DOLAR 34,1148 0.28%
EURO 38,1143 0.14%
ALTIN 2.857,781,02
BITCOIN 21649272.12245%
İstanbul
21°

PARÇALI BULUTLU

13:03

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

İstanbul İl Sağlık Müdürü: İstanbul’da maymun çiçeği vakası yok
15 okunma

İstanbul İl Sağlık Müdürü: İstanbul’da maymun çiçeği vakası yok

ABONE OL
Ağustos 28, 2024 09:36
İstanbul İl Sağlık Müdürü: İstanbul’da maymun çiçeği vakası yok
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, kentteki sağlık sisteminin bulaşıcı hastalıklara karşı güçlü olduğunu vurgulayarak, İstanbul’da şu anda maymun çiçeği vakası bulunmadığını açıkladı. Dezenformasyonların önüne geçmek için resmi açıklamaları takip etmenin önemini belirten Güner, “Maymun çiçeği ile Kovid arasında önemli farklar var. Maymun çiçeği uzun süreli temastan bulaşırken, Kovid solunum yoluyla bulaşıyor. Bu nedenle bulaştırma katsayısı düşük bir hastalık. Vatandaşlarımız müsterih olsun, herhangi bir durumda sağlık sistemimiz bulaşıcı hastalıklarla mücadele edebilecek güçtedir.” dedi.

Güner, İstanbul’un dünyanın sağlık başkenti olduğunu ve bu konumunu daha da güçlendirmek için çalıştıklarını söyledi. Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin etkilerini İstanbul’da da gözlemlediklerini belirterek, Türkiye’de dünyanın en iyi sağlık hizmetinin verildiğini vurguladı. “İstanbul’da yüksek akademik hizmet sunuyoruz. İlk amacımız, İstanbul ve tüm Türkiye’de insanların sağlığını korumaktır.” diye ekledi.

Her vatandaşın bir aile hekimi olduğunun altını çizen Güner, aile hekimlerinin önemini ve vatandaş ile aile hekimi arasındaki bağın güçlendirilmesinin gerekliliğini vurguladı. “Aile hekimi aslında ailemizin bir ferdi, ailenizin sağlık danışmanı. Sağlıklı yaşam kültürüyle ilgili bilgi veren ve ikinci, üçüncü basamaktan alacağınız hizmetin rehberliğini yapan önemli bir rol oynuyor. Vatandaş ile aile hekimi arasındaki bağı güçlendirmek en önemli görevimizdir.” dedi.

Koruyucu sağlık hizmetleri konusunda bilgilendirmenin önemini vurgulayan Güner, vatandaşların aile hekimlerinden alabilecekleri hizmetlerden haberdar olmadıklarını söyledi. Aile hekimlerine randevusuz başvuru imkanına rağmen, kanser taramaları, çocuk izlemleri, aşılama hizmetleri gibi önemli hizmetlerden faydalanmadıklarını belirtti. “Örneğin kanser taramasında riskli çıktığınızda, İstanbul’da ikinci, üçüncü basamaklı alacağınız randevuyu Sağlık Müdürlüğü olarak biz alıyoruz aile hekimliği vasıtasıyla. Onun ilerleyen tetkiklerinde hizmetleri MHRS’den bağımsız şekilde yürütüyoruz. Aile hekimliğinde vatandaşların faydalanabildiği çok hizmet var. Tahlil açısından 46 parametrede aile hekiminde hizmet veriyoruz.” diye konuştu.

Dünya genelinde yakın zamanda yaşanan salgın dönemini hatırlatan Güner, Türkiye’nin bu dönemde salgına hazırlıklı olduğunu ve önceden elde ettiği tecrübelerle dünyaya örnek olduğunu belirtti. Dünyanın büyük şehirlerinde salgın döneminde yaşanan zorlukları hatırlatarak, İstanbul’da ise sağlık hizmetlerinin başarıyla verildiğini vurguladı. “Herhangi bir salgın beklentimiz yok.” dedi.

