Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Gölbaşı Sağlıklı Hayat Merkezi (SHM) ekipleri, cuma namazı sonrasında düzenli olarak gerçekleştirdikleri sağlık taramaları sırasında 75 yaşındaki Celal dede’nin “tip 2” diyabet hastası olduğunu tespit etti. Celal dede, bu durumun ardından herkese düzenli sağlık taraması yaptırması çağrısında bulundu.
Gölbaşı İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen “Her cuma bir camideyiz, sağlığınız için sizinleyiz” projesi kapsamında, SHM ekipleri her hafta farklı bir camide stant kurarak sağlık hizmetleri sunuyor. Bu proje, dört yıldır devam eden bir girişim ve amacı toplumun sağlıklı yaşam tarzını benimsemesini sağlamak, sağlık risklerini azaltmak ve birinci basamak sağlık hizmetlerine ulaşımı kolaylaştırmak.
SHM ekipleri, sağlık taramalarında kanser erken teşhis, tarama ve eğitim merkezi (KETEM), aile planlaması eğitim merkezi (APEM), üreme sağlığı eğitim merkezi (ÜSEM), sigarayı bırakma, ağız ve diş sağlığı, bulaşıcı hastalıklar, psikolojik danışmanlık, çocuk gelişimi, fizyoterapi danışmanlığı ve obezite ile mücadele gibi konularda bilgi veriyor. Ayrıca, ihtiyaç duyulan kişileri ilgili birimlere yönlendirerek sağlık hizmetlerine ulaşmalarını sağlıyorlar.
Celal Çelikay, 3 yıl önce Karşıyaka Mahalle Cami’sinin avlusunda düzenlenen bir sağlık taramasında, cami cemaatinin namazdan sonra sağlık ekipleri tarafından yapılan şeker ve tansiyon kontrollerinde, diyabet hastası olduğu tespit edildi. Tedaviye başlaması ve düzenlenmesi için hastaneye yönlendirilen Çelikay, yapılan kapsamlı testler sonucunda “tip 2” diyabet hastası olduğunu öğrendi.
“Sağlıkçıların ısrarıyla tarama oldum” diyen Celal Çelikay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşinin diyabet hastası olduğunu ancak kendisinde böyle bir ihtimale hiç düşünmediği için camideki taramaya kadar hiç test yaptırmadığını söyledi.
Celal dede, “Cami avlusunda 3 yıl önce sağlıkçıların ısrarı üzerine tansiyon ve şeker kontrolü yaptırdım. Şekerim limitin üstünde olduğunu tarama sonucu öğrendim ve tedaviye başladım. Bugüne kadar bir tarama yaptırmadığımız için şekerimizi de bilemedik. Bakanlığımızdan Allah razı olsun. Ondan sonra hemen bizim buradaki hastaneye gittim. Kan şekerlerimizi ölçtüler. Ondan sonra şeker hapı verdiler. 3 yıldır şeker hapları kullanıyorum. Şimdi çok şükür rahatım. Bir şikayetim yok. Ara sıra kontrollerime gidiyorum.” şeklinde konuştu.
Tedavisine başlamasından bu yana kendini daha sağlıklı hissettiğini belirten Celal Çelikay, ileri yaştaki vatandaşlara SHM’lerin taramalarına katılmaları çağrısında bulundu. “Bizim yaşımızdaki insanların bu tür şeylerden kaçmaması lazım. Ama, ‘işte yaşlılık’, ‘aman kim gidecek oraya’, ‘aman böyle’ işte o amanlar bizi mahvediyor. Ondan sonra da hastalanıyoruz, eziyetini yine biz çekiyoruz. Herkes bir an önce tedavisini yaptırsın. Bunun alternatifi yok. Devletimiz imkan vermiş her şeyine bakıyorlar. Ben cami avlusunda şifayı buldum. Şekeri bıraktım. Şimdi şeker gibi oldum. Herkese tavsiye ederim.” dedi.
“Gençlere ve kadınlara yönelikte cami çıkışında sağlık taraması yapıyoruz” diyen Gölbaşı İlçe Sağlık Müdürü Dr. Ülgen Güllü, SHM’lerin çalışmaları hakkında bilgi vererek, sağlıklı hayat merkezlerinin vatandaşları hastalanmadan önce korumak üzere harekete geçen birimlerden oluştuğunu belirtti. Birinci basamak sağlık hizmetine ulaşmak için zaman ayıramayan vatandaşlara yönelik çeşitli saha etkinlikleri düzenlediklerini söyleyen Dr. Güllü, “Bugün 47’inci camimizdeyiz. Gölbaşı’nda 93 cami var. Her hafta bir camiye cuma namazına gidiyoruz. Mahallede oturan camiye gelmeyen gençlere ve kadınlara yönelik de cami çıkışında sağlık taraması yapıyoruz.” dedi.
“Bugüne kadar hiç şekerine baktırmamış” diyen Dr. Üllgen, diyetisyen, çocuk gelişimi, sigara bırakma ve psikolog ihtiyacı bulunan vatandaşlara da SHM’ye gelmeleri için randevu verdiklerini belirtti. Zaman zaman camilerde ilginç vakalarla karşılaştıklarını da ekledi.
Dr. Üllgen, SHM’lerin yaptığı sağlık taramasının ardından ortaya çıkan erken teşhislerin önemine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bundan 3 yıl önce Karşıyaka Camisi’nde Celal amcanın şekerini yüksek tespit etmişiz ve kendisini bilgilendirip hastaneye sevk etmişiz. Eşi de diyabet hastası ve bugüne kadar hiç şekerine baktırmamış ‘şikayetim yok’ diye. Bu hastalıklar, kronik ve vücudun tümünü etkilemektedir. Hastalığı ilerleseydi gözleri görmeyebilirdi. O takdirde evde evinin işlerini, kendi işlerini yapamayabilirdi ya da inme geçirebilirdi. Böbreklere de çok yoğun zararı oluyor.
Kronik böbrek yetmezliklerinin önemli bir kısmı, şeker hastalığını kontrol etmediği için bu duruma gelen insanlardan oluşuyor. Şeker hastalarının ellerinde, ayaklarında uyuşukluklar oluşur. O yüzden çok çarparlar ve fark etmediklerini için yaralar oluşur ve geç iyileşir. Onun dışında mesela şeker hastalığı ağız kuruluğu yaptığı için ağız-diş hijyenini çok bozar, dişler çürür. Şu anda Celal amcanın öyle bir riski yok. Arkadaşlarının verdiği baklava ikramlarını geri çevirmekten dolayı çok mutsuz. Hep ‘siz sebep oldunuz’ diyor. ‘Ne güzel baklavamı yiyordum’ diyor ama sağlığı yerinde çok şükür.”
Kaynak: AA / Güncel
GENEL
7 dakika önceGENEL
9 dakika önceGÜNDEM
56 dakika önceGÜNDEM
57 dakika önceGÜNDEM
57 dakika önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önce