Düzce’de resim kursuna katılan Bünyamin Tok, doğuştan bedensel engelli olmasına rağmen hayal dünyasını tablolarına yansıtan yetenekli bir sanatçıdır.
26 yaşındaki Tok, çocukluğundan beri resme duyduğu tutkuyla yaklaşık 5 yıl önce babaannesiyle birlikte Düzce Belediyesi Meslek Edindirme Kursları’nın (BELMEK) resim kursuna yazılmıştır.
Kurslarda aldığı eğitimle yeteneğini geliştiren Tok, bugüne kadar yaklaşık 100 tablo yaratmıştır.
Bünyamin Tok, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engelli olmasına rağmen hayatını tekerlekli sandalyede sürdürdüğünü ve resim yaparken ruhsal olarak dinlendiğini ve rahatladığını belirtmiştir. Resim yapmaktan büyük zevk alan Tok, daha önce kara kalem çalışmalarıyla ilgilenirken, 2019 yılından itibaren yağlı boya kullanmaya başlamıştır. Kursa başlamadan önce sosyalleşmekte zorlanan Tok, şimdi kendini daha sosyal hissettiğini ifade etmiştir.
“Ona çok büyük katkıları oldu”
Bünyamin Tok’un babaannesi Neriman Tok, torununu hiçbir zaman engelli olarak görmediklerini vurgulamıştır.
Torunu için kursa kaydolduklarını, ancak kendisinin de resim yapmaktan keyif aldığını söyleyen Neriman Tok, “Bünyamin’in sosyalleşmesi için resim kursuna katılmak istedik. Birlikte geliyoruz ve birlikte keyif alıyoruz. Ona çok büyük katkıları oldu. Kursun sergileri oluyor ve bizlerle birlikte kendisini engelli gibi görmeden yer alıyor. Özel eğitim okulunda liseyi bitirdi ve biz onun daha da iyi olması için çabalıyoruz.” şeklinde konuşmuştur.
“Resmin özel gereksinimli bireylere büyük katkısı var”
Resim kursu eğitmeni Şule Gümüş, renkli bir kişiliğe sahip olduğunu belirttiği Bünyamin Tok’u resimde başarılı bulduğunu dile getirmiştir.
Gümüş, Tok’un tüm kursiyerler tarafından sevildiğini ifade ederek, “Biz onu çok sevdik, o da bizi çok seviyor. Burada sosyalleşiyor. Ona güzel bir ortam sağladık.” demiştir.
Gümüş, resim sanatının özel gereksinimli bireyler için büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Özel bireylerin topluma kazandırılması ve sosyalleşmesi için resim çok önemli bir hobi. Bu durumda olan bireyleri bu tür kurslara yönlendirmemiz lazım. Örnek olması için kurslara katılımlarını sağlamamız lazım. Ne kadar çok sosyal aktiviteye katılma şansları olursa o kadar avantajları olur. Kendilerini geliştirmeleri açısından avantajlı olurlar.” şeklinde değerlendirmesinde bulunmuştur.
Kaynak: AA / Ömer Ürer – Güncel Kültür Sanat Güncel Kültür Sanat Yaşam”
GÜNDEM
15 saat önceGÜNDEM
15 saat önceGENEL
15 saat önceGENEL
15 saat önceGENEL
15 saat önceGENEL
15 saat önceGÜNDEM
16 saat önce