DOLAR 34,0004 -0.19%
EURO 38,0601 0.39%
ALTIN 2.829,160,95
BITCOIN 21606284.82828%
İstanbul
23°

HAFİF YAĞMUR

05:16

SABAHA KALAN SÜRE

Depremde Yıkılan Palmiye Sitesi’nin Müteahhiti Mahkemede
10 okunma

Depremde Yıkılan Palmiye Sitesi’nin Müteahhiti Mahkemede

ABONE OL
Eylül 6, 2024 07:56
Depremde Yıkılan Palmiye Sitesi’nin Müteahhiti Mahkemede
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kahramanmaraş’taki Palmiye Sitesi’nin yıkılması sonucu 150 kişinin hayatını kaybettiği depremde, hakkında yakalama kararı bulunan müteahhit Ali Babaoğlu, İzmir’deki yazlığında havuz başında yakalandı. 61 yaşındaki Babaoğlu, depremde yıkılan binaların müteahhitlerinden biriydi ve hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası isteniyor. Babaoğlu, notere oğluna vekalet verdiği sırada yakalandı. Notere gittiği sırada bankalar ve şirketler tarafından haciz edildiğini ve yakalanmayı göze aldığını belirten Babaoğlu, “Ben namuslu insanım, malımı sattım borcumu ödedim” dedi.

Şehit Abdullah Çavuş Mahallesi’ndeki Palmiye Sitesi’nin 3 bloğu, 6 Şubat’taki depremde yıkılmıştı. Yıkılan binalarda 150 kişi hayatını kaybetmiş, 16 kişi ise yaralanmıştı. Olayla ilgili soruşturma başlatan yetkililer, “bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan Ali Babaoğlu, Hacı Mehmet Ersoy ve Ömer Tarakçıoğlu’nu tutuklamıştı. Sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı.

Kahramanmaraş 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar, ölenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı. Tutuklu bulunan Ali Babaoğlu ise duruşma salonuna SEGBİS sistemi üzerinden bağlandı. Duruşma, Babaoğlu’nun savunmasıyla başladı.

‘YIKILAN BİNALAR FAY HATTI ÜZERİNE DENK GELMİŞTİR’

Hacı Mehmet Ersoy ile birlikte 154 dairelik Palmiye Sitesi’ni inşa ettiklerini belirten Ali Babaoğlu, depremde 54 dairesinin yıkıldığını ifade etti. Babaoğlu, suçlamaları kabul etmeyerek inşaat sırasında malzemeden çalmadığını ve siteyi o dönemki yönetmeliklere uygun olarak inşa ettiğini söyledi. “Deprem yerin 7 kilometre altında olduğundan şiddeti 11 büyüklüğündedir. Bu 11 büyüklüğü AFAD verisidir, teyit edilebilir. 1000 yıllık camiler, kaleler yıkılmıştır. Yıkılan bloklar fay hattı üzerine denk gelmiştir. Depremin enerji dalga boyunun içerisinde kalmıştır. Enerji dalga boyu 2.40 metredir. Dolayısıyla binalar ilk saniyede yıkılmıştır. Bugünkü yönetmelikle yapılsa dahi kurtulma şansı yokmuş” dedi.

‘TÜM MALVARLIĞIMI KAYBETTİM, SUÇSUZ YERE HAPİSTEYİM’

