Son günlerde bir diziyle Türkiye’nin gündemine gelen gassallık mesleği, yüzyıllardır büyük özveriyle sürdürülüyor. Sivas’ta bu mesleği icra eden Fatih Turgut ve Nida Başköy, mesleğin zorluklarını ve kamuoyundaki algısını anlattılar.
Dijital platformdaki diziyle ilgi odağı haline gelen gassallar, ölüleri son yolculuklarına hazırlayarak, yakınlarının bile yaklaşamadığı anlarda önemli bir görev üstleniyorlar. Bu zorlu ve özverili meslek, toplumda beklenmedik bir ilgiyle karşılaştı.
Sivas’taki Yukarı Tekke Mezarlığı gasilhanesinde çalışan Turgut ve Başköy, mesleğin dışarıdan görünenin çok ötesinde olduğunu, ve bu işi yapabilecek insan sayısının sınırlı olduğunu vurguladılar.
“Gassal, ölü yıkayan kişidir.”
Üç yıldır gassallık yapan Fatih Turgut, mesleği öğrenenlerin kendisinden uzaklaştığını dile getirdi. “Bir Müslümanın ölümünden sonra yıkanmasını sağlayan kişiyiz. İnsanların en zor anlarında yanlarında oluyoruz; son anlarında temizleyip, giydirip, uğurluyoruz. Bu vazifeyi büyük bir onurla yapıyorum. Unutamadığım bir anımızda, bir babanın evlatlarının yanında yıkamasını gerçekleştirmiştik. Baba, evlatlarının elini tutarak gülümsemişti. Bu olay beni derinden etkiledi. Burası insanların son durağı. Üzüntülü anlarında kalplerini teselli etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Mesleğimi anlattığımda ise insanlar genellikle uzaklaşıyor.” dedi.
“Sınırlı sayıda insan bu işi yapabiliyor.”
Turgut, dizinin kendilerini mutlu ettiğini belirterek şunları söyledi: “Ölümün hem yakın hem de uzak olduğunu görüyoruz. Böyle bir dizinin çekilmesinden dolayı çok mutlu olduk. Meslektaşlarımla da bu konuyu konuştuk. Bizim yaşadıklarımızı, insanlarla ilişkilerimizi anlatan mükemmel bir dizi olduğunu düşünüyoruz. 15 dakikada bir ölüyü yıkayıp kefenleyip göndermiyoruz. Bunun manevi ağırlığı üzerimizde kalıyor. İnsanlar dışarıdan bakınca burada hiçbir iş yapmadığımızı düşünüyor. Oysa bu işi yapabilecek çok az insan var.”
“Biz korkutucu değiliz.”
Sivas’ın kadın gassallarından Nida Başköy ise gassallığa toplumun soğuk baktığını ifade etti. “Aslında çok güzel bir meslek ama insanlar tarafından sevilmiyor. İnsanlar yapmak istiyor ama burayı gördüklerinde vazgeçiyorlar. Mesleğe yeni başladığımda yıkadığım bir kadının çocukları ‘annemi geri verin’ diye ağlıyorlardı. Kendi çocuğumu düşündüm ve çok kötü hissettim. Bu mesleği severseniz yapabilirsiniz. Halk eğitim merkezlerinde cenaze kursları var ama insanlar cenazeyi görünce vazgeçiyor. Kendi cenazeleriyle yüzleşmeden anlamıyorlar. Dizi çok güzel olmuş. Bir yere gittiğimde kendimi oraya ait hissetmiyorum. İnsanlar mesleğimi öğrendikten sonra benden uzaklaşıyor. En çok ‘nasıl yemek yiyorsun?’ diye soruyorlar. Toplumda bizim korkutucu olmadığımızı güzel bir şekilde anlatmak lazım.” diye konuştu. – SİVAS
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel Kültür Sanat Türkiye Kültür Medya Yerel Yaşam sivas Dizi
News
