“`html
Bursa Şehir Hastanesi’nde ortaya çıkan tıbbi malzeme yolsuzluğu, 97 sayfalık iddianameyle detaylandırıldı. Milyonlarca liralık devlet zararıyla sonuçlanan olayda, medikal firma yetkilisi ve hastane personeli arasında WhatsApp yazışmalarıyla örgütlü bir şebeke faaliyette bulunmuştur. Bu şebeke, Sağlık Bakanlığı’ndan gelen başmüfettişi bile yanıltmayı başarmıştır.
İddianameye göre, üç hemşire ve bir tıbbi sekreter, ameliyatlarda kullanılmayan tıbbi malzemeleri “steril oda” adı altında gizli bir alanda biriktiriyordu. Depo sorumlusunun yardımıyla bu malzemeler, medikal firma yetkilisine otoparkta teslim ediliyor ve haksız kazanç sağlanıyordu. Güvenlik kamera kayıtları ve banka kayıtları, şebekenin organize hareketini ve malzemenin satışından elde edilen gelirin şüphelilerin hesaplarına aktarıldığını kanıtlıyor. Balıkesir’de ele geçirilen 8,5 milyon lira değerindeki tıbbi malzeme, hastanenin envanterinde kaydı olan malzemelerden oluşuyordu.
23 Ekim 2023’te Bursa KOM Şube Müdürlüğü’ne yapılan bir ihbar, soruşturmanın başlamasına yol açtı. İhbarcı, İstanbul’daki bir ecza deposunda çalıştığını ve ÜTS (Ürün Takip Sistemi) üzerinden Bursa Şehir Hastanesi’nden çıktığı tespit edilen, piyasa fiyatının çok altında satılmak istenen tıbbi malzemelerin takip numaralarını tespit ettiğini bildirdi. Bu durumun bir hırsızlık veya rüşvet sonucu olabileceğini düşünen ihbarcı, yetkililere başvurdu.
Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM ekipleri, 6 ay süren teknik ve fiziki takip sonucu, medikal firma yetkilisi C.I.’nin, hastanedeki ameliyathane koordinatörü D.B. ile işbirliği içinde hareket ettiğini belirledi. Balıkesir’deki bir depoda ve şüphelilerin araçlarında yapılan aramalarda, toplam değeri 8 milyon TL’yi aşan tıbbi malzeme ele geçirildi. Bu malzemelerin tamamı, Bursa Şehir Hastanesi envanterine kayıtlıydı.
C.I. ve D.B. ile birlikte, üç hemşire ve bir tıbbi sekreter olmak üzere toplam altı şüpheli gözaltına alındı. İki şüpheli tutuklanırken, diğerleri adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
97 sayfalık iddianame, şebekenin nasıl çalıştığını ve yolsuzluğun boyutunu ayrıntılı bir şekilde ortaya koymaktadır. C.I. ve D.B. arasındaki WhatsApp yazışmaları, tıbbi malzemelerin talep edilmesi, hastaneden çıkarılması, otoparkta teslim edilmesi ve satıştan elde edilen gelirin paylaşılmasını göstermektedir. Yazışmalar, D.B.’nin annesi ve diğer kişilerin hesaplarına para gönderildiğini de belgelemektedir.
İddianamede, “steril oda” olarak adlandırılan gizli bir bölmede usulsüzce biriktirilen tıbbi malzemelerin, Sağlık Bakanlığı başmüfettişi tarafından yapılan incelemede bulunamaması dikkat çekmektedir. Şebekenin, başmüfettişi yanıltmak için yalan ifadeler verdikleri de tespit edilmiştir.
Güvenlik kamera görüntüleri, hemşirelerin koli koli tıbbi malzemeleri gizli odaya taşıdığını ve daha sonra otopark veya kargo yoluyla dağıttığını göstermektedir. İddianamede, hemşirelerin hastane sisteminden usulsüz malzeme çıkışları yaptığı ve bu malzemelerin ele geçirilen malzemelerle birebir örtüştüğü belirtilmektedir.
İddianamede, şüphelilerin savunmalarına da yer verilmiştir. C.I. ve D.B., ticari bir ilişkiyi reddederek, elde edilen gelirden kişisel çıkar sağlamadıklarını iddia etmişlerdir. Hemşireler de, şifrelerinin başkaları tarafından kullanıldığını ve usulsüz bir işlem yapmadıklarını savunmuşlardır. WhatsApp yazışmaları ve güvenlik kamera kayıtları, bu savunmaları çürütmektedir.
C.I. ve D.B.’nin ilk duruşmada serbest bırakıldığı, davanın ikinci duruşmasının ise Mart ayı sonunda görüleceği belirtilmiştir.
“`
News
