“`html
Mısır’daki D-8 Zirvesi’nden dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Ciner Medya Ankara Temsilcisi Fevzi Çakır’ın da aralarında bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı, çeşitli konularda açıklamalarda bulundu.
ABD’nin yeni seçilen Başkanı Donald Trump’ın kendisine yönelik olumlu değerlendirmelerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ın “Çok akıllı bir adam ve çok güçlü” ifadelerini doğrulayarak, kendisiyle aralarında herhangi bir sorun olmadığını, seçilmesinden bu yana görüşmeler gerçekleştirdiklerini ve Trump’ı pragmatik bir siyasetçi olarak gördüğünü belirtti.
SORU: Yaklaşık iki ay önce Tataristan ziyaretinizden dönüşte, PYD/YPG’nin terk edilmeye mahkum olduğunu, Amerika’nın bir süre sonra onları yalnız bırakacağını söylemiştiniz. Suriye’deki mevcut durum, bu tahmininizin gerçekleştiğini gösteriyor mu? Ayrıca, PYD/YPG’ye sırtını dayayanlara ne söyleyeceksiniz?
PYD/YPG’nin umutları suya düştü. Esed’in beklentileri de gerçekleşmedi. Suriye’de yeni bir dönem başladı. Esed’in şu an Rusya’da bulunması, durumun ne kadar önemli bir dönüşüm geçirdiğinin göstergesidir. Bundan sonra Suriye halkı kendi geleceğine karar verecek; Türkiye ise devlet yapılanması konusunda yardımcı olacaktır. Anayasa yapımı gibi konularda yeni Suriye yönetimiyle, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla iletişim halindeyiz. Suriye’deki terör örgütlerinin etkisiz hale getirilmesi, ülkemizin güney sınırlarından gelebilecek tehditlerin ortadan kaldırılması için şarttır. Terör örgütleri, hizmet ettikleri güçlerden koparılacaktır. Yıllarca bölge halkına acı çektiren PKK/YPG ve uzantılarının artık sonu göründü. Suriye’deki istikrar, teröristlerin militan bulmasını da engelleyecektir. Bölgede barış ve huzur için yollar açılmıştır. Bazı siyasi partilerin Suriye politikasıyla ilgili geçmişteki açıklamaları artık geçersizdir.
SORU: Yeni Suriye yönetiminin bir diğer sorunu, İsrail’in işgal bölgelerini genişletmesi. Gazze’deki gibi uluslararası hukukun işletilmesi konusunda Türkiye’nin rolü ne olacak?
İsrail, uluslararası hukuku sürekli çiğniyor. Gazze ve Lübnan’daki işgallerine dünyanın yeterince tepki vermemesi, İsrail’i cesaretlendiriyor. Suriye’de de aynı pervasızlığı gösteriyor. BM Güvenlik Konseyi’nin 1967 tarihli 242 numaralı kararı, İsrail’in Golan Tepeleri’nden çekilmesini öngörüyor. Bu kararın uygulanması için uluslararası toplumun harekete geçmesi şart. Batı ülkelerinden İsrail’in işgaline karşı tepkiler artmaya başlamış olsa da, yetersiz kalıyor. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmaya devam edecek ve İsrail’i uluslararası hukuk çerçevesinde hareket etmeye zorlayacak. İsrail’in durdurulması için Batı ülkelerinin daha aktif rol alması gerekiyor.
SORU: Lübnan Başbakanı Necip Mikati ile görüşmenizde, Mikati “Önce Allah’a, sonra Türkiye’ye güveniyoruz” demişti. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mikati’nin sözleri, Türkiye’nin bölgedeki güvenilirliğini ve çabalarının takdir edildiğini gösteriyor. Türkiye, dost ve kardeşleri için güvenilir bir liman olmuştur. Bizim yaklaşımımızda gizli ajandalar yoktur. Açık ve şeffafız. Tarihi ve kültürel bağlarımızın bulunduğu ülkelerle işbirliğini önemsiyoruz. Lübnan’ın istikrarına katkıda bulunmayı hedefliyoruz, ancak bunun için önce İsrail saldırganlığına son verilmesi gerekiyor.
SORU: Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda yoğun diplomatik temaslarınız oldu. Görüşmelerinizde Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı çıkan bir görüşle karşılaştınız mı?
Suriye’nin toprak bütünlüğü için gösterilen çabalara olumsuz bir yaklaşımla karşılaşmadım. Bölgesel ve küresel gelişmeler diplomasi trafiğimizi artırıyor. Görüşmelerimiz, Suriye’nin geleceği için önemli. Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak, terör örgütleriyle mücadeleden geçiyor. DEAŞ bahanesiyle PKK/YPG’ye destek verenlere karşı mücadele ediyoruz. Türkiye’nin Suriye ile 900 kilometreden fazla sınırı var ve sınır güvenliğimiz için önlemler aldık. Yeni yönetimin oluşmasıyla Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir döneme gireceğiz. Halep’te ticari faaliyetlerin canlanması umut verici.
SORU: Donald Trump, Suriye ve Türkiye hakkında önemli açıklamalar yaptı. Sizinle ilgili olumlu sözleri ve Suriye’de Türkiye’nin etkinliğinden rahatsız olmadığını belirtti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Trump’ın sözleri, Türkiye’nin gücünün ve etkinliğinin farkında olduğunu gösteriyor. Muhalefetin aksine, birçok kişi Türkiye’nin artan gücünü görüyor. Türkiye, kendi topraklarını korumayı, ülkeyi kalkındırmayı ve dostlarının yanında olmayı hedefliyor. Şam Büyükelçiliğimizi yeniden açtık. Türkiye’nin gönül sınırları, fiziki sınırlarının çok ötesindedir. Trump, bir durum tespiti yapıyor. Aramızda sorun yok. Pragmatik bir siyasetçi olan Trump, maliyetli politikaları değiştirme vizyonuna sahip.
SORU: AFAD’ın Sednaya’daki çalışmalarıyla ilgili olarak, kayıp Türk vatandaşları bulunuyor mu?
Bize böyle bir bilgi ulaşmadı. AFAD, Sednaya’daki çalışmalarıyla bölgeye ve İslam dünyasına önemli bir mesaj verdi. Sednaya Hapishanesi, Esed rejiminin zulüm ve işkencelerini gözler önüne serdi. Bu zulümler unutulmayacak. Suriye, bu karanlık dönemden kurtulacak ve halkı hür ve müreffeh bir gelecek inşa edecektir.
SORU: Suriyeli mülteciler konusunda ağır eleştirilere maruz kaldınız. Şimdi geriye baktığınızda, Suriyeliler’e sahip çıkma kararınızdan memnun musunuz?
Suriyeliler’e sahip çıkma kararımız, inançlarımızdan kaynaklanıyordu. Muhalefet bunu anlamamıştı. Terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdürdük. Sınır güvenliğimizi artırdık ve Irak-Suriye ile ticari ilişkilerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Suriyelilerin ülkelerine gönüllü dönüşünü destekliyoruz. Suriye’nin yeniden inşasında yardımcı olacağız.
SORU: Etiyopya-Somali anlaşması ve AGİT Genel Sekreterliğine Feridun Sinirlioğlu’nun seçilmesi hakkındaki görüşünüz nedir?
Etiyopya-Somali barış anlaşması için arabuluculuk rolü üstlendik. Etiyopya’ya denize erişim imkanı sağlandı. AGİT’in Feridun Sinirlioğlu’nu Genel Sekreter seçmesi, Türkiye’nin bölgesel ve küresel alandaki etkinliğinin bir göstergesidir.
SORU: Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü her zaman savundu. Yeni dönemde Suriye politikanızın çerçevesi ne olacak?
Suriye halkı birliğini yeniden tesis etmeye yaklaştı. Terör örgütlerinin etkisiz hale getirilmesiyle, Suriye’nin yeniden inşası hızlanacaktır. Suriye’nin kaynakları halkının refahı için kullanılmalıdır. Türkiye, Suriye’nin yeniden inşası ve kurumlarının ihyası için destek olmaya devam edecektir.
SORU: Suriye’nin yeniden yapılanma sürecinde öncelik verilecek sektörler ve Türkiye’nin ekonomik katkıları neler olacak? Uluslararası toplumdan hangi somut adımları bekliyorsunuz? İdlib’deki insani yardım faaliyetleri yeterli mi?
Suriye’nin yeniden inşasında, barınma, iş alanları, altyapı ve enerji tesisleri önceliklidir. Suriye’ye yönelik ambargoların kaldırılması önemlidir. Suriye’nin geleceğine Suriye halkının karar vermesi gerekir. İnsani yardım yetersizdir. Türkiye, Suriye’ye insani yardım sağlamaya devam edecek ve yeni yönetimi destekleyecektir. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye ziyareti planlanmaktadır.
“`
GENEL
2 saat önceGENEL
2 saat önceGENEL
2 saat önceGENEL
3 saat önceGENEL
4 saat önceGENEL
4 saat önceGENEL
5 saat önceGüvenliğiniz bizler için önemli. Bu yüzden gizlilik politikası sayfamızı inceleyiniz.