“`html
İstanbul’un deneyimli antika ustaları, yarım asırdır geçmişten gelen değerli eserleri özenle restore edip geleceğe taşıyorlar.
Fatih’teki Horhor Antikacılar Çarşısı’nda, 203 antika dükkanının yanı sıra, hasarlı ve yıpranmış antikaların onarımı da büyük bir titizlikle gerçekleştiriliyor.
Ustalar, atölyelerinde özveriyle çalışarak, zamanın izlerini taşıyan antika eşyaların korunmasını sağlıyor ve gelecek nesillere miras bırakıyorlar.
Bu maharetli ellerden çıkan değerli eserler, daha sonra antika severlerin beğenisine sunulmak üzere vitrinlerde sergileniyor.
Çarşıdaki atölyesinde 55 yıldır antika restorasyonu yapan 67 yaşındaki İlhan Şenyurt, AA muhabirine mesleki deneyimini anlattı. 12 yaşında başladığı bu yolda, ahşap ürünlerin başta olmak üzere birçok eserin bakım ve onarımını gerçekleştirdiğini belirtti.
Yıpranmış antikaları eski boyalarından arındırıp, zımparalayarak ve gomalak cila uygulayarak orijinal hallerine yakın bir görünüme kavuşturuyor. Bazı onarımlar bir haftayı, bazıları ise 3-4 ayı buluyor, ancak Şenyurt her zaman orijinalliği korumayı esas alıyor.
“Biz, kalan son nesiliz artık.”
Şenyurt, antika restoratörlerinin sayısının giderek azaldığına dikkat çekerek, eski ustaların çoğunun emekli olduğunu veya vefat ettiğini, yeni neslin ise bu mesleğe ilgi göstermediğini üzüntüyle ifade etti. Bu durumun, mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Uzun yıllar ve deneyim gerektiren bu işin kolay olmadığını vurgulayan Şenyurt, 50 yılı aşkın süredir çalışmasına rağmen hala öğrenme aşamasında olduğunu söyledi.
İstanbul’da birçok tarihi caminin ve türbenin kapılarının onarımını da üstlenen Şenyurt, sedef işçiliği ve gomalak cilalama konusunda da uzman olduğunu belirtti.
“Sabır taşı olmanız gerekir.”
49 yıldır antika restorasyonu yapan 67 yaşındaki Veysel Yılmaz, bu işin büyük bir sabır gerektirdiğini, adeta “sabır taşı” olmak gerektiğini dile getirdi. Uzun süren ve incelikli bir iş olan restorasyon sürecinde, hataların düzeltilmesi ve tekrar tekrar yapılan işlemler nedeniyle yüksek bir sabır seviyesine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Yılmaz, antikaların orijinalliğini koruyarak onarılmasının önemini belirterek, hasarlı parçaların mümkün olduğunca orijinal malzemelerle ve yöntemlerle onarılmasının gerekliliğinden bahsetti. Eserlerin geçmişine dair hissettiklerini ve onarımdan sonra “hayata döndürme” duygusunu paylaştı.
Bu duyguyu bir annenin çocuğunu yetiştirmesine benzetti ve eserlerin sanatseverlerle buluşmasının kendisini mutlu ettiğini ifade etti. Mesleğin geleceği hakkında endişelerini dile getiren Yılmaz, oğlunu da bu mesleğe yetiştirdiğini anlattı.
“En iyi şekilde bakımını yapmaya çalışıyorlar”
30 yıldır çarşıda antikacılık yapan Murat Fırat, restorasyon ustalarının önemini vurgulayarak, aldığı antikaları onarım için ustalara teslim ettiğini ve müşteri memnuniyetinin öncelikli olduğunu belirtti. Ürünlerin temiz ve bakımlı olmasının müşteriler için önemli olduğunu ve ustaların da bunu sağlamak için ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarını dile getirdi.
Fırat, müşterilerin, ürünün orijinal özelliklerini koruyarak, mümkün olduğunca eski haline getirilmesini istediklerini ve bu sayede ürünün değerini koruduğunu belirtti.
Kaynak: AA / Ferhat Yasak – Güncel Kültür Sanat istanbul Ekonomi Güncel Kültür Sanat Yaşam
“`
News
