Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, KKTC’de çalışan yabancı vatandaşların sosyal güvenlik haklarının korunması konusunda endişelerini dile getirdi. Türkiye dışında diğer Türk devletleriyle sosyal güvenlik anlaşmalarının bulunmaması nedeniyle, KKTC’de çalışan bu vatandaşların kendi ülkelerinde mağdur olduğunu belirtti. Ancak Gardiyanoğlu, önümüzdeki aylarda ilgili Türk devletleriyle Sosyal Sigortalar kurumu arasında kurumsal anlaşmaların yapılacağına dair umutlu olduğunu ifade etti.
Gardiyanoğlu, Türk devletlerinde çalışma hayatını ele alan toplantılara katılmak amacıyla Ankara’ya gelmişti. Ankara’da AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Türk Devletlerinde Çalışma Hayatı ve Sosyal Koruma Uluslararası Konferansı” çerçevesinde gerçekleştirilen Yuvarlak Masa Toplantısı’nda verimli görüşmeler gerçekleştirdiğini belirtti. Toplantıya katılan ülkelerin çalışma bakanlarıyla, vatandaşlara daha iyi çalışma koşulları sunmak için neler yapabilecekleri konusunda görüştüklerini söyledi.
Gardiyanoğlu, Türk devletlerinin coğrafi uzaklıklara rağmen din, dil ve kültür konusunda ortak bir paydada buluştuğunu vurguladı. Benzer çalışmalar yürüttüklerini ve daha sık işbirliği yapma kararı aldıklarını belirtti. Türkiye Çalışma ve Sosyal Güvenliği Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla yıl içinde toplantılar gerçekleştirdiklerini anlatarak, bu fırsatı kendilerine sunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve ilgili bakanlıklara teşekkür etti.
KKTC’nin uluslararası statüsü konusunda da açıklamalar yapan Gardiyanoğlu, 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı’ndan bu yana KKTC’nin Rum-Yunan ikilisinin izolasyonuna maruz kaldığını ve dünyadan soyutlandığını belirtti. Dünyaya açılan tek kapılarının ana vatan Türkiye olduğunu ve Türkiye’nin KKTC’yi dünyaya entegre etmeye çalıştığını, haklarını savunduğunu ve daha iyi bir noktaya taşımak istediğini ifade etti. Gardiyanoğlu, Türkiye’nin KKTC’nin garantör ülkesi olduğunu da vurguladı.
2022’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Dokuzuncu Zirvesi’nde KKTC’nin teşkilata gözlemci üye olarak kabul edilmesini sevinç ve gururla karşıladıklarını belirten Gardiyanoğlu, bunun Türkiye’nin desteği sayesinde gerçekleştiğini ve birkaç yıl içerisinde tam üye statüsüne kavuşmayı umduklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulunda KKTC’nin tanınması çağrısında bulunmasını da mutlulukla karşıladıklarını anlattı.
KKTC’de çalışan yabancı vatandaşların sosyal hakları konusunda Gardiyanoğlu, TDT üyesi devletlerden birçok vatandaşın çalışma izniyle KKTC’de mesleki yaşamını sürdürdüğünü belirtti. Ancak sadece Türkiye ile sosyal güvenlik anlaşmasına sahip olduklarını söyledi. Diğer Türk devletleriyle de benzer anlaşmaların sağlanması için çaba sarf ettiklerini ifade eden Gardiyanoğlu, bu konuyu ilk gün Yuvarlak Masa Toplantısı’nda ve panellerde masaya yatırdığını belirtti. Önümüzdeki aylarda ilgili Türk devletleriyle Sosyal Sigortalar kurumu arasında kurumsal anlaşmalar yapılacağına dair umutlu olduğunu dile getirdi.
Kurumsal anlaşmaların bulunmaması nedeniyle KKTC’de çalışan yabancı vatandaşların emeklilik ve sosyal haklar konusunda mağduriyet yaşadığını belirten Gardiyanoğlu, Türkiye’den çalışma izniyle KKTC’ye gidip orada çalışan vatandaşların anlaşma sayesinde mağdur olmadığını söyledi. Bu kişilerin Türkiye’ye döndüklerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki sosyal güvencelerini Türkiye’deki sosyal sigorta kurumuna taşıyabildiklerini ve emeklilik veya diğer özlük haklarında hiçbir kayba uğramadıklarını ifade etti.
Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan’dan 10 binden fazla kişinin KKTC’de sosyal güvence altında çalıştığına işaret eden Gardiyanoğlu, bu kişilerin kendi ülkelerine döndüklerinde maalesef bu sosyal güvenceden yararlanamadıklarını belirtti. Bu durumun farkındalığını masaya koyduklarını söyledi.
Gardiyanoğlu, Türkiye ve Azerbaycan’dan yetkililerle görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirtti. KKTC ile Türkiye arasındaki mali işbirliği protokolü çerçevesinde 4 ana başlık ve 21 yan başlıktan oluşan bir eylem planına ilişkin çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Mevcut entegre sistemin daha da iyileştirilmesi üzerine planlarının bulunduğunu ifade etti.
KKTC’de çalışan bir Türk vatandaşının Türkiye’de bir sağlık sorunu yaşaması durumunda yerinde tedavi olabilmesi için gerekli imkanların bulunduğuna dikkat çeken Gardiyanoğlu, bu gibi konuların geliştirilmesini ele aldıklarını dile getirdi.
Azerbaycan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sahil Babayev ve heyetiyle de görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktaran Gardiyanoğlu, iki ülkedeki ve dünyadaki sosyal hizmetlerin işleyişi konusunda bilgi alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Gardiyanoğlu, yaklaşık 300 Azerbaycan vatandaşının KKTC’de sosyal güvence altında çalıştığını ancak bu kişilerin devletler arasında bir anlaşma olmaması sebebiyle kendi ülkelerinde sosyal haklarından yararlanamayacağını belirtti. İki devletin sigorta kurumlarının genel müdürlerinin bu konuda görüşeceğini söyledi. Gardiyanoğlu, Azerbaycan vatandaşlarının bu konuda mağduriyet yaşamaması için günü geldiğinde gerekli iyileştirmeleri yapacakları konusunda muhatabıyla prensipte anlaştıklarını sözlerine ekledi.
Tarafların birbirlerini davet ettiğini söyleyen Gardiyanoğlu, ilk fırsatta Azerbaycan’ı ziyaret edeceğini ve Azerbaycanlı devlet yetkililerin KKTC’yi yerinde görmesini istediğini dile getirdi.
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketinin (TUSAŞ) Kahramankazan’daki yerleşkesine 23 Ekim’de düzenlenen saldırıyı lanetleyen Gardiyanoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin savunma sanayisindeki yükselişine ve bir süper güç olma yolundaki kararlı duruşuna işaret etti. Bu saldırının Türkiye Cumhuriyeti’ni durdurmaya yönelik bir girişim olduğunu ancak Türkiye’nin tarih boyunca kimseye diz çöktürülmediğini ve bu saatten sonra da nafile olduğunu belirtti.
Gardiyanoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 101’inci yılına işaret ederek 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı.
Orta Doğu’daki karışıklıklar ve KKTC’nin konumu hakkında da açıklamalar yapan Gardiyanoğlu, İsrail’in Gazze’deki soykırımına ve Lübnan’a saldırılarına işaret ederek Orta Doğu’nun “yangın yerine” dönüştüğünü ve Kıbrıs Adası’nın coğrafi olarak bu bölgeye çok yakın olduğunu vurguladı.
Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin (GKRY) alanını tamamıyla İngiliz ve Amerikalılara açtığını, savaş gemileri ve diğer asker ekipmanların Kıbrıs’ın güneyine konuşlandırıldığını belirten Gardiyanoğlu, “Ateş çemberinin içinde olan bir adayız.” dedi.
Gardiyanoğlu, Doğu Akdeniz’de “serhat bekçisi” olduklarına ve KKTC’nin stratejik konumuna işaret ederek “Yaklaşık 5 milyon kilometrekareye yayılan, 350 milyonluk Türk ailesinin bir parçasıyız.” diye konuştu.
GENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGÜNDEM
1 saat önceGÜNDEM
1 saat önce