Mitra Ahour, İran tiyatro sahnelerinin tanınmış bir sanatçısı, üç yıl önce İstanbul’a taşındı ve geçimini sokak dansçılığı yaparak sağlıyor.
“Dünyanın Sesleri İstanbul Sokaklarında Yankılanıyor” başlıklı AA muhabirinin hazırladığı dosya haberin beşinci bölümünde, 47 yaşındaki Mitra Ahour’un Tahran’dan İstanbul’a uzanan sanat yolculuğu anlatılıyor.
Sanatını Türkiye’de daha etkin bir şekilde sergileme arzusu ile, anlık bir kararla eşi ve çocuğuyla İstanbul’a gelen Ahour, Bostancı Sahili’ni adeta bir açık hava sahnesine dönüştürüyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Daire Başkanlığı’nın “Sanat Sokağa Taşacak” projesi kapsamında sanatını icra eden Ahour, müziğiyle şehrin estetiğine dokunuşlar yaparken, kendisine eşlik eden İstanbulluların da stres atmalarına vesile oluyor.
“Bir şey beni İstanbul’a çekti”
“Gelin Dans Edelim!” yazılı pankartıyla belirlediği park ve sahil şeritlerinde İstanbulluları dansa davet eden Ahour, hem sanatını sergiliyor hem de kazandığı parayla ailesine katkıda bulunuyor.
Mitra Ahour, AA muhabirine dünyanın her yerindeki sanatçıların bir mesaj taşıdığını belirterek, kendi mesajının “Gelin mutlu olalım, hayatı dolu dolu yaşayalım.” olduğunu söylüyor.
Anlık bir kararla ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındığını ve sanatını burada daha etkin bir şekilde sürdürdüğünü belirten Ahour, şunları ekliyor:
“Bir şey beni İstanbul’a çekti, neyin çektiğini bilmiyorum ama buraya aitmişim gibi bir his vardı. Eşime ‘İstanbul’a taşınalım’ dediğimde eşim bana baktı ve ‘hadi gidelim.’ dedi. Böylece geldik. Türkiye’ye adım attığım an artık sanatımı ‘burada daha güçlü sergileyebilirim, kendimi daha da güçlendiririm, benim için daha iyi olur’ diye düşündüm. Benim sanat hayatım burada daha rahat, daha özgürce olur düşüncesi vardı. Aslında o düşünceyle yola çıktım.”
“Oyunun içerisinde dans da olunca çok daha güzel oluyor”
Ahour, sanatıyla ailesinin ekonomisine katkıda bulunduğunu belirterek, tiyatro sahnelerinde sergilediği birkaç oyunla birlikte İstanbul sokaklarında da dans ettiğini anlatıyor.
İBB’den aldığı izinle sokaklara çıktığını ve özgürce sanatını icra ettiğini vurgulayan Ahour, “İlk başta izin almam gerektiğini bilmiyordum, Taksim’e gittim, herkes saz falan çalıyor, ‘çok güzel’ dedim ve İBB’ye gittim. Bana çok yardımcı oldular, 2 hafta sonra sokakta sanatımı icra edebileceğimi bana söylediler.” diye ifade ediyor.
Ahour, sokaklarda kısa kısa tiyatro oyunu sergilediğini belirterek, “İnsanlara enerji veriyorsunuz ve onlardan enerji alıyorsunuz, çok güzel bir şey. Herkes yavaş yavaş etrafımda toplanıyor. Oyunun içerisinde dans da olunca çok daha güzel oluyor. İnsanlar ‘A ne güzel’ diye tepki veriyor. Onları da davet ediyorum. ‘Hadi gelin birlikte dans edelim, spor yapalım.’ diyorum. Mutlu olmak bizim hakkımız, insanların hakkı.” değerlendirmesinde bulunuyor.
Kaynak: AA / Tayyib Hoşbaş – Güncel
Yerel Haberler Kültür Sanat istanbul Güncel Kültür Sanat Yaşam İran
”
News
