İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, bugün Tahran’da cuma namazını kıldırdı ve İsrail’e yapılan füze saldırısının ardından İran’ın planları hakkında vaaz verdi. Bu, Hamaney’in yaklaşık beş yıl sonra ilk vaazıydı.
Hamaney’in konuşması, İsrail-Hamas çatışmalarının başlangıcının birinci yıldönümünden üç gün önce gerçekleşti. Bu çatışmalar, 7 Ekim 2023’te başladı.
Hamaney’in vaazında öne çıkan noktalardan bazıları şunlardır:
“Müslümanlar birlik olurlarsa, Allah onlara her kapıyı açar. Müslümanlar her türlü mutluluğu ve bereketi tadabilirler. İslam dünyasının bütün olması temel hedef olmalı. Müslüman ülkeler bir araya gelmeli ve aralarında birlik oluşturmalılar. Bu birlikle her türlü düşmanı yeneriz.
Dünyanın kötülerinin, İslam’ın düşmanlarının stratejileri de var. Onlar bölmek ve yönetmek istiyorlar. Kendi aramızda ayrılmamızı istiyorlar. Bu strateji, İslam ülkelerini bölüyor. Düşman bu stratejiden vazgeçmedi.
İran İslam Cumhuriyeti’nin düşmanı, Filistinlilerin de, Mısır’ın da, Lübnan’ın da, Suriye’nin de ve Yemen’in de düşmanıdır. Düşman aynıdır. Yüzleri farklı olabilir ama düşman aynıdır. Bazılarına karşı psikolojik savaş uyguluyorlar, bazılarını ekonomik olarak cezalandırıyorlar, bazılarını bombalıyorlar, bazılarını ise gülümseyerek kandırıyorlar. Düşman aynı, emir tek bir yerden geliyor.
Bu, bütün İslam dünyası için çok ciddi bir uyarı. Birlik olmalıyız. Bugün Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize destek olmalıyız.
"İsrail’e saldırımız yasaldı ve en hafif tedbirimizdi"
Filistin halkının kendini savunma hakkı var. Filistinlilerin hayatlarını paramparça ettiler. Filistin Filistinlilere aittir. Bu işgalciler nereden geliyor? Bu işgalcilere karşı koymak Filistinlilerin en doğal hakkıdır. Hiçbir mahkeme Filistinlileri yargılamaya, onları baskılamaya hakkı yoktur. Kimse İsrail’i yasallaştırma hakkına sahip değildir. Kimse Lübnan’da yapılanlara hukuka uygun diyemez.
Tüm bu saldırılar uluslararası hukuka aykırıdır. Filistinlilerin ve Lübnanlıların kendini savunma hakkı vardır.
Birkaç gün önce silahlı kuvvetlerimizin gerçekleştirdiği saldırı tamamen meşru ve yasaldır. Siyonist rejime saldırımız en hafif saldırımızdı. Gerekirse yine vururuz. Siyonist rejim durmadan suç işliyor. Bu rejime karşı her türlü önlemin alınması gerekmektedir.
Acele etmeyeceğiz. Neyin doğru olduğunu hesaplayacağız. Tereddüt de etmeyeceğiz.
Hasan Nasrallah artık fiziksel olarak bizimle olmasa da ruhu hala bizimle ve bizimle olmaya devam edecektir.
Önemli olan adaletin sesine kulak vermek ve hayatları pahasına savaşanların ruhlarını onurlandırmaktır. Lübnan halkının hayatta kalma hakkını savunmalıyız. Bizim yürüyüşümüz bu kötü gelişmelerden etkilenmemelidir. Bilgeliğimizi ve dayanışmamızı artıracağız. Düşmana karşı hep beraber ayağa kalkacağız. İnancımız tam, birliğimiz de tam olmalı.
Hizbullah’ın inançlı gençleri var. Tüm ümmeti bir olarak düşünmeliyiz. İslami cihada inanıyoruz. Nasrallah’ın öldürülmesi, cihad amacına karşı yapılan bir saldırıdır. Bu davranış öfke birikmesine sebep olur. Motivasyonumuzu da artıracak bu saldırı. Düşmanı elimine edeceğiz. Bu kötülüğü elimine edeceğiz. Kötülükle savaşacağız. Tüm bu kötülüklere karşı cevap verilecek. Ama bilgelikle ve inançla. Yolumuz zor bir yol. Hizbullah adım adım büyüdü. Allah onları koruyor.”
İRAN’DAN İSRAİL’E YÜZLERCE FÜZE SALDIRISI
İran Devrim Muhafızları Ordusu, 1 Ekim akşamı, İran’ın “ulusal güvenliğini” hedef alan İsrail’e füze saldırısı düzenlendiğini bildirmişti.
Saldırının, Hamas lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan’ın öldürüldüğü İsrail saldırılarına karşılık düzenlendiği belirtilmişti.
İran devlet televizyonu da İsrail’e yaklaşık 200 füze atıldığını ve hipersonik Fettah-1 füzelerinin de ilk kez kullanıldığını duyurmuştu.
Diğer yandan, dün Reuters’a konuşan kaynaklar, Hamaney’in Nasrallah’ı İsrail’in saldırılarında öldürülmeden önce Lübnan’ı terk etmesi konusunda uyardığını söylemişti.
News
