Erzurum’un Pasinler ilçesinde, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen anıt ve namazgah, vakıf kültürünün doğuş yerini simgeleyerek bu mirası gelecek nesillere taşımayı amaçlıyor.
Türkiye’nin tarihi ve kültürel zenginliklerinin önemli bir parçası olan vakıf sistemi, kökenlerini Erzurum’un Pasinler ilçesine dayandırıyor.
Vakıf kültürünün beşiği olarak kabul edilen Pasinler’de, bu mirası yaşatmak için Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından özel bir çalışma yürütüldü.
1048 yılında kurulan ve Anadolu’daki ilk resmi vakıf belgesi olarak kabul edilen Seyyid Şerif Halil Divani Zaviyesi’nin vakıf senedini anmak için Pasinler’de bir anıt ve namazgah inşa edildi.
Bu anıt, vakıf kültürünün yaşatılacağı bir merkez olarak hizmet verecek ve tarihi miras olan vakıf medeniyetinin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacak.
Anıt ve çevresinde düzenlenecek söyleşiler, sergiler ve etkinliklerle, gençlere vakıfların önemi anlatılacak ve vakıf bilinci oluşturulacak.
Vatandaşların vakit geçirebileceği ve vakıf kültürünü öğrenebileceği bir alan olarak tasarlanan anıt, vakıf medeniyetinin yaşatılmasına katkıda bulunacak.
Erzurum Vakıflar Bölge Müdürü Murat Uslu, AA muhabirine verdiği demeçte, medeniyetlerin köklü tarihlere sahip olduğunu ve İslam coğrafyasında tüm şehirlerin vakıf külliyelerinin etrafında şekillendiğini belirtti.
Uslu, toplumun hayatını kolaylaştıracak tüm yapıların vakıf medeniyeti sonucu ortaya çıktığını vurgulayarak, “Vakıf hayatı kolaylaştırmaktır. Toplumun hayatını kolaylaştırmak için o manada işlevini devam ettiren toplumsal yapıdır. Başka bir tabir ile vakıf, karşılığını sadece Allah’tan bekleyerek herhangi bir maddi karşılık beklemeksizin sadece Allah rızasını güderek topluma faydalı olmak, ona hizmet etmektir.” dedi.
Pasinler’de kurulan ilk vakıf ve vakıf senedinin, literatürde vakıf medeniyetinin başlangıcı olarak kabul edildiğini hatırlatan Uslu, şunları söyledi: “Paylaşma ruhu, topluma faydalı olabilmek, garibin sığınacağı liman olabilmek kültürü, 1048 yılında Erzurum’da Pasinler ilçesinde başlamıştır. Vakıfların kuruluşunu, vakıf mantığının oluşması, tarihin çok daha eski zamanlarına dayanıyor. Karahanlılar’a, Sümerler’e kadar dayanan bir yapı. Ancak özellikle Selçuklular’dan hemen önce göçebe hayattan, yerleşik hayata geçme sürecinde, Anadolu’nun yurt edinme sürecinde bu medeniyet ortaya çıktı. Her ne kadar İslam’dan önceki Türkler döneminde vakıf fikri olmuş olsa da olgunlaşamıyor. Yani vakfın özünde maneviyat vardır. Türkler İslamiyet’i kabul ettikten sonra patenti Türklere ait bir medeniyet olan vakıf kültürü oluşuyor. Her ne kadar vakıfvari işlemler yapılmış olsa da resmi manada ilk vakıf kurulması ve vakfiyesinin oluşması Erzurum’dan başlıyor. Vakıf manasında 1048 yılında Halil Divanı Vakfı kurulup resmi vakıf senedi ortaya çıkıyor.”
“Vakıf medeniyetinin topluma anlatılması gerekiyor”
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen anıtın, ilçenin vakıf medeniyetinin başlangıcı olmasına dikkati çekmek için yapıldığını belirten Uslu, alanın daha aktif olarak kullanılması için çalışmalar yapılacağını söyledi.
Kültürü “dijital gençliğe” yayacak programlar yapmak için çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Uslu, “Bu sene vakıfların kuruluşunun 100. yılı. Bu yaz içinde burada birkaç programla bu vakıf medeniyetini özellikle gençlere anlatacağız. Gençlere anlatmak, onlara yaymak, onları da vakıf medeniyetinin içine daha pozitif mana da katabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Vakıf medeniyetinin topluma anlatılması gerekiyor. Anlatılması için de mekanlara ihtiyacımız var. Burada sürekli programlar yaparak bu anıtın aslında vakıf medeniyetini temsil ettiğini, bu anıtı kullanarak vakıf medeniyetini özellikle genç kuşağa ve tüm topluma tekraren anlatmaya gayret edeceğiz.” diye konuştu.
Kaynak: AA / Güncel
Pasinler erzurum Miras Vakıf Kültür Kültür Sanat Güncel Haberler
”
News
