Kanal İstanbul projesinin bilgilendirme toplantısında konuşan Prof. Dr. Naci Görür, olası İstanbul depremiyle ilgili kaygılarını dile getirdi. “Kanal İstanbul’u onaylayan jeologlar olduğunu duydum, ancak ben bu sorumluluğu üstlenemem,” dedi. Görür, projenin aktif fay hattı üzerinde yer aldığını vurgulayarak, Marmara Bölgesi’nin olası yıkımının Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını ortadan kaldıracağı konusunda uyardı. “İstanbul bizi batırır, şaka yapmıyorum. Marmara Bölgesi yıkılırsa, Türkiye diz üstü çöker,” diye ekledi.
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Kanal İstanbul Süreci Bilgilendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada projenin jeolojik açıdan risklerini değerlendirdi. Proje lehinde görüş bildiren jeologların kim olduğunu bilmediğini belirterek, onlarla aynı fikirde olmadığını ve bu projenin sorumluluğunu üstlenmeyeceğini açıkça ifade etti. Görür, Kanal İstanbul’un aktif fay hattı üzerinde inşa edileceğini, Marmara Denizi’ni geçen fay hatlarını ayrıntılarıyla açıklayarak, İstanbul’da 7’nin üzerinde bir deprem olasılığına dikkat çekti. Toplantıda sunulan uzman görüşlerinin çoğunluğunun projeye karşı olduğunu, ancak bir kısım yer bilimcinin onayladığını belirtti ve bunun sorumluluğunu üstlenmekte tereddüt ettiğini vurguladı.
Projeyi destekleyenlerin kim olduklarını bilmediğini, 45 yıllık kariyerinde bu görüşte tek bir ulusal veya uluslararası saygın jeolog tanımadığını dile getirdi. Marmara Denizi’nden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolunun, Adalar Fayı ve Kumburgaz Fayı olmak üzere iki önemli bölümünden bahsetti. Yıllarca bu fay hatları üzerinde yaptığı araştırmalara dayanarak, bu fayların kilitli olduğunu ve büyük bir enerji biriktirdiğini, dolayısıyla büyük bir deprem riski taşıdığını açıkladı. Yapılan bilimsel çalışmaların, 30 yıl içinde deprem olasılığını yüksek gösterdiğini hatırlattı.
Bu kadar açık bir risk karşısında, projenin devam etmesinin akılcı bir yaklaşım olmadığını belirtti. Bilimsel verilerin açıkça risk gösterdiğini fakat karar vericilerin bu riskleri yeterince dikkate almadığını vurguladı.
Kumburgaz ve Adalar faylarının ayrı ayrı veya birlikte kırılması durumunda oluşacak depremin büyüklüğünü ve İstanbul’u tehdit eden riskleri anlattı. Depremin yıkıcı etkilerine karşı hazırlıklı olunmaması ve siyasi iradenin yetersizliğini eleştirdi. Marmara Bölgesi’nde oluşabilecek bir depremin yol açacağı can ve mal kaybının tahmin edilemeyecek kadar büyük olacağını belirtti.
İstanbul’daki yapı stokunun büyük bir bölümünün depreme dayanıklı olmadığını ve kentteki yapıların risklerini vurguladı. “İstanbul bizi çökertir, şaka yapmıyorum. Marmara Bölgesi yıkılırsa, Türkiye diz üstü çöker,” diyerek uyarısını yineledi ve bu durumun Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atacağını söyledi. Bu uyarısını duymayanların duyarlı olması gerektiğini ve yetkililerin gerçek bilim insanlarından görüş almaları gerektiğini vurguladı.
İş dünyasının depreme hazırlık konusunda yetersiz kaldığını, sadece kendi tesislerinin güvenliğine odaklandığını ve genel riski göz ardı ettiğini belirtti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin raporlarında bile çok sayıda binanın ağır hasar alacağının tahmin edildiğini hatırlattı. Milyonlarca insanın hayatının tehlikede olduğunu vurgulayarak, yetkililere seslendi.
Kanal İstanbul projesinin aktif fay hattı üzerinde yer aldığını tekrarlayarak, bölgedeki heyelanların fay hareketleriyle ilişkili olduğunu açıkladı. Bölgenin jeolojik yapısının riskini ve projenin bu riskleri artıracağını detaylı olarak anlattı. Projenin yapılacağı bölgedeki zeminin zayıf olduğunu, sıvılaşma riskinin yüksek olduğunu ve bunun büyük bir tehlike oluşturduğunu vurguladı.
Bölgedeki yapılaşmanın ve nüfus yoğunluğunun deprem riskini katbekat artıracağını, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Daha önceki uyarılarının ve yayınladığı kitapların dikkate alınmadığını ve yetkililerin inatçı bir tavır sergilediğini eleştirdi. Projenin maliyetinin, riskler göz önüne alındığında çok daha yüksek olacağını söyledi.
Projenin yapılacağı bölgenin jeolojik açıdan çok riskli olduğunu, ivme ve hız değerlerinin yüksek olduğunu ve dünyadaki diğer deprem bölgelerine göre daha tehlikeli olduğunu vurguladı. Projenin devam etmesi durumunda, yapılacak yapılarının maliyetinin çok daha yüksek olması gerektiğini belirtti.
Kanal İstanbul projesinin yapımının risklerini ve maliyetini tekrar dile getirdi. Milyonlarca insanın hayatının tehlikede olduğunu ve projenin hiçbir getirisi olmadığını söyledi. Yetkililere yalvararak projeden vazgeçmelerini istedi ve bu işin büyük bir felakete yol açabileceği konusunda uyardı.
Kaynak: ANKA / Güncel Marmara Bölgesi Naci Görür İstanbul Politika Türkiye Marmara Ekonomi Güncel Deprem Çevre”
GENEL
32 dakika önceGENEL
14 saat önceGENEL
14 saat önceGENEL
14 saat önceGENEL
15 saat önceGÜNDEM
15 saat önceGENEL
16 saat önce