Ali Rıza Demircıan’ın “Şiddet Zayıflara Yöneliktir (Erkek, Kadın, Çocuk)” başlıklı yazısından bazı bölümler:
Adaletin ve zulmün odağında insan vardır. Bu yüzden şiddet yalnızca kadınlara değil, tüm insanlara ve hatta tüm canlılara yöneliktir. Tanrısal yasaları reddeden güçlü bireyler, tarih boyunca zayıfları hedef almıştır. Kadınlar, erkeklerden daha zayıf kabul edildiklerinden şiddetin en büyük mağdurları olmuş, olmaktadır ve olmaya devam edecektir. Bu durumun temel nedenlerini ortadan kaldırmak elzemdir.
Şiddet Çeşitleri ve Kaynakları
Fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet, her kültürde ve toplumda kadınları etkiler. Bu durumun hem bireysel hem de sistemik nedenleri vardır. Aşağıda bu nedenlerden on tanesine değineceğiz.
Bu, şiddetin temel nedenidir. Tanrı’ya yeterince inanmamak, yaptıklarımızdan dolayı hesap vereceğimiz ve zulmümüzden ötürü cezalandırılabileceğimiz bilinci yetersizliğidir. (Necm 53/38-41)
Çözüm: İnanç eksikliğini giderecek kapsamlı bir eğitim programı.
Ceza, suçun aynısı olmalı ve af ve tazminat seçeneklerini de içermelidir. (Bakara 2/178, İsra 17/33) Suçlular, mağdurlar tarafından affedilmez veya tazminat ödemezlerse, suçlarının aynısıyla cezalandırılmalıdır.
Adil ve caydırıcı bir ceza sistemi, yalnızca hapis cezası uygulamakla sınırlı kalmamalıdır. Mağdurların adalet arayışını ve acılarını gidermeyi amaçlamalıdır. Uzun hapis cezaları, mağdurların ailelerini de olumsuz etkiler.
Çözüm: Laiklik engellerini aşarak, birebir ceza sistemine geçilmesi gerekmektedir. (Bakara 2/179)
Boşanma sistemi, her iki tarafın da mağduriyetini önleyecek şekilde, her iki tarafa da boşanma hakkı tanımalıdır. (Bakara 228, Talak 1-2) Mevcut sistem, uzun süren davalarla şiddete yol açmaktadır.
Çözüm: Boşanma sisteminin iyileştirilmesi ve kolaylaştırılması.
İstatistikler, alkolün cinayet, trafik kazası ve aile içi şiddette önemli rol oynadığını göstermektedir.
Çözüm: Din ve bilim ışığında, alkol karşıtı kültürel bir mücadele başlatılması. (Maide 5/90-91)
Yıkıcı dedikodular şiddete ve hatta cinayete yol açabilir. Özellikle namus cinayetlerinin yaygın olduğu bölgelerde bu durum daha belirgindir.
Çözüm: Dedikoduya karşı ahlaki bir seferberlik başlatılması ve dedikodunun günah ortaklığı anlamına geldiğinin vurgulanması. (Hucurat 49/5)
Aile baskısıyla veya aile bilgisi olmadan yapılan evlilikler, çatışmalara ve kadınlara yönelik şiddete yol açabilir.
Çözüm: Haram birlikteliklere karşı kültürel mücadele başlatmak ve kız çocuklarına aileden kopmadan eğitim imkanı sağlamak.
Medya, cinsel özgürlüğü teşvik ederek geleneksel değerleri ve İslami inançları zedeler. Karma eğitim ve çalışma sistemleri de bu olumsuz etkiye katkıda bulunur.
Çözüm: Medyanın sorumlu bir kültür politikası izlemesinin sağlanması.
Kıskançlık, doğru kullanıldığında erdem olabilir; ancak varsayımlara ve haksız baskılara dayalı kıskançlık yıkıcıdır. (İbn Mace Hn.1446)
Çözüm: İslami öğretiler ışığında kıskançlık anlayışını düzeltmek.
İslam, insanları zulümden korumayı amaçlar. Doğru din anlayışı, kız çocuklarının zorla evlendirilmesini, şiddet gören kadınların sabretmesini veya namus cinayetlerini onaylamaz. (Nûr 2)
Çözüm: Doğru din anlayışını yerleştirerek dinden kaynaklanan şiddeti engellemek.
Aile hayatının ibadet olduğunu bilmemek, sorumsuzluğa ve şiddete yol açabilir.
Çözüm: Aile hayatını güçlendirici kültür politikaları izlemek.
Kadına şiddetin nedenleri, İslam’da haram kılınmıştır. Şiddetten korunmak için Kur’an ve Peygamber’in öğretilerine dayanan İslami prensiplere yönelmeliyiz.
Kaynak: Haberler.com / Muhammed Furkan Güneş – 3.Sayfa Kültür Sanat 3-sayfa Eğitim Yaşam Çocuk
GENEL
1 dakika önceGENEL
1 dakika önceGENEL
2 dakika önceGENEL
3 dakika önceGENEL
3 dakika önceGENEL
4 dakika önceGÜNDEM
52 dakika önce