Eskişehir’de yaşayan 71 yaşındaki Salih Ökmengil, emekli bir matematik öğretmenidir. Öğrencilik yıllarında hobi olarak başladığı ağaçtan heykel yapma tutkusunu, yarım asırdır büyük bir özveriyle sürdürüyor.
Lise yıllarında resim öğretmeninin yönlendirmesiyle ahşap heykel yapımına başlayan Ökmengil, Eskişehir Eğitim Enstitüsü’nde matematik öğretmenliği eğitimi alırken de bu sanatına olan tutkusunu canlı tuttu.
1995 yılında yarattığı heykellerle Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Emine Berika İpekbayrak’ın dikkatini çeken Ökmengil, bölüm başkanının heykel atölyesine kabul edildi. Bu sayede teorik eğitim alma fırsatı bulan Ökmengil, sanatını daha profesyonel bir seviyeye taşıdı.
Yıllar boyunca hem öğretmenlik görevini sürdüren hem de ağaçların kök ve dallarını kullanarak heykel yapımına devam eden Ökmengil’in eserleri, ulusal ve uluslararası birçok sergide sanatseverlerle buluştu.
Bugüne kadar 6 kişisel sergi açan Ökmengil, 2006 yılında emekli olduktan sonra da heykel yapımını evinin bahçesinde sürdürüyor.
Salih Ökmengil, AA muhabirine verdiği röportajda, ahşap heykel yapımının en önemli noktasının uygun ağaç türünü seçmek olduğunu vurguladı. Ona göre, ağacın şekli, heykellerinin konularını belirliyor.
Çalışmalarında en çok pırnal meşe ve iğde ağacının kökünü kullandığını belirten Ökmengil, “Pırnal kökü, çok sağlam bir ağaçtır. Bir örgü şişi kadar bile parçasını koparamazsınız. Sertliği sayesinde, çalışırken istediğiniz yerde durabilir, istediğiniz şekli verebilirsiniz. Üzerine vernik bile sürmenize gerek yok, iyi bir zımpara ile kendiliğinden parıldıyor.” diye açıkladı.
Renk ve doku olarak kendisini en çok dut ağacının etkilediğini belirten Ökmengil, dut ağacının çift renkli olduğunu söyledi.
Dut ağacıyla heykel yaparken boya kullanmadığını vurgulayan Ökmengil, “Üzerine doğal vernik sürerim çünkü başka bir madde sürdüğünüz zaman ağacın dokusu bozuluyor. Ben o dokuyu bozmak istemiyorum. Dayandığı kadar dayansın ama doğallığını korusun istiyorum.” dedi.
Ökmengil, 23 yıl boyunca her yaz eşi ve çocuklarıyla Marmaris Çubucak Tabiat Parkı’nda çadır tatili yaparak, ağaçları yakından tanıma fırsatı bulduğunu belirtti. Genellikle Akdeniz Bölgesi’nde yetişen sandal ağacının da ahşap heykelcilik için çok uygun olduğunu anlattı.
Heykel yaparken matematiğin faydasını görüyor
Salih Ökmengil, önce hobi olarak başlayan ve tutkusu haline gelen ahşap heykelcilikten, ilerleyen yaşına rağmen vazgeçemediğini belirtti. Bu sanata 52 yılını verdiğini söyledi.
İstanbul’da öğretmenlik yaparken heykellerine bir marangoz atölyesinde şekil verdiğini anlatan Ökmengil, “Eskişehir’de henüz bir atölye edinemedim, bahçemde çalışıyorum. Bazen evde yere serdiğim sofra bezinin üzerinde çamur işi de çalışıyorum ama sert malzeme daha cazip geliyor. Ağacın dokusu ve kokusu hakikaten çok başka. Ne bir taşa, ne bir metale benziyor. İnsanı rahatlatan bir dokusu var.” diye konuştu.
Emekli matematik öğretmeni olmasının ahşap heykel yapımında kolaylık sağladığını belirten Ökmengil, heykel yaparken orantı, perspektif, fraktal (matematikte, çoğunlukla kendine benzeme veya oransal kırılma özelliği gösteren karmaşık geometrik şekillerin ortak adı) gibi matematik terimlerinden faydalandığını söyledi.
Kaynak: AA / Zehra Ongan – Kültür Sanat
GÜNDEM
7 saat önceGENEL
7 saat önceGENEL
7 saat önceGENEL
7 saat önceGENEL
7 saat önceGENEL
7 saat önceGENEL
8 saat önce