DOLAR 35,1761 -0.01%
EURO 36,7640 0.01%
ALTIN 2.956,17-0,72
BITCOIN 33337410.50353%
İstanbul

PARÇALI BULUTLU

06:49

SABAHA KALAN SÜRE

İsrail-Vatikan ilişkilerinin arka planı | Dış Haberler
8 okunma

İsrail-Vatikan ilişkilerinin arka planı | Dış Haberler

7 Ekim'de başlayan Hamas-İsrail Savaşı'yla ilgili söylemleriyle dikkat çeken Papa Francis geçtiğimiz günlerde söyleminin tonunu biraz daha artırdı. Papa Gazze'de yaşananların bir savaş değil zulüm olduğunu vurgulayarak İsrail'i suçladı. İsrail Dışişleri Bakanlığı ise Papa'nın eleştirisi sonrasında Vatikan'ın İsrail Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırdı. Ancak bu Vatikan-İsrail ilişkilerindeki ilk kriz değil. Vatikan'ın İsrail'e karşı tutumu tarihte de inişli çıkışlı oldu.

ABONE OL
Aralık 27, 2024 08:49
İsrail-Vatikan ilişkilerinin arka planı | Dış Haberler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

19. yüzyılın sonlarında, özellikle Kudüs’te bir Yahudi devleti kurma ideali filizlenmeye başladı. Avrupa’daki Yahudi aristokratlar, bu amaçla diplomatik girişimlerde bulundular, Vatikan da bu çabaların odağındaydı. Ancak dönemin Papa’sı, bu talebi reddederek, böyle bir devletin kurulmasına destek vermeyeceklerini açıkça belirtti. Bunun sebebi, Filistin topraklarının Hristiyanlık için kutsal birçok yapıya ev sahipliği yapması ve Hz. İsa’nın Beytüllahim’de doğmuş olmasıydı.

1917’deki Balfour Deklarasyonu, Filistin’e Yahudi göçünü mümkün kılsa da, Vatikan tarafından onaylanmadı ve reddedildi. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, Birleşmiş Milletler’in Filistin Paylaşım Planı, Kudüs ve çevresini ayrı bir yönetim birimi (Corpus Separatum) olarak belirleyerek, uluslararası bir statüye kavuşturdu. Bu durum, Vatikan için olumlu bir gelişmeydi, ancak 1948 Arap-İsrail Savaşı, bu planın uygulanmasını engelledi.

Kutsal mekanların uluslararası statüsünün korunması için Vatikan çeşitli girişimlerde bulunmasına rağmen, uzun yıllar başarılı olamadı. Dahası, Vatikan uzun süre İsrail’i resmen tanımadı.

1965 yılında, “Nostra Aetate” belgesinin yayımlanmasıyla ilişkilerde bir yumuşama başladı. Bu belge, Yahudilerin dini açıdan özel bir halk olduğunu ve tüm Yahudilerin İsa’nın ölümünden sorumlu tutulamayacağını vurguluyordu. Ancak, bu gelişmeye rağmen, Vatikan İsrail’i resmen tanımaktan kaçındı.

Gerçek yumuşama, 1980’lerden sonra Papa II. Jean Paul ile başladı. Gençliğinde birçok Yahudi arkadaşı olan Papa, Yahudilerle empati kurabildiğini dile getirerek, her ırk gibi Yahudilerin de bir devlete sahip olmaları gerektiğini savundu. Sonuç olarak, 1993 yılında Vatikan ve İsrail karşılıklı olarak birbirlerini resmen tanıdı. İsrail de karşılık olarak Kudüs’teki Katolik kiliselerine ve din adamlarına kısmi özerklik tanıdı.

Resmi tanımaya rağmen, Vatikan, Kudüs’teki kutsal mekanların durumu konusunda endişelerini sürdürdü. İsrail-Filistin çatışmaları sırasında bazı Hristiyan kutsal mekanlarının zarar gördüğü biliniyor.

Son dönemde ise, Gazze ve Kudüs çevresindeki İsrail faaliyetleri nedeniyle Vatikan’ın İsrail ile ilişkilerinde gerginlik yeniden yükselişe geçti. İspanya, Brezilya, İrlanda ve birçok Güney Amerika ülkesi gibi büyük Katolik nüfuslu ülkeler de İsrail’e yönelik eleştirilerini sıklaştırdı.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Güvenliğiniz bizler için önemli. Bu yüzden gizlilik politikası sayfamızı inceleyiniz.  

casino siteleri bahis siteleri