DOLAR 34,3869 0.47%
EURO 36,8522 -0.6%
ALTIN 2.968,04-0,25
BITCOIN 26331061.26433%
İstanbul
15°

AÇIK

06:10

SABAHA KALAN SÜRE

Kızamık ve boğmacaya karşı uzmanlar uyarıyor: Vakalar artıyor, tedbirleri almak gerekiyor
10 okunma

Kızamık ve boğmacaya karşı uzmanlar uyarıyor: Vakalar artıyor, tedbirleri almak gerekiyor

ABONE OL
Kasım 8, 2024 09:43
Kızamık ve boğmacaya karşı uzmanlar uyarıyor: Vakalar artıyor, tedbirleri almak gerekiyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’nin çeşitli kentlerinde, İstanbul başta olmak üzere, önceki yıllarda görülmeyen sayıda kızamık ve boğmaca vakası rapor ediliyor. Uzmanlar, bu sıra dışı artışa karşı acil önlem çağrısı yapıyor.

Uzmanlar, geçmiş yıllara göre kızamık ve boğmaca vakalarında ciddi bir artış olduğunu vurguluyor. “Bu hastalıklar aşılanmadığımızda çok ağır komplikasyonlara yol açabilir ve hatta ölümcül olabilir,” diyorlar. “Hiçbir anne baba çocuğunu bu zorluklara maruz bırakmak istemez ve sonrasında pişman olurlar.”

“COVID’DEN ÇOK DAHA HIZLI BULAŞIYOR”

Son yıllarda aşılama oranlarında düşüş yaşandığı belirtiliyor. Kızamık, COVID-19’dan çok daha hızlı bulaşabilen bir enfeksiyon. Henüz bir salgın bildirimi yapılmamış olsa da, uzmanlar salgın olasılığını göz ardı etmiyorlar.

Dünyanın birçok ülkesinde kızamık ve boğmaca vakalarında artış olduğu bildiriliyor. Uzmanlar, aşılarda doz eksikliği ve aşı reddi gibi durumların bulaşıcı hastalıkların yayılımına neden olabileceğini ve ciddi sorunlara yol açabileceğini vurguluyor.

Biruni Üniversitesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Eda Kepenekli ve İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Deniz Aygün da boğmaca ve kızamık vakalarında artış olduğuna dikkat çekiyor.

“BEBEKLERİ KAYBEDEBİLİYORUZ, BOĞMACA DEYİP GEÇMEMEK LAZIM”

Prof. Dr. Kepenekli, boğmaca ile ilgili olarak, “İstanbul’da ve diğer illerde çalışan meslektaşlarımızdan gelen bildirimlere göre boğmaca vakalarında artış var. Bunun nedenlerinden biri boğmacanın daha iyi teşhis edilebiliyor olması olabilir. Ayrıca, boğmaca mikrobunun klasik antibiyotiklere karşı direnç geliştirebilmesi, tedavi başarısızlıklarına neden olabiliyor. Bu da toplumsal yayılımın devam etmesine yol açabilir. Ülkemizde son yıllarda artan aşı karşıtlığı ve aşı kararsızlığı da önemli bir etken. Hem bebeklik çağı aşıları hem de hamilelerin ve bebeklerle yakın temas edenlerin boğmacaya karşı aşılanması çok önemli. Boğmaca en ağır şekilde 2 yaşın altındaki bireyleri etkiliyor, özellikle de 6 aylıktan küçük bebeklerde çok riskli. Daha büyük çocuklarda boğmaca ateşsiz öksürük nöbetleri şeklinde görülebilir. Bazen aileler, ‘Balgamlı kusuyor, sonrasında rahatlıyor’ şeklinde tarif edebilirler. Küçük bebeklerde ise öksürük nöbetleri nefes kesilmesine, hatta apne ataklarına ve yoğun bakım ihtiyacına neden olabilir. Bazen öksürük nöbetleri o kadar şiddetli olabilir ki kafa içi basınç artışına ve kafa içi kanamaya yol açarak bebeğin hayatını kaybetmesine neden olabilir. Boğmaca deyip geçmemek lazım, özellikle küçük bebeklerde komplikasyonları çok ağır olabilir. Hamileliğin son 3 ayında boğmacaya karşı aşılanmak, annenin bebeğini boğmacadak korumak için en etkili yöntemdir,” diyor.

