İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, ülke genelinde suçla mücadelede kararlı olduklarını vurgulayarak, “Teröristlerle, organize suç örgütleriyle, uyuşturucu tacirleriyle, siber zorbalarla ve tüm suçlularla amansız bir mücadele yürütüyoruz. Hem şehirlerde hem de kırsal bölgelerde suçluların inlerine giriyoruz, tıpkı sanal dünyada siber inlerine girdiğimiz gibi.” dedi.
Memur-Sen Genel Merkezi’nde, Genç Memur-Sen Koordinatörlüğü’nün öncülüğünde ve Türkiye Ulusal Ajansı’nın desteğiyle gerçekleştirilen “Afete Hazır Türkiye: Gençlerin Gözünden Afet Politikaları” projesinin kapanış programı düzenlendi.
“Dünya sussa Türkiye susmaz”
Programa katılan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, konuşmasında Memur-Sen’in zulme karşı dimdik duruşunu ve mazlumların yanında yer almasını vurguladı. Bakan Yerlikaya, Memur-Sen’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “dünya 5’ten büyüktür” ilkesine destek verdiğini belirterek, “İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırım ve katliamlar insanlığın vicdanında derin yaralar açtı. Bombalanan evler, camiler, hastaneler, yerle bir edilen okullar, şehit edilen çocuklar… Ne yazık ki dünya sessiz kalıyor. Sizler bu haksızlığa karşı sessiz kalmadınız. Milletimizin vicdanını temsil eden, insanlık onurunu savunan bir duruş sergiliyorsunuz. Biz biliyoruz ki değerli kardeşlerim, dünya sussa Türkiye susmaz, bu millet susmaz.” şeklinde konuştu.
Bakan Yerlikaya, Genç Memur-Sen’in 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerinde arama ve kurtarma faaliyetlerinde önemli rol aldığını hatırlatarak, “6 Şubat depremleri sonrası umutların tükendiği bir anda, depremin 129. saatinde, yani 6. gününde, onca gürültünün arasında narin bir ses duyuldu. ‘Ben buradayım, kurtarın beni’ diyordu. Kimdi o? Beren Dalkıran. Beren yavrumuz henüz 6 yaşında bir melek. Sizler ve Türk Silahlı Kuvvetleri İnsani Yardım Tugayı ile birlikte o enkazda beraberdiniz. Depremden 129 saat sonra sağ salim kurtarılan Beren Dalkıran, büyük bir fedakarlığın sembolü olmuştur. Bu mutluluğu bize, aziz milletimize yaşattığınız için sevgili genç kardeşlerimize bir kez daha yürekten teşekkür ediyorum.” dedi.
“Siber zorbalarla amansız bir mücadele sürdürüyoruz”
Bakan Yerlikaya, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “İçişleri Bakanlığı olarak 600 bin personelimizle birlikte kara, mavi, siber vatanda canla başla çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Kahramanlarımız huzur ve güvenin teminatıdır. Teröristlerle, organize suç örgütleriyle, uyuşturucu tacirleriyle, siber zorbalarla, tüm suçlular ve suç odaklarıyla amansız bir mücadele sürdürüyoruz. Hem şehirlerde hem de kırsal bölgelerde hainlerin inlerine giriyoruz, tıpkı sanal dünyada siber inlerine girdiğimiz gibi. Şehir eşkıyalarına göz açtırmıyoruz, uyuşturucu tacirlerine de acıma yok. Bizim için emek kutsaldır. Milletimizin göz nuru olan emeğe göz dikenlerin karşısında yine biz varız. Türkiye’mizi daha güvenli, daha huzurlu bir ülke haline getirmek için büyük bir gayretle canla başla çalışmaya devam ediyoruz.”
“Zehir tacirlerine feda edecek çocuğumuz yoktur”
Bakan Yerlikaya, “Suçta Önleyicilik” kavramına dikkat çekerek, “Suçun oluşmasını önlemek sadece kolluk güçlerimizin sorumluluğu değildir. Eğer böyle düşünürsek önümüzdeki sorunları çok basite indirgeriz. Oysa önleyicilik faaliyetinde bireysel ve toplumsal birçok faktör devreye girer, girmelidir. Bu salonda olduğu gibi ülkemizin dört bir yanında pırıl pırıl gençlerimiz var. Aydınlık geleceğimiz olan çocuklarımız var ve siber dünyada birçok unsur çocuklarımızı, gençlerimizi tehdit ediyor. O karanlık dehlizlerde siber zorbalar maalesef fırsat kolluyor. Şimdi kötülüğe karşı, suç ve suç odaklarına karşı önleyici gücümüzü geliştirebilmemiz için milletçe, topyekun bir mücadele vermek zorundayız. Güvenlik güçlerimizle, İçişleri ailesiyle, sivil toplum kuruluşlarımızla, sizlerle, üniversitemizle, medyamızla, kanaat önderlerimizle, okurlarımızla, ailelerimizle topyekun bir mücadeleden söz ediyorum. Bizim terör örgütlerine, uyuşturucu tacirlerine, sapkın akımlara kaptıracak, feda edecek tek bir çocuğumuz, gencimiz, insanımız yoktur. Bu duygularla Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde büyük ve güçlü Türkiye yolunda, Türkiye Yüzyılı hedef doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz. Afetlere karşı hazırlıklı bir Türkiye inşa etme hedefimizden asla vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
“Savaşlar büyük yıkımlara neden oluyor”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise yaptığı açıklamada, “Bilindiği üzere son yıllarda dünya genelinde ve ülkemizde yaşanan afetlerde ciddi bir artış gözleniyor. Bu afetlerin sadece sayısı artmıyor, yıkıcılığı da artıyor. Dünyada yaşanan seller, depremler, yangınlar nedeniyle on binlerce insan ölüyor, salgın hastalıklar, sağlık sistemlerinin çöküşü, tedarik zincirlerinin zarar görmesi gibi ciddi korkunç tablolar oluşuyor. Bununla birlikte bütün dünyada artan savaşlar, iç çatışmalar da büyük yıkımlara neden oluyor.” ifadelerini kullandı.