Güner, M çiçeği virüsüyle ilgili vatandaşların hassasiyetini ve tedirginliğini anlayışla karşıladığını söyledi. “İstanbul’da şu anda maymun çiçeği vakamız yok. Bu dönemde dezenformasyonların önüne geçeceğimiz tek husus, resmi açıklamaların takip edilmesi. Maymun çiçeği ile Kovid arasında çok büyük fark var. Birisi uzun süreli temastan bulaşan bir hastalık, Kovid ise solunum yoluyla bulaşan bir hastalık. Ondan dolayı bulaştırma katsayısı düşük bir hastalık. Vatandaşlarımız müsterih olsun, herhangi bir durumda bizim her türlü noktada sağlık sistemimiz bulaşıcı hastalıklarla mücadele edecek kuvvette.” dedi.

Batı Nil virüsünün hayvan yoluyla bulaşan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Güner, bulaşıcı hastalıklar hakkında bilinçlenmenin önemini vurguladı. “Bununla beraber isimlerini sayamayacağımız bulaşıcı hastalıklar var. Bunların hepsini takip etmek yönünde bilinçlenmeniz gerekiyor. Çünkü bilmediğimizden korkmamız normal. Herhangi bir hususta tedirgin olmadan, Bakanlığımızın bilgilendirme sayfaları, bilgilendirme rehberleri takip edilmeli. Bakanlığımız sıkıntılı bir durum olduğunda bilgilendirme yapıyor. Şu anda herhangi bir sıkıntı yok, herhangi bir pandemiyle ilgili bir salgın beklentimiz yok.” dedi.

Depremin Türkiye’nin gerçeği olduğunu vurgulayan Güner, Silivri’de yaşanan depremin ardından İstanbul’da geniş kapsamlı çalışmalar başlatıldığını belirtti. Depreme karşı birçok hastanenin yenilendiğini ve 8 yıl içerisinde 18 yeni hastanenin açıldığını söyledi. “İstanbul Valimizin koordinasyonunda, Sağlık Bakanlığımızın yatırımlarıyla 18 hastane açıldı son 8 sene içerisinde. Yeni açılan hastanelerin çoğu izolatörlü, depremden etkilenmeyen temel yapıları olan hastaneler. İstanbul’da tek bir riskli sağlık tesisi kalmayana kadar tesisleri yenilemeye devam edeceğiz. Yeni planlarımız var, kısa zamanda Haydarpaşa Numune, Siyami Ersek ve Fatih Sultan Mehmet hastanelerinde yeni projeleri hayata geçireceğiz. Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi olsun Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi olsun, yerinde, depreme dayanıklı şekilde yeniden inşaları planlanmış durumda.” dedi.

Güner, Türkiye’de bir kişinin yılda ortalama 12 kez hastaneye veya aile hekimliğine başvurduğunu belirterek, dünyada bu ortalamanın 6 olduğunu söyledi. Türkiye’de bir hastanın istediği bölümden, istediği yerden randevu alabildiğini aktararak, en doğru randevuyu aile hekiminin belirleyeceğini vurguladı. “Vatandaşımıza burada tavsiyemiz, en iyi randevuyu aile hekimi alır. Aile hekimliğine başvurursa, aile hekimliği o kişi için ihtiyacı olan en doğru randevuyu belirler. Aslında ilk başvurumuzu aile hekimine yapıp, aile hekimimize sormamız lazım. Çünkü o bizim sağlık danışmanımız, ailemizin sağlık avukatı. Ona sormalıyız hangi hastaneye, kime gitmemiz lazım, randevuyu nereden almamız lazım diye.” dedi.

Sağlıkta şiddete sıfır toleransla yaklaştıklarını vurgulayan Güner, bu konuya büyük önem verdiklerini belirtti. “Vatandaşımız her ne durumda olursa olsun, ona şifa veren ele el kaldırmaması gerekiyor. Bu konuda Adalet Bakanlığının, Sağlık Bakanlığımızın uygulamaları ve mevzuat düzenlemeleri oldu. İstanbul’da herhangi bir sağlık çalışanı şiddete uğradığında, şiddete maruz kaldığında Sağlık Müdürlüğü olarak her türlü hukuki destek olsun sosyal destek olsun, sağlık personelinin yanındayız. Sağlık çalışanları ilk başta vatandaşımıza emanettir. Vatandaşımızın sağlıkta şiddete karşı çıkması gerekiyor.” diye konuştu.

Güner, İstanbul’un sağlık turizminde cazibe noktası olduğunu ve sunulan hizmetin tüm dünyada takdir gördüğünü sözlerine ekledi.

Bulaşıcı Hastalıklar Abdullah Emre Güner istanbul İstanbul Güncel Haberler

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP