Trabzon’da yaşayan 29 yaşındaki Yavuz Selim Yılmaz, çocuklukta hiperaktivite bozukluğu (DEHB) tanısı aldı. Yılmaz, takvim ajandaları ve saatlere karşı büyük bir ilgi duyuyor ve 2005-2035 yılları arasındaki herhangi bir tarihin hangi güne denk geldiğini birkaç saniye içinde söyleyebiliyor. Babası Ahmet Yılmaz, oğlunun olağanüstü bir hafızası olduğunu belirtiyor ve “Tarihi gördüğünde hemen ezberliyor, unutmuyor. Unutkanlık denen bir şey yok onda,” diyor.
Ortahisar ilçesinde ailesiyle yaşayan Yavuz Selim Yılmaz, 18 yaşından sonra otizm belirtileri göstermeye başladı. ‘Engelsiz Yaşam Akademisi’nde eğitim gören Yılmaz, hafıza yeteneğiyle herkesi şaşırtıyor. Odasında 100’den fazla kol saati ve ajanda koleksiyonu bulunan Yılmaz, 2005-2035 yılları arasında herhangi bir tarihi hangi güne denk geldiğini saniyeler içinde söylüyor. 19 yıl önce ve 11 yıl sonraki zaman dilimi, günü gününe hafızasına kazınmış. Bilgisayardan bakarak ezberlediği tarihlerin yanı sıra gördüğü tüm kısa kelimeleri de ezberleyebiliyor.
‘UNUTKANLIK DENEN BİR ŞEY YOK’
Ahmet Yılmaz, oğlunun “unutkanlık denen bir şeyin” olmadığını vurguluyor: “Bu saat ve takvim ajandaları koleksiyonu yapma isteği yaklaşık 10 sene önce başladı. Özellikle eski tarihleri görmek istiyor. Bilgisayardan 2035 yılına kadar olan tarihleri ezberledi, çünkü daha sonrasını göremedi. Tarihi görünce hemen ezberliyor, unutmuyor. 2 günde bir saatçiye gidiyoruz, kordon veya pil değiştiriyoruz. Orada mutlaka saatleri izlemek istiyor. 110 tane kol saati var. Bir yere gittiğinde takvim ajandasına ya da kolundaki saate bakıyor, hemen dikkatini çekiyor.”
‘3-5 YIL SONRA DAHA FARKLI BİR TAKINTISI OLABİLİR’
Ahmet Yılmaz, oğlunun bu özel yeteneğinin sevindirici ancak zaman zaman yorucu olduğunu söylüyor: “Bu özellikleri daha sonra değişkenlik gösterebilir deniliyor. Mesela 3-5 yıl sonra daha farklı bir takıntısı olabilir. 110 tane saati çantaya koyar, köyümüze getiririz. Orada masanın üzerine dizer, onların yanında uyur. Bu özel yeteneklerini görünce hoşumuza gidiyor. Ama tabii sadece bu olumlu yönde özellikleri yok. Olumsuz yönde de var. Kendi de sıkıntı çekiyor, bizi de yıpratıyor. Mesela daha önce saç takıntısı da vardı. Günde 2 kere berbere gittiğimiz oluyordu. Bu sefer biz aldık tıraş makinelerini evimizde. Artık onun saç-sakal tıraşını ben yapıyorum, sayesinde o işi de öğrenmiş olduk.”
Haber – Kamera: Selçuk BAŞAR-Efnan DEMİREREN/TRABZON,
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
”
GÜNDEM
29 dakika önceGENEL
38 dakika önceGENEL
39 dakika önceGENEL
39 dakika önceGENEL
39 dakika önceGENEL
40 dakika önceGENEL
40 dakika önce