DOLAR 34,1366 0.05%
EURO 38,1363 0.07%
ALTIN 2.882,950,29
BITCOIN 21962402.00424%
İstanbul
21°

PARÇALI AZ BULUTLU

13:01

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

Keratokonus Hastalığına Dikkat: Göz Ovalama Kalıcı Görme Hasarına Yol Açabilir
14 okunma

Keratokonus Hastalığına Dikkat: Göz Ovalama Kalıcı Görme Hasarına Yol Açabilir

ABONE OL
Ağustos 30, 2024 08:46
Keratokonus Hastalığına Dikkat: Göz Ovalama Kalıcı Görme Hasarına Yol Açabilir
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Altan Kaman, keratokonus adı verilen bir göz hastalığının genellikle 10 ila 15 yaşları arasında başladığını açıkladı. Dr. Kaman, sık sık göz ovalamanın hastalığın önemli bir belirtisi olduğunu vurgulayarak, tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabileceğini belirtti.

Dr. Kaman, son yıllarda korneal halka adı verilen yeni bir tedavi yöntemiyle hastalığın tedavisinin mümkün olduğunu ifade etti. Bu yöntemde, gözün şeffaf tabakası olan korneaya ince aparatlar yerleştirilerek, gözün sivriliği düzeltiliyor ve görme kalitesi artırılıyor. Dr. Kaman, “Yaklaşık 5 dakika süren küçük bir cerrahi operasyonla keratokonusu düzelterek, hastaların neredeyse %100’e yakın görme seviyelerine ulaşmalarını sağlayabiliyoruz.” dedi.

Liv Hospital Ankara Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Altan Kaman, keratokonus hastalığı hakkında detaylı açıklamalar yaptı. Dr. Kaman, gözün ön kısmındaki saat camına benzeyen şeffaf tabakaya kornea denildiğini ve kornea yapısı zayıf kişilerde göz bebeğinin sivrileşmesi ve incelmesiyle keratokonusun ortaya çıktığını belirtti. Bu hastalık, kişide gözlük ile bile düzeltilemeyen görme bozukluğuna yol açabiliyor. Dr. Kaman, hastalığın genellikle 10-15 yaşlarında başladığını ve 30’lu yaşların ortasına kadar ilerlediğini söyledi. İlerlemenin hızı ise kişinin genetik yapısına ve korneanın gücüne bağlı olarak değişebiliyor.

Dr. Kaman, özellikle 8-9 yaşından sonra sık sık alerji geçiren ve gözlerini bastırarak ovalayan çocukların mutlaka keratokonus açısından detaylı bir şekilde muayene edilmesi gerektiğini vurguladı. Çünkü geç kalınması durumunda kalıcı görme bozukluğu oluşabiliyor. Dr. Kaman, “Ebeveynler bu konuda oldukça duyarlı ve dikkatli olmalıdır. Hastalık erken teşhis edildiğinde tedavi şansı daha yüksektir. Ne kadar erken teşhis edilirse hastalığın ilerlemesi o kadar durdurulabilir.” dedi.

’10 İLE 15 YAŞINDA BAŞLAR’

Op. Dr. Kaman, keratokonusun ilk belirtilerinin sık sık göz batması, göz ovalama, kaşıntı ve ışık hassasiyeti olduğunu belirtti. Hastalık ilerlediğinde ise ışıkların dağılması, parlak ışıklarda net görememe ve bulanık görme gibi şikayetler ortaya çıkabiliyor. Dr. Kaman, “Bazı durumlarda keratokonus normal göz muayenelerinde bile atlanabiliyor. Eğer bir kişi gözlük ile bile net göremiyorsa, özellikle 10-15 yaşındaki çocuklarda, gözlükle bile net görme sağlanamıyorsa mutlaka keratokonus açısından detaylı bir şekilde muayene edilmelidir. Genellikle 10 yaşından sonra başlayan keratokonus, 10 ile 25 yaş arasında hızlı bir şekilde ilerliyor ve 25 yaşından sonra ilerleme hızı yavaşlıyor. Hastalığın ilerlemesi kişinin bünyesine ve göz bebeğinin gücüne göre değişebiliyor. Bazı kişilerde çok yavaş seyredebilirken, bazılarında ise görme bozukluğuna yol açan ciddi hasarlara neden olabilir.” dedi.

‘5 DAKİKALIK CERRAHİ OPERASYON İLE DÜZELTMEK MÜMKÜN’

Op. Dr. Kaman, hastalığın tedavisiyle ilgili olarak ebeveynlerin dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. Dr. Kaman, “Eğer 10’lu yaşlardan sonra çocuklarınızda sık sık göz ovalama, ışık hassasiyeti gibi belirtiler varsa mutlaka bir göz doktoruna gidip muayene olmaları gerekmektedir. Hastalığın erken teşhis edilmesi tedavi şansını artırıyor. Hastalık erken dönemde durdurulabiliyor. Tedavi yöntemlerinden biri çapraz bağlama dediğimiz göz bebeğini güçlendiren bir operasyon. Bu 35 dakikalık bir operasyon ve hastalığın ilerlemesini durduruyor. Ancak hastalık ilerlemiş ve görme kaybına yol açmış ise gözlük çok fayda sağlamıyor. Bu durumda sert kontak lens dediğimiz bir tedavi uygulanıyor. Sert kontak lens, göze baskı yaparak sivriliği ovalleştiriyor ve görme kalitesini artırıyor. Ancak sert kontak lensler her zaman rahat ve etkili olmuyor. Korneal halka dediğimiz yeni bir yöntem ise gözün şeffaf tabakası olan korneaya ince aparatlar yerleştirilerek sivriliği ovalleştiriyor ve görme kalitesini artırıyor. Yaklaşık 5 dakikalık bir operasyonla keratokonusu düzelterek, hastanın neredeyse %100’e yakın görme seviyelerine ulaşmasını sağlıyoruz. Elbette bu yöntemin uygulanabilmesi için doğru bir muayene ve detaylı testler gereklidir. Korneal halka tedavisi oldukça başarılı sonuçlar veriyor.” dedi.

‘KALICI GÖRME HASARI BIRAKABİLİR’

Op. Dr. Kaman, keratokonus tedavisinde geç kalınması durumunda görme kaybı yaşanabileceğini ve kalıcı görme hasarı bırakabileceğini belirtti. Dr. Kaman, “Hastalığın erken dönemde durdurulması için uygulanan çapraz bağlama işlemi genellikle hastalığın ilerlemesini durduruyor. Ancak görme kalitesini artırmak için korneal halka tedavisi uygulandıktan sonra bile geç kalınmış keratokonus vakalarında ne yazık ki ne durdurma işlemi ne de korneal halka tedavisi fayda sağlayabiliyor. Bu durumda kornea nakline kadar giden bir süreç yaşanabiliyor. Özellikle 10-20 yaş grubunda çok fazla gözlerini ovalayan çocuklarda ailelerin dikkatli olması gerekmektedir. Göz bebeği sivrileştiğinde gelen ışık dağılıyor ve bu da görme kalitesini bozuyor. Gözlük bile görme kalitesini tam olarak düzeltemiyor. Erken dönemde tedavi edilmezse kalıcı görme hasarı bırakabiliyor. Çok ileri aşamalarında korneal halka tedavisi bile fayda sağlamayabiliyor. Bu nedenle bu tür hastalıklarda çok geç kalmamak gerekiyor. Biz hekimler için göz ovalama alışkanlığı en çok rahatsız eden şeylerden biri. Gözlerimizi ovalamaktan kaçınmalıyız, özellikle çocuklarımızın gözlerini ovalamasına engel olmalıyız. Çocuklarınızda sık sık göz ovalama, ışık hassasiyeti gibi belirtiler varsa mutlaka ihmal etmeyin. Erken dönemde bir göz doktoruna muayene ettirerek gerekli tedavileri yaptırın.” dedi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık

Sağlık Haberler

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP