DOLAR 35,9073 -0.09%
EURO 37,4054 0.11%
ALTIN 3.304,420,57
BITCOIN 3507896-0.62707%
İstanbul

PARÇALI BULUTLU

06:37

SABAHA KALAN SÜRE

CHP’li Pala, "Çevresel Riskler ve Siyanürlü Madencilikle İlgili Sorularımız Yine Yanıtlanmadı"
11 okunma

CHP’li Pala, "Çevresel Riskler ve Siyanürlü Madencilikle İlgili Sorularımız Yine Yanıtlanmadı"

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın soru önergesine 10 ay sonra yanıt vermesine tepki göstererek “Önergedeki 10 sorunun önemli bir bölümü yanıtsız veya eksik kalırken, ekolojik risk analizleri, siyanürlü madenciliğin yarattığı tehlikeler ve Erzincan İliç’te yaşanan çevre felaketi gibi kritik başlıkların kapsamlı biçimde açıklığa kavuşturulmaması, soru işaretlerini derinleştirdi” dedi.

ABONE OL
Ocak 21, 2025 08:56
CHP’li Pala, "Çevresel Riskler ve Siyanürlü Madencilikle İlgili Sorularımız Yine Yanıtlanmadı"
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 10 ay sonra yanıt verdiği soru önergesine sert tepki gösterdi. Yanıtsız veya eksik kalan soruların, özellikle ekolojik risk analizleri, siyanürlü madenciliğin tehlikeleri ve İliç’teki çevre felaketi gibi kritik konuları kapsamadığını belirtti. Bu durum, ortada kalan önemli soru işaretlerini daha da derinleştirdi.

Pala, Şubat 2024’te dönemin Bakanı Mehmet Özhaseki’ne yönelttiği soru önergesinin 10 ay sonra yanıtlanmasıyla ilgili yazılı bir açıklama yayınladı. Önerge, su havzalarındaki ekolojik risk ve etki değerlendirme faaliyetlerini ele alıyordu.

Önergedeki sorular arasında akarsulardaki kimyasal kirlilik izleme yöntemleri, “Ekolojik Risk Değerlendirmesi” ve “Olasılıksal Ekolojik Risk Değerlendirmesi”nin uygulanıp uygulanmadığı, risk analizlerinin yapılıp yapılmadığı, kirlenme riski yüksek bölgelerde karar destek sistemlerinin kullanımı, siyanürlü altın madenlerinin çevresel denetimi ve İliç’teki sızıntı sonrası yapılan analizler yer alıyordu. Ayrıca, Bakanlığın siyanürlü madenciliğin insan sağlığı ve çevreye etkilerini izlemek için bir eylem planı geliştirip geliştirmediği de sorulmuştu.

Bakan Murat Kurum’un verdiği yanıtta, özellikle siyanürle altın üretimi yapan 20 madenle ilgili aylık/yıllık siyanür ölçüm sonuçları ve İliç maden kazasıyla ilgili detaylı incelemeler gibi verilerin eksik olduğunu Pala vurguladı. Yanıtta, ülke genelinde madencilik faaliyetlerine yönelik yeraltı suyu kirliliği izlemelerinin, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ne göre yürütüldüğü belirtilmiş, bazı havzalarda yürütülen Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı’nda endişe verici bir durum tespit edilmediği ifade edilmişti.

Bakanlığın, “ekotoksikolojik izleme/değerlendirme prosedürleri” ve “Ekolojik Risk Değerlendirmeleri” ile ilgili net bilgi talebine ise “ekotoksikolojik izleme yapılmamaktadır” şeklinde kısa bir cevap verilmişti.

Pala, Bakanlığın sınırlı izlediği parametrelerin ülke su havzaları için büyük riskler oluşturduğunu dile getirdi. Su kalitesi, kimyasal kirlilik ve ekolojik risklerin bilimsel olarak ölçülmeden, siyanürlü madencilikte toplum sağlığının korunmasının mümkün olmadığını belirtti. Uluslararası literatürde yaygın olan “Olasılıksal Ekolojik Risk Değerlendirmesi” yönteminin ülkemizde neden kullanılmadığını ve “ekotoksikolojik izleme” yapılmamasının sebebini sorguladı.

Her madendeki aylık/yıllık siyanür ölçüm verilerinin paylaşılmamasını eleştiren Pala, siyanürün su kaynaklarına, tarım arazilerine ve nehir ekosistemine karışıp karışmadığının hayati bir soru olduğunu vurguladı. Şeffaf veri eksikliğinin milyonlarca insanı etkilediğini ifade etti.

İliç’teki çevre felaketiyle ilgili soruların geçiştirildiğini belirten Pala, Bakanlığın sadece genel bir denetim uygulandığını ve cezai yaptırımların devrede olduğunu söylediğini, ancak detaylı analiz sonuçlarının paylaşılmadığını dile getirdi. İliç örneğinin, siyanürlü madenciliğin en somut ve trajik olaylarından biri olduğunu ve Bakanlığın bu konuda yetersiz kaldığını belirtti.

2014’ten beri bazı havzalarda yürütülen “Evsel ve Endüstriyel Kirlilik İzleme Programı”nın yeterli olmadığını söyleyen Pala, programın nasıl raporlandığı, analitik tutarlılığın nasıl sağlandığı ve uluslararası standartların uygulanıp uygulanmadığı gibi konuların açıklanmadığını ifade etti. Yönetmeliklerin su kaynaklarını korumada yeterli olup olmadığının da bilinmediğini belirtti.

Bakan değişikliğine rağmen (Mehmet Özhaseki’den Murat Kurum’a) yaklaşımda bir değişiklik olmadığını belirten Pala, kurumsal bir çevre yönetimi ve ekolojik risk görmezden gelme anlayışının hakim olduğunu söyledi. Şeffaf, bilimsel ve uluslararası standartlarda ekolojik risk analizi yapılmadığı sürece, altın madenciliğinin halk sağlığını tehdit etmeye devam edeceğini, su havzalarındaki kimyasal kirlenmenin uzun vadeli etkilerinin göz ardı edilebileceğini ve bunun ekosistemde geri dönülmez tahribatlara yol açabileceğini vurguladı.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

casino siteleri bahis siteleri