16 Kasım 2024 akşamı saat 19:30 sıralarında, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Kayserya’daki evinin bahçesine iki işaret fişeği düştü. Bu olay, İsrail polisi ve Şabak tarafından doğrulandı.
Netanyahu ve ailesi, saldırı anında evde bulunmuyordu.
Olayın faillerini bulmak için İsrail polisi ve Şabak ortak bir soruşturma başlattı. Üç şüpheli gözaltına alındı ve “Lahav 433” birimi ile Şin Bet tarafından sorgulanıyor.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı şiddetle kınayarak “son derece ciddi bir olay” olarak nitelendirdi. Muhalefet lideri Yair Lapid de faillerin derhal bulunup cezalandırılmasını istedi.
Yetkililer, bu saldırının sadece Netanyahu’ya yönelik bir tehdit değil, aynı zamanda İsrail’in iç güvenliğine bir meydan okuma olduğunu vurguladı.
Hayfa’ya Füze Saldırıları: Bölgesel Gerilim Zirvede
Netanyahu’nun evine yapılan saldırının hemen ardından, Lübnan’dan Hayfa’ya füze saldırısı düzenlendi.
İsrail ordusunun açıklamasına göre, Lübnan’dan fırlatılan on füze Hayfa ve çevresine düştü. Füzelerden biri bir sinagoga isabet etti; Carmel bölgesinde birçok ev ve araç ağır hasar gördü.
İsrail hava savunma sistemleri bazı füzeleri durdurdu, ancak bazıları hedeflerine ulaştı. Ordu, saldırının Lübnan’dan organize edildiğini belirtti.
Güvenlik Açığı ve Artan Bölgesel Tehditler
Netanyahu’nun evine yapılan saldırı ve Hayfa’ya düzenlenen füze saldırıları, İsrail’in iç güvenlik zaaflarını ve artan sınır gerilimini ortaya koydu.
Uzmanlar, bu olayların İsrail ve komşuları arasındaki çatışma riskini önemli ölçüde artıracağı konusunda uyarıda bulunuyor.
Yeni Bir Krizin Eşiğinde Miyiz?
Netanyahu’ya yönelik saldırının arkasındaki motivasyonun siyasi veya ideolojik bir mesaj olup olmadığı tartışılıyor.
Lübnan’dan gelen saldırılar ise Hizbullah ile İsrail arasında olası bir çatışmayı gündeme getiriyor. İsrail’in bu saldırılara nasıl yanıt vereceği ve bölgede yeni bir güvenlik stratejisinin uygulanıp uygulanmayacağı belirsizliğini koruyor.
News
