehdit oluşturmaktadır. Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmaktan başka seçeneği yoktur.
Suriye’de istikrar, sığınmacıların geri dönüşünü kolaylaştırır. Bu ortamda çözüm süreci, af, seçim gibi konular gereksiz ve tehlikelidir. Milli birlik ve dış tehditlere odaklanmak esastır.
GENEL
12 saat önceGENEL
12 saat önceGENEL
12 saat önceGENEL
13 saat önceGENEL
13 saat önceGENEL
13 saat önceGENEL
13 saat önce