DOLAR 34,1031 0.21%
EURO 38,0993 0.07%
ALTIN 2.841,380,44
BITCOIN 21713472.59384%
İstanbul
21°

HAFİF YAĞMUR

13:03

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

Edirne’de Osmanlı dönemine ait kokulu meyve sabunu üretimi devam ediyor
17 okunma

Edirne’de Osmanlı dönemine ait kokulu meyve sabunu üretimi devam ediyor

ABONE OL
Ağustos 26, 2024 09:48
Edirne’de Osmanlı dönemine ait kokulu meyve sabunu üretimi devam ediyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edirne’de yaşayan Can ve Sermin Ürenli çifti, yüzyıllardır süregelen bir geleneği, ‘kokulu meyve sabunu’ üretimini devam ettiriyor. 17. yüzyıl Osmanlı döneminde ortaya çıkan ve günümüze ulaşan bu özel sabun, ailenin atalarından miras kalmış bir değer. Üretimi hem el işçiliğiyle hem de kendileri tarafından geliştirilen makine bandında gerçekleştiriyorlar. Sadece Türkiye’de değil, Avrupa, Amerika ve Hindistan gibi farklı ülkelere de ihraç ediyorlar.

Edirne’de bir zamanlar evlerde hazırlanan, misk, amber ve gül kokularıyla zenginleştirilen ve meyve şekline getirilen bu sabunlar, özel günlerde hediyelik eşya olarak tercih ediliyor. Şehrin halk eğitim merkezlerinde düzenlenen kurslar sayesinde meyve sabunu üreticiliği, bazı ailelerin geçim kaynağı haline gelmiş. Can ve Sermin Ürenli çifti, 15 yıl önce kurdukları atölyede bu geleneksel sanatı yaşatmaya başladılar. Geçen süreçte kendilerini geliştirdiler ve modern teknolojiyle seri üretime geçtiler. Hem geleneksel yöntemlerle hem de modern makinelerle ürettiği meyve sabunları, hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük ilgi görüyor.

Can Ürenli, meyve sabununun Türkiye’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanından talep gördüğünü belirtiyor: “Bu, Edirne’nin bir ürünü, Osmanlı mirasından bize kalan bir hazine. Biz onu geliştirdik, tarihsel dokusuna zarar vermeden günümüz şartlarına uyarladık. Sadece süs eşyası olarak değil, kullanışlı bir ürün olarak üretimini sürdürüyoruz. Eşimle bu işi büyük bir tutkuyla yapıyoruz. Eşimin sanayicilikte geçmişi var, ben de ticaretle uğraştım. Bu deneyimlerimizle, geleneksel bir ürünü modern dünyaya taşımanın mutluluğunu yaşıyoruz. Edirne’miz ve ülkemiz için gurur duyuyoruz.”

Ürenli, farklı ülkelerden gelen siparişlerin hiç eksik olmadığını belirtiyor: “Şu ana kadar 300’e yakın ihracat gerçekleştirdik, 40’a yakın ülkeye ürünlerimizi gönderdik. Bu ay Finlandiya, Kosova ve Amerika’ya ihracatımız olacak. Amerika’nın yanı sıra Singapur ve Hindistan’da da müşterilerimiz var. Meyve sabunu, ilginç bir ürün ve ilginç müşterilerle tanışmamızı sağlıyor. Keyifli bir iş yapıyoruz. Bu ata yadigarı mesleği yaşatmaya çalışıyoruz, hem Türkiye’de hem de dünyada tanıtıp yaygınlaştırmak için çabalıyoruz.”

Sermin Ürenli ise meyve sabunu üretimini kendi kendine öğrendiğini ve bu süreçte yenilikler geliştirdiğini anlatıyor: “Ürünü boyarken, standartlarını yakalamak için farklı bakış açıları getirdik. Kaliteyi en üst seviyede sunmak için kendi yöntemlerimizi geliştirdik. Tamamen doğal, bitkisel sabun kullanıyoruz. Meyve sabunumuzu alan kişi, gıda boyasını suda eritip akıttığı zaman sabunu normal banyo sabunu olarak da kullanabilir. Yani kaliteli ve çok yönlü bir ürün sunuyoruz.”

Sermin Ürenli, meyve sabununun Edirne’nin kültürünün bir parçası olduğunu ve gelecek nesillere aktarılmasını istediğini vurguluyor: “Edirne var olduğu sürece meyve sabunu da var olmalı. Çok renkli ve değerli bir ürün, Edirne’ye büyük bir katma değer sağlıyor. Biz de bunu dünyaya tanıtmak için çabalıyoruz. Bizden sonra da bu gelenek yaşatılmalı. Birçok ev hanımına da bu mesleği öğretiyoruz. Evlere malzemesi verilip, üretilen sabunlar bizden geri toplanıyor ve tekrar işleniyor. Bu sayede birçok aileye ek gelir sağlıyoruz. Bu da bize büyük bir mutluluk veriyor. Eşimle birlikte elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.”

Sermin Ürenli, üretim sürecinin her aşamasında eşinin yanında olduğunu belirtiyor: “Paketlenmesinden özel ambalajına kadar her şeyle bire bir ilgileniyoruz. Hiçbir aksaklık yaşanmaması, kötü bir puan almamak için çok titiz çalışıyoruz. Edirne’ye layık bir hediye sunmak için çabalıyoruz. Meyve sabunu, çok özel bir ürün. Bir karpuzu boyamak için bile yedi kere ele almamız gerekiyor. Yeşili, çekirdeği, kırmızısı ayrı ayrı boyanıyor ve sonrasında cilalanıyor. Yani bir ürünün 5-6 aşamadan geçmesi gerekiyor. Bu gerçekten çok değerli bir ürün.”

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Yaşam

Osmanlı Ekonomi Edirne Yaşam Kültür Sanat Ekonomi Güncel Haberler

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP