Bayburt güvercini, “Türk Fısıldayıcısı” olarak bilinen ve Türkiye’nin en değerli dört ötücü güvercin türünden biridir. Yüzyıllardır Bayburt’ta gönüllüler tarafından kültürel miras olarak korunmakta ve beslenmektedir.
Büyük yapısı, göz alıcı rengi ve eşsiz sesi ile bilinen Bayburt güvercini, başındaki özgün tüy yapısı nedeniyle yöre halkı tarafından “çift kukul” olarak da adlandırılır. Saflığını koruyabilmiş nadir türlerden biridir. Başında iki perçem bulunur ve ayaklarında paça yoktur. Düzenli ve melodik ötüşüyle dünya kuş literatüründe “Türk Fısıldayıcısı” olarak yer alır.
Bayburtlular, bu değerli güvercinler için “kuş dinleme” geleneği de dahil olmak üzere çeşitli etkinlikler düzenler. Her hafta bir araya gelen vatandaşlar, “Bayburt Sinisi” denilen alanda toplanır ve huzurlu bir ortamda güvercinlerin ötüşlerini dinleyerek, seslerin anlamlarını yorumlarlar. Bu gelenek, şehrin sosyal yaşamının önemli bir parçasıdır.
Uzun yıllardır Bayburt güvercini besleyen Mustafa Kayalı, güvercinlerin ötüşünün Binali Selman’ın sazına ve “topraklı tosun” denilen bir hayvanın sesine benzetildiğini aktardı. 7 yaşında komşusunun etkisiyle bu hobiye başlayan Kayalı, 50 yıldır bu kuşları beslediğini ve Bayburtlular için büyük bir öneme sahip olduklarını belirtti. Kayalı, güvercinlerin ötüşünün mart ayında sona erdiğini, ardından da eylül ayına kadar süren yavrulama döneminin başladığını ifade etti.
Kayalı, Bayburt güvercininin 1800’lerden beri güzel sesi nedeniyle yetiştirildiğini belirterek, “En önemli özelliği sesinin güzelliğidir. ‘Türk Fısıldayıcısı’ olarak literatüre geçmiştir. Çift kukul olması da aranan bir özelliktir ancak asıl önemli olan sesi güzelliğidir. Eylül sonundan mart sonuna kadar ötüş dönemleri sürer. Bu dönemde dişileri erkeklerden ayırırız” dedi.
Akşamları arkadaşlarıyla bir araya gelerek güvercinlerin ötüşünü dinlediklerini anlatan Kayalı, “Her akşam arkadaşlarım gelir, ötüşü dinler, keyif alırız. Sesinin güzelliği, ağzının şekli gibi özellikleri değerlendiririz. Bayburt gecelerini böyle geçiriyoruz” diye konuştu.
Kayalı, Bayburt güvercininin Bayburtluların göç ettiği her yere taşındığını belirterek, “İstanbul’dan Almanya’ya kadar her yerde var. Gittikleri her yerde bu kuşu yanlarında götürmüşler, dinlemişlerdir. Evinin bir köşesinde mutlaka yer ayırmışlardır” dedi. Ayrıca, güvercin yuvalarının, “kem” denilen özel bir ottan yapıldığını ve Türkiye’de benzerinin bulunmadığını vurguladı. “21 santimetre genişliğinde, 40 santimetre uzunluğunda, üç ‘kem’ ile yapılan bu yuvaların hava sirkülasyonu sağlaması, yavruların sağlıklı büyümesini destekler” diye ekledi.
GENEL
11 saat önceGENEL
11 saat önceGÜNDEM
12 saat önceGENEL
12 saat önceGENEL
12 saat önceGENEL
12 saat önceGENEL
12 saat önce