“`html
Bursa’da, İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) tarafından organize edilen “Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi,” kentsel dönüşümün hızlandırılması ve deprem risklerinin azaltılması konularını ele aldı.
İMSİAD, zirvenin amacını Bursa’nın kentsel dönüşümünü ivmelendirmek, net bir yol haritası oluşturmak ve olası bir depremin etkilerini en aza indirgeyecek stratejiler geliştirmek olarak açıkladı. Bursa’daki bir otelin ev sahipliği yaptığı zirveye, çok sayıda üst düzey kamu görevlisi, müteahhit ve iş insanı katıldı.
İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Demir, zirvenin verimliliğine dikkat çekerek, Bursa’nın Marmara Bölgesi’ndeki deprem riski nedeniyle kentsel dönüşümün zorunlu olduğunu vurguladı. Demir, İMSİAD’ın bu konuya sadece ekonomik bir kazanç olarak değil, sosyal bir sorumluluk olarak yaklaştığını, olası riskleri önlemek için sürekli çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Demir, 6 Şubat depreminden sonra, Bursa’nın en riskli bölgelerinden biri olan 1050 konutlar bölgesinde 58’den fazla toplantı düzenlediklerini ve yıl sonuna doğru konut teslimatlarına başlanacağını, bir yıl içinde büyük ölçüde tamamlanacağını açıkladı.
Yıldız Teknik Üniversitesi Jeoloji Profesörü Prof. Dr. Şükrü Ersoy, son depremlerin, Türkiye’nin deprem hazırlıklarında daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu gösterdiğini ifade etti. Ersoy, depremin ani bir olay değil, uzun bir süreç olduğunu ve bu sürecin iyi anlaşılması gerektiğini vurguladı. Depremin kesin olarak tahmin edilememesine işaret eden Ersoy, sağlam yapıların inşa edilmesine odaklanılması gerektiğini belirtti.
Ersoy, Bursa’nın deprem riskini vurgularken, şehrin coğrafi konumu nedeniyle birçok farklı yönden deprem tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin deprem hazırlıklarında önemli adımlar atıldığını kabul ederken, hala eksiklikler olduğunu ve bu eksikliklerin giderilmesi gerektiğini ifade etti. Deprem sorununu sadece yerel yönetimlerin değil, tüm Türkiye’nin sorunu olarak tanımladı.
Prof. Dr. Ersoy, Türkiye’nin yüzde 92’si değil, tamamının (%100) deprem bölgesi olduğunu, zeminin önemine dikkat çekti. 6 Şubat depreminin yıkıcı etkilerinin en önemli sebebinin zemin olduğunu vurgulayarak, yönetmeliğe uygun yapılar dahi zemin koşullarına bağlı olarak ciddi hasar görebileceğini belirtti. Her yerin depremden etkilenebileceğini, ancak doğru önlemlerle risklerin azaltılabileceğini söyledi.
Ersoy, yüksek binaların inşasında zeminin dikkatlice incelenmesi ve uygun önlemlerin alınmasının önemini vurguladı. Yüksek binaların uzak depremlerden bile etkilenebileceğini, 1977 Bursa depreminde yaşanan yıkımların örnek olarak gösterdi. Bursa’nın çevresinin fay hatları açısından riskli bir bölge olduğunu tekrarlayarak konuşmasını sonlandırdı.
Konuşmaların ardından katılımcılara plaket takdim edildi. – BURSA
“`
News