Kahramanmaraş’ın en büyük mağazasının ve birçok dükkanının depremde yıkıldığını belirten Babaoğlu, depremde birçok yakınının da enkaz altında kaldığını ifade etti. Yaşadığı travma nedeniyle İzmir’e gittiğini söyleyen Babaoğlu, “Ben inşaat mühendisiyim ve mesleğimi icra ettim. Bu depremin en büyük mağdurlarından birisiyim, tüm malvarlığımı kaybettim. Daha da önemlisi suçsuz yere özgürlüğümü kaybettim ve hala hapisteyim. Zemin bilimine hakim değilim, zemin firmasından talep edilen rapor belediye sunulmuş ve belediyenin birimlerinden onay alınmıştır. Bilirkişi raporuna göre zemin emniyet gerilimi 3.25 olması gerekirken Jeoloji Mühendisi Ömer Tarakçıoğlu tarafından 1.5 olarak verilmiştir. Bu olması gerekenin 2.5 kat altındadır ve bu rakama göre bina tasarımı yapılmıştır, tüm statik projeyi etkilemiştir. Ancak Ömer Tarakçıoğlu tali kusurlu gösterilmiş ve tutuksuz yargılanmaktadır. Zemin etütü yapmadığını, gözlemleyerek bu rakamı verdiğini de itiraf etmiştir.”

‘NOTERE, YAKALANMAYI GÖZE ALARAK GİTTİM’

Babaoğlu, hakkında yakalama kararı varken notere gitme nedeninin sorulması üzerine, “Ben Kahramanmaraş’ın önemli esnaflarından biriyim. Çeklerim ve senetlerim var. Bankalardan, şirketlerden, 8- 10 yerden haciz geldi. Ben namuslu insanım, malımı sattım, borcumu ödedim. Notere, yakalanmayı göze alarak gittim. Çünkü mecburdum ve vekalet verdim” dedi.

Diğer müteahhit Hacı Mehmet Ersoy da suçlamaları kabul etmedi. Müteahhit olmadığını öne süren Ersoy, “Ben binanın yapılmasında ortak değilim. Noterdeki imzam ise tanık olarak attığım imzadır, ortaklık imzası atmadım. Binanın yapımıyla alakam yok. Emlakçı gibi müşteri getirirdim” dedi.

TARAKÇIOĞLU: ÇALIŞMAYA BAŞLADIĞIMIZDA BİNA TEMELLERİ ATILMIŞTI

Savcılık sorgusunda zemin etüdünü gözlemsel olarak yaptığını söyleyen Jeoloji Mühendisi Ömer Tarakçıoğlu ise mahkemedeki savunmasında çukur açarak numune aldıklarını söyledi. Babaoğlu’nun talebi üzerine 1999 Aralık ayında Palmiye Sitesi için zemin etüdü raporu hazırladıklarını belirten Tarakçıoğlu, “O dönemin genelge ve yönetmeliklere göre gözlem çukuru açarak alınan numuneleri DSİ laboratuvarlarında analiz yaptırıp bir rapor hazırladık. Raporu hazırlamadaki amacımız zeminin taşıma gücünü belirlemek, zemin taşıma gücüne göre de inşaat mühendisinin statik projesini oluşturması gerekiyor. Çalışmaya başladığımızda bina temelleri başlamıştı. Yani bizim verdiğimiz raporda verdiğimiz değerlere uyabilmesi için statiğini yenilemesi, hesaplaması gerekiyordu” diye konuştu.

‘RAPORUMUZDA VERDİĞİMİZ DEĞERE UYULSAYDI BU KÖTÜ SONUÇLA KARŞI KARŞIYA KALINMAZDI’

