DOLAR 34,1041 0.22%
EURO 38,1317 0.12%
ALTIN 2.840,700,42
BITCOIN 21574051.81699%
İstanbul
21°

HAFİF YAĞMUR

12:47

ÖĞLEYE KALAN SÜRE

Dolgu Uygulamaları: Körlük Gelişebilir, Uzman Kontrolü Şart
9 okunma

Dolgu Uygulamaları: Körlük Gelişebilir, Uzman Kontrolü Şart

ABONE OL
Eylül 5, 2024 08:49
Dolgu Uygulamaları: Körlük Gelişebilir, Uzman Kontrolü Şart
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dolgu uygulamalarına dikkat: “Körlük gelişebiliyor, zamanında müdahale edilmezse kalıcı olabiliyor”

“Uzman kontrolünde yapılması, risklerin hastalara anlatılması gerekiyor”

Estetik uygulamaların popülaritesi her geçen gün artarken, uzmanlar bu işlemlerin ehil ellerde, uygun koşullarda yapılması gerektiğini vurguluyor. Hastaların yüzlerinde nodüller, akıntılar oluşabiliyor ve bu durumlar aylarca sürebiliyor. Dolgu enjeksiyonlarının sonucu olarak körlük gelişebilir ve zamanında müdahale edilmezse körlük kalıcı hale gelebilir. Kişilerin işlemler öncesinde iyice araştırma yaparak güvenilir merkezleri tercih etmeleri gerekiyor.

Uzmanlar, estetik işlemler yaptırmayı düşünen kişilere uyarılarda bulunuyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekai Kutlubay ve Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu Şehir Hastanesi Dermatoloji Bölümü Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. İlteriş Oğuz Topal, bu konuda önemli bilgiler paylaştılar. Prof. Dr. Kutlubay, estetik uygulamalar sonrası komplikasyonlarla karşılaşılan kişilere Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Gülşen ile birlikte fakültelerinde uyguladıkları tedavi sürecine dair bilgiler verdi. Doç. Dr. İlteriş Oğuz Topal ise işlemlerin uygun alanlarda, uzmanlar tarafından Sağlık Bakanlığı onaylı ürünlerle yapılmasının gerektiğini belirtti. Dolgu uygulamalarının körlüğe kadar gidebilen komplikasyonlara yol açabileceğini de hatırlatan Doç. Dr. Topal, kişilerin işlem yaptıracağı yerleri dikkatlice seçmesi gerektiğini vurguladı.

“Vakalara hem müdahale ediyor hem tedavi diyoruz”

Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Zekai Kutlubay, işlemler sonrası komplikasyonlarla kendilerine başvuran hastalar için tedaviler uyguladıklarını belirtti. Hastalara önce ultrasonla bakıldığını ve hangi bölgede problem oluştuğunun, farklı bir hasar bırakılıp bırakılmadığının gözlemlendiğini açıkladı. Prof. Dr. Kutlubay, “Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde komplikasyon dediğimiz bu tarz durumlara hem müdahale ediyor hem tedavi diyoruz. Botoksta asimetriler, yüz felci, kaşların, göz açıklığının orantısız olması gibi birtakım komplikasyonlarla kişiler karşımıza çıkıyor. Ancak asıl botoksta korktuğumuz botulizm diye bir şey var. Çok çok nadiren maalesef ki onu da görebiliyoruz. Hareket kısıtlılığı, solunum kaslarının felç olmasına bağlı nefes almada güçlük, hareket edememe ya da en korktuğumuz; yoğun bakıma girme hatta hayatını kaybeden bir takım vaka bildirimleri var. Çoğunlukla dolgu komplikasyonlarıyla uğraşıyoruz. Yüzün, boynun ya da vücudun farklı bölgelerine dolgu enjeksiyonları yapılabiliyor. Apseleşme, yüzde birtakım cerahatlerin akması, deride nekroz dediğimiz damar tıkanıklığına bağlı meydana gelen doku kaybı da oluşabiliyor. Bizim korktuğumuz; damar tıkanmasıdır, buna bağlı deri aslında çürüyor, ölüyor. Şimdiye kadar çok şükür, biz görmedik ama literatürde de var, dolgu enjeksiyonları sonucu körlük gelişebiliyor. Eğer zamanında müdahale edemezseniz körlük kalıcı hale gelebiliyor. Bazı hastalarda görüyoruz, dolgu yapıldıktan sonra yer değiştirebiliyor ve yahut deri altında fındık, ceviz gibi kitleler tarzında karşımıza çıkabiliyor. Onları ya çıkarmak ya eritmek gerekebiliyor. Bizim Cerrahpaşa’da yaptığımız iş; bir radyolog hocamızla beraber ultrason altında dolgunun nerede olduğunu, dolgunun meydana getirdiği komplikasyonun cinsini tespit ettikten sonra onu gidermek için özel iğnelerle girip oraya eritici maddeler enjekte ediyoruz, gerekirse onu çıkarması için bir plastik cerrah arkadaşımıza yönlendirebiliyoruz. Doğru noktaya yapmadığınız zaman ya da yanlışlıkla göze giden damarlarla bağlantılı bir damara siz dolguyu verdiğiniz zaman bu basınçla verdiğiniz dolgu maddesi giderek göz damarını tıkıyor. Anında görme kaybı meydana geliyor. Siz hemen müdahale ederseniz ideali 4-5 saat içinde müdahale etmektir. Maksimum 24 saat içinde müdahale eder de o giden dolguyu eritirseniz hastanın görmesini kurtarıyorsunuz, eğer zamanında müdahale etmezseniz kalıcı körlük maalesef ki gelişebiliyor. Doğru yerde doğru dolgu maddesini enjekte ettirin, çok ucuz diye gidip de farklı yerlerde dolgu yaptırmayın. Kişi, dolgu yaparken şiddetli bir ağrı duyuyorsa dolgu yaptığı anda şiddetli ağrıyla beraber ani bir beyazlaşma, arkasından hemen bir morarma meydana geliyorsa bir damarla ilgili problem var demektir. Görmede bir takım kayıp, bir siyahlaşma ya da sinek uçuşması tarzında görmede bir sıkıntı varsa kişinin mutlak suretle hemen müdahale edilmesinde fayda var” dedi.