“GÖRMEYİ UNUTTUĞUMUZ HASTALIKLARI TEKRAR GÖRMEYE BAŞLADIK”

Prof. Dr. Kepenekli, kızamık hakkında şunları söylüyor: “İki yıl önce kızamık vakalarında çok belirgin bir artış, bir salgın yaşadık. Hem Anadolu hem Avrupa yakasında vakalar görüldü. Meslektaşlarımızla birlikte, vakaların aşı karşıtlığından ya da aşıları yetersiz veya eksik olan çocuklardan kaynaklandığını tespit ettik ve raporladık. Salgın birkaç ay içinde kontrol altına alınabildi ancak onlarca çocuğu hastanede izlemek zorunda kaldık. Kızamığa karşı en önemli kalkanımız olan aşıda bir kırılma yaşandı. Bu, belki de pandeminin bir sonucu. Kızamık aşısı, hem dünyada hem de Türkiye’de uzun yıllardır kullanılan, etkileri ve yan etkileri bilinen, güvenilir bir aşı. Kızamık, döküntülü hastalıklar arasında klinik olarak daha ağır seyreden bir hastalık. Döküntü genellikle yüz ve kafadan başlar, gövdeye doğru yayılır. Çocuk sanki sıcağa maruz kalmış, haşlanmış gibi kıpkırmızı olabilir. Kuru öksürük, gözlerde kızarıklık, burun akıntısı ve hapşırma gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca çok yüksek ateş de olur. Örneğin, kızamıkçıkta ateş genellikle 38-38.5 derece civarında olurken, kızamıkta 39-40 dereceye kadar çıkabilir. Ülkemizde çok başarılı bir bağışıklama programı var, aşılama programına uyulması çocukların sağlığı için çok önemli. Boğmaca genellikle okul çağındaki çocuklarda görülür, uzun süreli öksürük nöbetleriyle kendini gösterir. Evde sigara içiliyorsa, solunum yolu enfeksiyonları daha sık ve daha ağır seyredebilir. Kızamık ve boğmaca vakalarını önceki yıllara göre daha sık görüyoruz. Kızamık COVID-19’dan çok daha hızlı bulaşabilen bir enfeksiyondur. Henüz bir salgın bildirimi yapılmadı, sadece vakalar bildiriliyor. Daha önce ülkemizde çocukluk çağı aşılarının rutin yapılma oranı yüzde 95’in üzerindeydi, çok başarılı bir ülkeydik. Ancak son yıllarda aşıyla ilgili olumsuz yaklaşımlar nedeniyle bu oranlar düşmeye başladı. Bu nedenle, uzun yıllardır görmediğimiz hastalıkları tekrar görmeye başladık. Salgın olasılığı elbette var. Kızamığın standart, antiviral tedavisi bulunmadığı için, korunmak çok önemli.”

“HİÇBİR ANNE, BABA EVLADINI O AĞIR KOŞULLARDA GÖRMEK İSTEMEZ”

Doç. Dr. Deniz Aygün, vaka sayıları hakkında şunları söylüyor: “Kızamık ve boğmaca vakalarında artış var. Geçmiş yıllarda bu kadar sık görülmüyordu. Son zamanlarda yaşadığımız pandemi ve dünya koşulları nedeniyle aşılama oranlarımızda düşüş yaşandı. Aşı reddi ve aşı kararsızlığı da olumsuz etki etti. Asistanlığımda görmediğim kadar çok sayıda kızamık ve boğmaca vakasıyla karşılaşıyoruz. Bu iki enfeksiyon da aşıyla önlenebilir hastalıklar. Aşılanırsak bu hastalıklara yakalanmayacağız veya yakalandığımızda çok hafif atlatacağız. Aşılanmadığımız takdirde her iki hastalık da çok ağır komplikasyonlarla seyredebilir ve hatta ölümcül olabilir. Maalesef gelen vakaların arasında aşısız olgular var. Hiçbir anne baba çocuğunu bu ağır koşullarda görmek istemez, sonrasında pişman olurlar. ‘Keşke yaptırsaydım’ derler. Aileler, maalesef hastalığı geçirdikten sonra aşının önemini anlıyorlar. Her iki enfeksiyon da her yaş grubunda görülebilir, ancak özellikle bebekleri etkiliyor ve ağır seyrediyor. Şu anda gördüğümüz boğmaca vakalarının çoğu çok küçük çocuklar, 2-4 aylık gibi. Kızamıkta özel bir yaş grubu yok, küçük hastalarımız da var, erişkinler ve ergenler de görebiliyoruz. Vakaların çoğu küçük çocuklar, aşı 2’nci ayda var ama daha bu aşılama imkanına erişmeden enfeksiyonla karşılaşabiliyorlar. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı koza aşı stratejisi uyguluyor. Anne, baba, büyükbaba, çevredeki büyükleri aşılayarak henüz aşılama şansına erişememiş küçük bebeği korumak mümkün çünkü boğmaca hayat boyu bağışıklık bırakmıyor. Vakalar artıyor, tedbirleri almak gerekiyor. COVID-19 gibi bir pandemi, kıtalararası bir aktarım yok ama daha önceki yıllarda görmediğimiz sayıda olgular görülmekte. Hasta kişilerin okula gönderilmemesi, genel koruyucu önlemlerin alınması ve mesafeye dikkat edilmesi gerekiyor çünkü bu enfeksiyonlar hava yolu ve damlacık yoluyla bulaşıyor. Ulusal aşı takvimimize uyulması ve mümkünse mevsimsel grip aşısının çocuklara uygulanmasını öneriyorum.”

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / HASİBE KARADAĞ – Sağlık Ekonomi Kızamık Sağlık”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Güvenliğiniz bizler için önemli. Bu yüzden gizlilik politikası sayfamızı inceleyiniz.