Yalçın, Gazze’de yaşanan soykırımı insanların ekranları başında izlediğini ve bölgede taş üstünde taş kalmadığını belirtti. Yalçın, yaşanan soykırımın insani krizlerin oluşmasına, büyük göç dalgalarına ve en kötü senaryolara sebebiyet verdiğini ifade etti.
“Biz emek örgütüyüz”
Yalçın, “Biz emek örgütüyüz. Biz de slogan atmayı, yüzeysel işler yapmayı, ücretler üzerinden sadece konuşmayı, sokak karıştırmayı, mikser görevi yapmayı, dolayısıyla bazı örgütlü yapıların yaptığı gibi memleket konusunda hiç derdi olmayan ama diğer konularda maşallah diyen bir tarzı biz de benimseyebilirdik ama biz Memur-Sen’iz. Memur-Sen farklı bir aile. Memur-Sen, Akif İnan gibi bir entelektüelin kurduğu önemli bir teşkilat. Onun için kimlerinin sosyal sorumluluk dediği, vatana, millete karşı yükümlülük olarak gördüğümüz çalışmalarda sadece elimizi taşın altına değil, gövdemizi taşın altına koymayı bu konuda varlık nedenimiz olarak görüyoruz.” dedi.
“Gurur duydum gençlerle”
Memur-Sen ailesinin 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerinin ardından önemli bir dayanışma örneği gösterdiğini anlatan Yalçın, “6 Şubat depremlerinden önce arama kurtarma ekipleri kurma kararı almıştık. 10 bölgede 270 kişilik bir kadro oluşturduk. Eğitimlerimize başladık ve bu süreçte Van, Afyonkarahisar şubelerimiz, akreditasyonlarını tamamlamıştı. Ankara’daki arama kurtarma ekibimiz de 5 Şubat akşamı akreditasyonunu tamamladı. 6 Şubat sabahında deprem oldu ve sabah ilk hareket eden ekiplerin başındaydı. Ekip zaten psikolojik olarak hazırdı. Anında bina önünden hareket ederek Kahramanmaraş’a yürüdüler ve bizzat Kahramanmaraş’a giderek sürece şahitlik ettik, yardımcı olduk. Orada askeriyemizin eğitimli kadrolarıyla birlikte iki ekip birleşerek çok ciddi çalışmalar yaptılar. Onlarca can kurtardılar. Bizzat şahitlik ettim o sürece. İftihar ettim, gurur duydum gençlerle. Hepinizi ben yürekten alkışlıyorum.” dedi.
Yalçın, “Türkiye genelinde tüm ekiplerimiz sahadaydı. Arama kurtarma faaliyetlerine ve insani yardım faaliyetlerine, gönüllü olarak orada katkıda bulundu ve ‘sesimizi duyan var mı’ sesine karşılık vermek için ellerinden gelen tüm gayreti ortaya koymuş oldular.” diye konuştu.
“6 Şubat depremlerinden sonra bir iç muhasebe yaptık”
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, konuşmasını şöyle sürdürdü: “6 Şubat depremlerinden sonra bir iç muhasebe yaptık. Nasıl daha proaktif olabiliriz? Nasıl daha hızlı hareket edebiliriz konusunu gündeme aldık. Onun için bazı deprem riskinin olduğu bazı illerde, kişinin kendisine depreme yakalandığında ekip de bu anlamda devre dışı kalacağı için Ankara merkezli mobil olarak hareket ettirebileceğimiz ekip sayısını birden üçe çıkaralım. Kararı aldık ve burada şu an bu çalışmayı bütün ciddiyetiyle yürütüyoruz. Ekiplerimizin akreditasyonları bundan birisi tamamlandı, diğerleri tamamlanmak üzere. Onun için genç Memur-Sen ailesi olarak, Memur-Sen’in bu anlamda genç, dinamik gücü olmanız bizi gururla dolduruyor. Ülke adına da gelecek adına da ufkumuzu aydınlatıyor.” dedi.
Memur-Sen’in diğerlerine göre değil değerlerine göre sendikacılık yaptığını söyleyen Yalçın, Anadolu’nun kabul görmüş değerlerini baş tacı edip milletin inancı ve değerleriyle kavga etmeyen bir sendikacılık örneğini yaşattıklarını kaydetti.
“Mazlumun dini sorulmaz” diyen Yalçın, “Onun için diline, rengine, mezhebine, ülkesine bakmaksızın nerede bir sıkıntı varsa, bir emek örgütü olmanın da ötesine geçerek bu tip konularda yardım kuruluşlarıyla oraya mutlaka merhamet eli uzatmaya çalışıyoruz. Varlık sebebimizden birisi olarak görüyoruz.” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Bakan Yerlikaya, arama ve kurtarma faaliyetlerine katılmaya hak kazanan kişilere sertifikalarını takdim etti. – ANKARA
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika
”
GÜNDEM
9 saat önceGENEL
9 saat önceGENEL
9 saat önceGENEL
9 saat önceGENEL
9 saat önceGENEL
9 saat önceGENEL
10 saat önce