“Çok abartılı işlemler isteyebiliyorlar, komplikasyon riskini de artırabilir”

Uygulamaların meydana getirebileceği risklerin kişilere anlatılması gerektiğini vurgulayan Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. İlteriş Oğuz Topal, “Botoks, dolgu, PRP, mezoterapi uygulamaları son dönemde hastalar tarafından çok tercih ediliyor. Kadın hastalarımız daha çok aslında ama erkek hastalarımız da oluyor. Yaş aralığı çok değişken, artık gençler de biraz daha fazla işlem yaptırmaya başladı. Çok küçük yaşta hastalar da müracaat edebiliyor, onlara biraz daha ileri yaşta işlem yaptırmalarını öneriyorum. Çok abartılı işlemler isteyebiliyorlar, çok fazla uygulamalar yapmanın yüzde deformitelere neden olabileceğini ve komplikasyon riskini de artırabileceğini hastalarıma anlatıyorum. Son dönemde hekim olmayan birtakım kişiler de bu tür uygulamaları yapmaya başladılar. Komplikasyonlar olduğu zaman bu hastalar genelde sahipsiz bırakılıyor, hekimlere yönlendiriliyor. Uygulamaların uzman hekim kontrolünde yapılması gerekiyor. Çok fazla uygulamalar yapılıyor, son dönemde sayı çok artmış durumda, bu tür uygulamalar sonrası da hastaların birtakım risklerle karşılaşabileceklerini de bilmesi gerekiyor. Botoks uygulamaları sonrası göz kapağı düşüklüğü gibi durumlar söz konusu olabiliyor. Dolgu uygulamaları sonrası enjeksiyon yerinde birtakım reaksiyonlar kızarıklıklar, şişlikler ortaya çıkabiliyor. En korktuğumuz komplikasyon da aslında nekroz (Doku ölümü), doku beslenmesi bozulabiliyor. Dokuyu besleyen damara işlem yapıldığı takdirde orada skar dediğimiz birtakım yapılarla karşılaşabiliyoruz” şeklinde konuştu.

“En uç örneği körlük, acil müdahale etmek çok önemli”

Dolgu uygulamaları sonrası ciddi durumlarla karşılaşabildiklerini söyleyen Doç. Dr. Topal sözlerine şöyle devam etti:

“Bunun en uç örneği de aslında körlük. Özellikle de glabella (iki kaş arasındaki bölge) ve burun dolgusu uygulamaları sonrasında buradaki damar yapılarına eğer biz bu malzemeleri enjekte edersek gözle ortak paylaştıkları damarlar var. Oralara bunların gitmesi neticesinde göz damarlarında da tıkanıklık ve körlükle neticelenebiliyor. Bu tür risklerin de hastalara anlatılması gerekiyor. Genelde hastalara bu risk anlatılmadan direkt enjeksiyon yapılıyor. Hastaların yüzlerinde nodüller oluşabiliyor. Pü dediğimiz akıntılar meydana gelebiliyor ve hasta bu şekilde aylarca da dolaşabiliyor. Kalıcı şekil bozuklukları olabilir, benim de maalesef dönem dönem karşılaştığım hastalar oluyor. Doku kaybı sonuçta geri dönüşümsüz bir durum, yüz bölgesinde deriden kabarık skarlarla, burun kanadında kayıp gibi durumlar olabiliyor. Bazen dudakta uygunsuz enjeksiyonlar sonrası doku kaybı da görebiliyoruz. Hastaların iyice araştırdıktan sonra güvenilir merkezlere müracaat etmeleri gerekiyor. Hekim dışı kişiler tarafından uygunsuz dolgu uygulamaları yapılan hastalarla karşılaştım. Eğer hasta bize en başta anormal bir ağrı tarif ediyorsa ve uygulama bölgesinde bir solukluk gördüysek aslında biz müdahale ettiğimiz takdirde bu komplikasyonu önleyebiliyoruz. Bu dolgu materyalini eriten bazı materyaller var. Hastaya acil müdahale etmek çok önemli. Nazolabiyal dolgu yapılan bir hastada burun nekrozu görmüştüm, burun kanadında doku kaybı olmuş. Orta yaşta bir bayan hastaydı, şekil bozukluğu da kalıcıydı. O hasta beni çok etkilemişti, yakın zamanda gördüğüm bir hastaydı ve bir güzellik merkezinde işlem yaptırmıştı. Erken müdahale edilmediği için öyle kalıcı bir şekil bozukluğu gelişmişti. Hastanın psikolojisini de etkileyen bir durum, o hasta şuan çalışmıyor, toplum içine çıkmak istemediğini söylüyordu”

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Sağlık

Güzellik Türkiye Sağlık

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP