İzmir’in Aliağa, Kemalpaşa ve Torbalı ilçelerindeki yoğun sanayi faaliyetlerinin, şehrin hava kalitesini olumsuz etkileyen başlıca nedenlerden biri olduğu tespit edildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Abdurrahman Bayram, yaptığı açıklamada; hava kirliliğinin trafik, evsel ısıtma ve sanayi olmak üzere üç ana kaynaktan kaynaklandığını belirtti.
İzmir’deki bu üç ilçedeki sanayi tesislerinin yoğunluğunun hava kirliliğinde en büyük paya sahip olduğunu vurgulayan Bayram, söz konusu ilçelerde hava kalitesinin belirgin şekilde düştüğünü ve kirleticilerin rüzgarla taşındığını dile getirdi.
Kent genelinde doğal gaz kullanımının yaygınlaşmasıyla evsel ısınmadan kaynaklı kirliliğin azaldığına dikkat çeken Bayram, Aliağa’dan kaynaklanan hava kirliliğinin kent merkezine kadar ulaştığını belirtti.
“Aliağa’dan yükselen toz parçacıkları Menemen üzerinden İzmir’e kadar ulaşıyor ve hava kalitesini olumsuz etkiliyor.” diyen Bayram, bu durumu hem modelleme çalışmalarıyla hem de kimyasal analizlerle doğruladıklarını ifade etti. İzmir’deki hava kalitesi ölçüm istasyonlarından alınan örneklerde Aliağa sanayisinden kaynaklanan ağır metallerin tespit edildiğini belirtti.
Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkilerinin, kirletici türüne, yoğunluğuna ve maruz kalma süresine bağlı olduğunu, ayrıca yaş gruplarına göre de farklılık gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Bayram, çocukların, gençlerin ve yaşlıların daha hassas olduğunu belirtti. Bazı kirleticilerin vücutta hızlıca etkisini kaybederken, toksik maddelerin kalıcı sağlık sorunlarına yol açabileceğinin altını çizdi. Karbonmonoksitin, oksijen taşınımını engellemesine rağmen temiz havaya çıkıldığında etkisinin geri döndüğünü, ancak toksik kirleticilerin kalıcı etkiler bıraktığını açıkladı.
Türkiye’deki hava kirliliğiyle mücadele mevzuatının Avrupa Birliği standartlarıyla uyumlu olduğunu, hatta bazı değerlerde daha sıkı düzenlemeler bulunduğunu belirten Bayram, sanayi tesislerinin düzenli ve sıkı denetimlerinin önemine vurgu yaptı. Kontrol mekanizmalarının sürekliliğinin ve caydırıcılığının hayati önem taşıdığını, filtre sistemlerindeki arızaların ya da kasıtlı devre dışı bırakılmaların kirliliği artıracağını ve bunun önlenmesi için sıkı önlemler alınması gerektiğini belirtti.
Özellikle Aliağa gibi yoğun sanayi bölgelerinde organik kirleticiler ve kanserojen maddelerin ölçümünün yetersizliğinden endişe duyan Bayram, sadece partikül madde, kükürt dioksit ve azot oksit gibi yaygın kirleticilerin ölçüldüğünü, ancak benzen ve hidrokarbonlar gibi kanserojen etkiye sahip maddelerin de izlenmesi gerektiğini ifade etti.
Kaynak: AA / Hüseyin Bağış – Güncel Yerel Haberler Ekonomi Sağlık Güncel Çevre izmir
GENEL
11 dakika önceGENEL
12 dakika önceGENEL
12 dakika önceGENEL
12 dakika önceGENEL
13 dakika önceGENEL
13 dakika önceGENEL
1 saat önce