Kozmik bir dansın yavaş hareketleriyle birbirlerine yaklaşıp dönen bu galaksiler, sonunda tek bir dev galaksi olarak birleşecek. Bu birleşmenin sonucunda merkezde devasa bir süper kütleli kara delik oluşacak.
Bu birleşme, çarpışma gibi aniden gerçekleşen bir olay değil. Galaksilerin birbirlerine olan çekim gücünün etkisiyle yavaşça kaynaştıkları uzun bir süreç. NGC 2207 ve IC 2163, yıllar önce birbirlerine yakın bir geçiş gerçekleştirmişti. Şimdi ise yeniden çekim kuvvetleri tarafından birbirlerine doğru çekiliyorlar.
Bu süreç, galaksilerdeki gaz bulutlarının sıkışıp yeni yıldızlar oluşturmasına sebep oluyor. Galaksilerin etkileşiminden doğan bu yıldız oluşumu, Hubble teleskobundan gelen ultraviyole ışık görüntülerinde parlayan mavi renklerde belirgin şekilde gözlemlenebiliyor.
Yıldız oluşumu yalnızca parıltıyı değil, aynı zamanda güçlü süpernovalarla yıldız ölümlerini de beraberinde getiriyor.
Bu patlamalar, çevrelerindeki gazı sıkıştırarak yeni yıldızların doğumuna yol açıyor ve bu döngü sürekli bir doğum-ölüm döngüsüne dönüşüyor. JWST’nin orta kızılötesi kamerası ise galaksilerdeki toz dağılımını ince ayrıntılarla, karmaşık bir örümcek ağı gibi gözler önüne seriyor.
Bu toz, galaksilerdeki yıldız oluşumunun başka bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
GENEL
56 dakika önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önce