Prof. Dr. Selim Badur, maymun çiçeğinin pandemi yaratma riskinin düşük olduğunu, ancak özellikle gençler ve çocuklar için dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Maymun çiçeği virüsü (Mpox) son zamanlarda farklı ülkelerde görülmeye başlamasıyla, dünya genelinde endişeler artmış durumda. Dünya Sağlık Örgütü de küresel bir acil durum ilan etmişti.
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak maymun çiçeğinin Covid-19 gibi bir pandemi yaratma olasılığının olmadığını belirtti.
“Maymun çiçeği, yeni keşfedilmiş bir hastalık değil. Aslında 1950’lerden beri biliniyor” diyen Prof. Dr. Badur, “Toplumda, ‘Covid-19’da olduğu gibi kapanmalar veya kısıtlamalar olacak mı?’ sorusu sıkça soruluyor. Şu an için böyle bir risk bulunmuyor.” dedi.
Maymun çiçeği virüsünün pandemi riski taşımamasının temel nedenlerini şöyle açıkladı:
“Virüsler DNA veya RNA yapısına göre sınıflandırılır. Maymun çiçeği, bir DNA virüsüdür ve solunum yoluyla bulaşmaz. Covid-19’da olduğu gibi hızlı mutasyonlar da gözlenmiyor. Bu hastalık, çoğunlukla cilt teması yoluyla bulaştığı için yayılma hızı daha düşüktür. Ayrıca Covid-19’da belirti göstermeyen kişiler hastalığın yayılmasına katkı sağlıyordu. Maymun çiçeğinde ise hastalık belirtileri net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bu da önlem alma açısından önemli bir avantaj sağlıyor.” dedi.
Prof. Dr. Badur, hastalığın belirtilerinin döküntüler, halsizlik, yüksek ateş ve lenf bezlerinde şişme olduğunu hatırlatarak, “Maymun çiçeği, çiçek hastalığına benzer şekilde vücutta içi sıvı dolu döküntülere neden oluyor. Bu döküntüler aracılığıyla bulaş gerçekleşiyor. Klinik tablosu oldukça belirgin ve tanı koymak kolay.” dedi.
Hastalığın ölüm riskinin düşük olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Selim Badur, “Genellikle hastalığa yakalananlar 2-4 hafta içinde iyileşiyor. Ancak immün sistemi zayıf olan kişiler, yeni doğanlar ve küçük çocuklar risk altında. Bu kişilerde hastalık daha ağır seyredebiliyor.” dedi.
Maymun çiçeği hastalığının spesifik bir tedavisi olmadığını belirten Prof. Dr. Badur, “Koruma açısından çiçek aşısı önemli. 1980’lere kadar uygulanan çiçek aşısı, maymun çiçeğine karşı yüzde 80-85 oranında koruma sağlıyor. 40 yaş ve üstü kişiler, yani çiçek aşısı olmuş kişiler bağışık olarak kabul ediliyor. Daha gençler ve çiçek aşısı yaptırmamış kişilerde ise bu enfeksiyon riski daha yüksek.” dedi.
“Şu an maymun çiçeğine karşı iki aşı bulunmasına rağmen, yaygın olarak kullanılmıyor. Risk gruplarına uygulanıyor. Örneğin, virüsle çalışan sağlık çalışanları veya hayvanlardan (özellikle kemirgenler) bulaş riski bulunan kişilere aşı uygulanıyor. Ancak toplum genelinde sistematik bir aşılama programı mevcut değil.” diyerek sözlerini tamamladı.
![]()
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Genel
Genel Sağlık Güncel Haberler
News