Ali Babaoğlu’nun savunmasında zemin taşıma gücüyle ilgili söylediklerine de bir anlam veremediğini belirten Ömer Tarakçıoğlu, “’40 yıllık mühendisim’ dedi fakat taşıma gücünü ya ifade edemedi ya da bilmiyor. Verdiği ifade de ‘Taşıma gücüne 1.5 kg/santimetrekare verilmiş, bu bize taşıma gücü belirtiyor’ dedi. Statik presinde ise bu değeri 3.2 aldığını söylüyor. Bu iki değer arasında şu an yeni mezun bir inşaat mühendisine sorsanız kendisinin aldığı değer daha sağlam zeminlerde kullanılan bir değer, benim verdiğim değer ise daha taşıma gücü zayıf olan orta dereceli bir zemin değeridir. Yani bizim vermiş olduğumuz raporda belirlediğimiz 1.5 kg/santimetrekare değerine uysaydı ne olacaktı? Atıyorum temelde kullanması gereken 20 ton demiri 40 ton olacaktı ve böylelikle binanın bu depremde yıkılma olasılığı çok çok zayıftı. Belki ağır hasar alabilirdi ama en azından bina çökmezdi. Şu an kanıtların içerisinde de var, Ali Babaoğlu’nun belediyeye sunmuş olduğu statik projesinde ‘Verilen statik proje hesaplamalara uygun değildir’ diye Onikişubat Belediyesi’nden alınmış evraklar var ve ‘Kirişlerdeki, kolonlardaki demir donatı yetersizdir’ diye yazıyor. Buna rağmen bu binaya devam ediliyor ve devam edilmesinin yanında göz yumuluyor. Tek suçlu Ali Babaoğlu da değil. Buna göz yuman, kontrol etmeyen, o statik projeye onay veren ve yerinde kontrol etmeyen de suçludur. Raporumuzda verdiğimiz değere uyulsaydı maalesef bu kötü sonuçla karşı karşıya kalınmazdı. Bize Ali Babaoğlu müracaat etti, onun müracaatına müteakip bu raporu hazırladık. Palmiye Sitesi’ni yapan kişi Ali Babaoğlu’dur.” dedi.

‘BABAOĞLU MÜRACAAT ETTİ’ DEDİ, BABAOĞLU İTİRAZ EDİNCE HATIRLAMDIĞINI SÖYLEDİ

Ömer Tarakçıoğlu’nun savunmasındaki sözlerine Ali Babaoğlu tepki gösterdi. Tarakçıoğlu’ndan yemin etmesini isteyen Babaoğlu, “Ömer Bey’i şu anda gördüm ben. Hayatım boyunca ne gördüm, ne telefonla konuştum ne de oturup konuşmuşluğum var. Kendisi Mehmet Ersoy’un DSİ’den yakın arkadaşıdır. Zemin etüt raporunu Mehmet Ersoy hazırlattı” dedi.

Bu sözler üzerine mahkeme başkanı ‘Siz Ali Babaoğlu ile muhatap oldunuz?’ diye sorunca Tarakçıoğlu, “Çalışanları olabilir, 25 yıl geçtiği için hatırlamıyorum. Hacı Mehmet Ersoy ile kesinlikle muhatap olmadım” dedi.

DOSYA YENİDEN BİLİRKİŞİYE GİDECEK

Binada ölenlerin yakınları da sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtip olası kastla yargılanmalarını talep etti. 8 saat süren duruşma sonunda mahkeme heyeti Ali Babaoğlu’nun tutukluluk halinin devamına, dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesine karar verip davayı 26 Aralık’a erteledi.

‘AİLELERİMİZİ BİLE İSTEYE ÇÜRÜK BİNALARDA ÖLDÜRDÜLER’

Palmiye Sitesi’nde annesi, babası ve kardeşini kaybeden İrem Türkmener Karslı, adliye önünde yaptığı açıklamada, sanıkların olası kastla yargılanması gerektiğini belirterek, “Bizim ailelerimizi birinci derece deprem bölgesi olan Kahramanmaraş’ta bile isteye çürük binalarda öldürdüler. Bu yüzden hepsi olası kastla yargılanmalı ve kamu personeli için artık bir an önce soruşturma izni verilmeli ki kaçmadan ve yeni binalar inşa edilmeden bunun da önünü kesmeliler. Umarım davadan istediğimiz sonuçlar çıkar ve artık bir nebze ailelerimizin rahat uyuduğunu hissedebiliriz. Biz tükendik artık. Biraz da katillerin ailesi tükensin, biraz nefesleri daralsın o kapalı hapislerde. Adalete güveniyoruz, mecburuz buna. Çünkü bizim artık adaletten başka inanacak hiçbir şeyimiz kalmadı” diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Kahramanmaraş Mahkeme Güncel Deprem Hukuk Hakim Tatil İzmir

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP