Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk-Amerikan toplumunun temsilcileriyle bir araya geldiği akşam yemeğinde önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından düzenlenen etkinliğe ev sahipliği yapan TASC’a ve faaliyetleri için temsilcilerini tebrik etti.
Erdoğan, iş adamları ve girişimcilerin Türkiye’nin gurur kaynağı olduğunu belirterek, Türk toplumunun çıkarlarının ilerletilmesinde birlik ve beraberliğin önemini vurguladı. “Türk Günü Yürüyüşleri” ve festivallerinin ülkenin Amerikalı dostlara tanıtımına ve milli kimliğin genç nesillere aktarılmasına katkı sağladığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı, Türk toplumunun entegrasyona açık olduğunu ancak asimilasyona karşı olduğunu belirterek, vatandaşlarının kendi kimliklerini, inançlarını ve kültürlerini koruması gerektiğini vurguladı. Erdoğan, “Yaşadığınız toplumda var olurken kendi dilinizi, kendi kültürünüzü, aslınızı, özünüzü hiçbir zaman unutmayın,” dedi.
Türkiye’nin terörle mücadelesine değinen Erdoğan, FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerine karşı mücadelede Türk toplumunun desteğinin büyük önem taşıdığını söyledi. Terör örgütlerinin ülkenin çıkarlarına ve vatandaşlarına zarar verdiğini belirten Erdoğan, örgüt üyelerinin Amerikan karar alıcılarını ve ticari çevreleri yanıltacak şekilde menfaat sağlamaya çalıştığını ve Türk toplumunda bölünme ve ayrışma yaratmaya çalıştığını ifade etti.
Erdoğan, Batı ülkelerindeki İslam ve yabancı düşmanlığına karşı da uyarıda bulunarak, bu olgunun büyük bir salgına dönüştüğünü ve vatandaşların huzurunu tehdit ettiğini belirtti. Aşırı sağcı akımların hedefinde göçmenlerin ve Müslümanların olduğunu belirten Erdoğan, ırkçılığın ve İslam düşmanlığının bir suç olarak kabul edilmesi ve yasal yaptırımlara tabi tutulması gerektiğini savundu.
Cumhurbaşkanı, İslamofobi ile mücadelede Birleşmiş Milletler’in İslam İşbirliği Teşkilatı ile birlikte öncü rol oynadığını hatırlatarak, Batılı ülkelerin yasal ve idari düzenlemelerini değiştirmeye zorlamak amacıyla çeşitli girişimlerde bulunduklarını söyledi. Erdoğan, Amerika’da “İslamofobi’ye Karşı Ulusal Strateji Belgesi”nin hazırlanmaya başlamasının olumlu bir adım olduğunu ifade etti.
Erdoğan, Türkiye aleyhindeki çıkar gruplarının kongre üzerinde baskı kurmaya devam ettiğini belirterek, Türk-Amerikan kamuoyunun bu durumdan rahatsızlık duyduğunu söyledi. Erdoğan, okul müfredatlarına asılsız iftiraların eklenerek çocukların beyinlerinin zehirlenmeye çalışıldığını ifade etti ve bu hasmane faaliyetlere karşı birlik ve eşgüdüm içerisinde mukabele edilmesi gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, Ukrayna’daki savaşın bölgesel ve küresel istikrarı tehdit ettiğini belirterek, kalıcı barış için diplomasinin öncelenmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan, çatışmanın her geçen gün kayıplara neden olduğunu ve adil barışın tesisi için çaba gösterdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı, küresel sistemin etkinliğini ve inandırıcılığını kaybetmeye başladığını ve görevleri barış ve güvenliği sağlamak olan kurumların ahlaki bir çöküş içinde olduğunu belirtti. Gazze’deki katliamın bu durumun en somut örneği olduğunu ifade eden Erdoğan, İsrail’in uyguladığı soykırım politikasının bölgenin barışını da tehdit ettiğini söyledi.
Erdoğan, İsrail’in Gazze ve Filistin topraklarında uyguladığı işgal, istila ve katliam politikasının durması için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini belirtti. Mescid-i Aksa’nın kutsiyetine ve tarihi statüsüne yönelik saldırılara sessiz kalmayacaklarını ifade eden Erdoğan, Amerika’daki liderlerle görüşmelerinde kalıcı ateşkes için İsrail’e baskı yapılması gerektiğini vurgulayacaklarını söyledi.
Erdoğan, Müslüman Amerikalılarla ve Amerika’daki diğer kesimlerle temas ve işbirliğinin önemini vurgulayarak, güçlü bir duruş ve dayanışma sergilemenin önemini belirtti. Türk Amerikan toplumunun her alanda en iyi şekilde temsil edilmesi için birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Programa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da katıldı.
News
