DOLAR 34,1583 0.16%
EURO 38,0342 -0.18%
ALTIN 2.885,980,40
BITCOIN 21596190.74502%
İstanbul
22°

PARÇALI AZ BULUTLU

20:27

YATSIYA KALAN SÜRE

Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren: Gazetecilerin mesleki faaliyetleri kapsamındaki söylemleri yasal olarak suç değil
6 okunma

Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren: Gazetecilerin mesleki faaliyetleri kapsamındaki söylemleri yasal olarak suç değil

ABONE OL
Eylül 23, 2024 07:47
Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren: Gazetecilerin mesleki faaliyetleri kapsamındaki söylemleri yasal olarak suç değil
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren, “İnternet, Gazete, Televizyondaki Hukuka Aykırı Yayınlara Karşı Başvuru Usul ve Esasları” adlı kitabında, medya kuruluşlarının demokratik toplumlar için önemini vurguladı. Radyodan sosyal medyaya kadar geniş bir yelpazede, basın mensuplarının özgürce ifade etme hakkını kullanmalarının, toplumsal gelişme için vazgeçilmez olduğunu ifade etti. Ekren, söz konusu kitabında, basın özgürlüğünün sınırları ve hukuki çerçevesini, yargı kararları ve ilgili mevzuatlara dayandırarak ele aldı. Bu çalışma, hem hukukçulara hem de basın mensuplarına, görevlerini yerine getirirken rehberlik etmek amacıyla hazırlandı.

Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren: Gazetecilerin ifadeleri kanunen suç sayılmamalı

GAZETECİLİK FAALİYETLERİ HAKKINDA AÇIKLAMA

Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren, bir soruşturma dosyasında yer alan sanığın, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargı karşısına çıktığını belirtti. Ekren, sanığın, çeşitli medya organlarında aktif olarak görev aldığını ve mesleğini icra ettiğini tespit ettiğini açıkladı.

  • Sanığın, yargılama sürecinde, günlük, bölgesel ve ulusal olarak yayın yapan bir gazetede, televizyon kanalında, radyo programında veya internet haber sitesinde görev aldığı ve gazetecilik faaliyetleri yürüttüğü tespit edildi.
  • Sanık, suçlamanın konusu olan tarihte, ulusal veya yerel ölçekte yayın yapan bir televizyon kanalında veya internet platformunda, güncel konuların tartışıldığı bir programa katıldı. Bu program, farklı görüşleri savunan ve kamuoyunca tanınan kişilerin canlı yayın yoluyla katılımıyla gerçekleştirildi.
  • Sanığa yöneltilen suçlamanın, sanığın söz konusu programda veya yazılı eserlerinde ifade ettiği düşüncelerle ilgili olduğu belirtildi. Bu düşünceler hakkında herhangi bir şüphe veya itirazın olmadığı vurgulandı.
  • Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren: Gazetecilerin ifadeleri kanunen suç sayılmamalı

    HUKUKİ NİTELENDİRME VE MEVZUAT

    Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren, basın mensubu olan sanığın ifadelerinin hukuki niteliğine değindi. Ekren, basın yoluyla işlenen eylemlerin hukuki ve cezai sorumluluklarının, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu bağlamda, sanığın ifadelerinin ifade özgürlüğü sınırları içinde olup olmadığının titizlikle incelenmesi gerektiği vurguladı.

    Bu kapsamda;

      *Basın aracılığıyla yapılan bir eylemin, ifade özgürlüğü kapsamında mı yoksa hukuka aykırı mı olduğu, basın dışındaki durumlarda söz konusu davranışın hukuka aykırı olup olmadığına bakılarak değerlendirilmelidir. Basın kuruluşlarının ve mensuplarının olayları izleme, araştırma, değerlendirme ve yayma gibi görevleri vardır. Bu görevlerini yerine getirirken, genel olaylardaki davranışlara göre farklılıklar gösteren bir hukuki çerçeve içerisinde değerlendirilmeleri gerekir.

      *Politikacılar, yöneticiler ve kamu görevlilerinin davranışları, basın yoluyla kamuoyuna sunulmalı ve halkın denetimine açık hale getirilmelidir. Ancak, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle yapılan eleştirilerde daha fazla hoşgörü gösterilmelidir.

      *Basın mensupları, sarsıcı ve kışkırtıcı nitelikteki eleştirilerde, tartışma ve konuşmalarda daha geniş bir ifade özgürlüğüne sahip olabilirler.

      *Kişisel değer yargıları ile somut olaylar arasındaki farklılıklar, hukuki değerlendirmede dikkate alınmalıdır.

      *Kişisel çıkarlar ile ifade özgürlüğünün çakıştığı durumlarda, hangi değerin öncelikli olması gerektiği değerlendirilmelidir.

      Bu kriterler çerçevesinde, aşağıdaki hukuki nitelendirmelere rastlanmaktadır:

    • Basın yoluyla yapılan bir eylemin hukuka uygunluğu, basın dışı bir olaydaki davranışın hukuka aykırılığından bağımsız olarak değerlendirilmelidir.
    • Basın mensuplarının haber verme ve eleştirme hakları, Anayasa’nın 28. maddesi ile korunmaktadır. Bu haklardan yararlanabilmek için, haberin gerçek ve güncel olması, kamunun ilgisini çekmesi ve haberin konusu ile açıklanış şekli arasında bir ilişki olması gerekir.
    • Eleştiri, demokratik toplumların vazgeçilmez bir parçasıdır ve sert, kırıcı veya incitici olsa bile suç teşkil etmez. Ancak, eleştiri amacıyla şeref, onur ve saygınlığı zedeleyici ifadeler kullanılmamalıdır.
    • İfade özgürlüğü sınırlandırılabilir ancak bu sınırlandırmalar istisnai olmalı ve somut gerekçelere dayanmalıdır. İftira, nefret söylemi, şiddet teşviki ve ayrımcılık gibi ifadeler, ifade özgürlüğü kapsamı dışında kalır.
    • Basın özgürlüğü, kamuoyuna yöneticilerin davranışlarını tanıtmak ve halkın denetimine sunmak için hayati önem taşır. Basın, ‘halkın gözcülüğü’ görevini üstlenir ve bu nedenle ifade özgürlüğünün kullanımında kendisine ayrıcalık tanınır.
    • Basın, başkalarının itibarlarını korumakla yükümlüdür ancak kamu yararı göz önüne alınarak siyasi meselelerde haber ve fikirleri iletme görevi de üstlenir. Halkın da bu haber ve fikirleri edinme hakkı vardır.
    • İfade ve basın özgürlüğü, sadece olumlu veya kayıtsız kalınan bilgi ve fikirler için değil, aynı zamanda saldırgan, sarsıcı ve rahatsız edici içerikli bilgi ve fikirler için de geçerlidir.
    • Kamu görevlileri, görevlerini yerine getirirken fonksiyonlarını etkileyecek saldırılardan korunmalıdır. Ancak, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle yapılan eleştirilere karşı daha fazla hoşgörü göstermeleri gerekir.
    • Kişisel değer yargılarından ibaret sözlerin, sarsıcı olsa bile, eleştiri hakkı ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkündür.
    • Basın mensupları, yayınlarında kişisel değer yargıları ile somut olaylar arasında ayrım yapmalıdır. Olgular ispatlanabilirken, değer yargıları ispatlanamaz. Kişisel değer yargılarından kaynaklanan sözlerin, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi mümkündür.
    • Kişisel çıkarlar ile ifade özgürlüğünün çakıştığı durumlarda, kamu yararı göz önünde bulundurulmalı ve ifade özgürlüğü daha öncelikli kabul edilmelidir.
    • Basın mensupları, kışkırtıcı, abartılı, kaba ve rahatsız edici nitelikteki yayınlarında nispeten korunurlar.
    • Cevap niteliğinde yapılan veya karşılıklı konuşmalardaki ifadelerde, ifade özgürlüğü sınırları biraz daha geniş tutulur.
    • Yukarıda belirtilen hukuki değerlendirmelere, Anayasa’nın 25, 26, 28. maddeleri ile 5187 sayılı Basın Yayın Kanunu, 6112 sayılı Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Hakkında Kanun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10/1. maddesi ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19. maddesi gibi yasal düzenlemeler temel oluşturmaktadır.
    • Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren: Gazetecilerin ifadeleri kanunen suç sayılmamalı

      “OLAYIN TÜM AŞAMALARI BİRLİKTE DEĞERLENDİRİLMELİDİR”

      Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren, basın mensuplarının ifadelerinin suç teşkil edip etmediği ve tazminat gerektirip gerektirmediği konularına değindi. Bilirkişi raporlarına dayanarak, sanığın ifadelerinin olayın tüm boyutlarıyla incelenmesi gerektiğini belirtti. Yapılan değerlendirmelerde, gazetecinin ifadelerinin hukuka uygunluk sınırlarını aşmadığı ve kanunen suç olarak tanımlanmadığı belirtildi. Ekren, eleştirilerin kamu görevlileri ve ünlü kişiler için daha hoşgörülü bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bu bağlamda yüksek mahkemelerin belirlediği ilkelerin dikkate alınmasının önemine işaret edildi.

      Haberler.com / Ebrar Ünaldı – Eğitim

      Cumhuriyet Savcısı Teknoloji Eğitim Hukuk Yaşam Medya Kamu

      En az 10 karakter gerekli


      HIZLI YORUM YAP