Ankara’da görülen Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasının bugünkü duruşmasında ilginç gelişmeler yaşandı. 17’si tutuklu 61 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanık Sercan Keleş’in mahkeme başkanına Ekim ayında yazdığı mektup ortaya çıktı. Mektupta Keleş, her şeyi anlatmak, suçunu kabul edip etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini ve kendisine ve ailesine koruma tedbiri uygulanmasını talep ettiğini belirtmişti. Ancak mahkemede, etkin pişmanlık kapsamında ifade verip vermeyeceği sorulduğunda Keleş, “Hayır, yok” yanıtını verdi.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde tutuklu bulunan 17 sanık ve diğer sanıkların da aralarında bulunduğu toplam 61 kişinin yargılandığı dava, esas hakkındaki mütalaaya karşı sanık ve avukatlarının savunmalarıyla devam etti.
Sanık Ersoy Yahya, gizli tanık Ü5’in “duydum” şeklindeki ifadesinin iddianameye eklenmesine itiraz ederek, bu ifadenin araştırılmadan kabul edildiğini ve kendisi hakkında haksız yere suçlamada bulunulduğunu savundu. İşletmelerinin “Bora Kaplan’ın mekanları” olarak algılanmasından dolayı mağdur olduğunu ve bu durumun hayatını olumsuz etkilediğini dile getirdi.
Sanıklar geçmişte suç işlemiş olabileceklerini kabul etse de, kendilerine isnat edilen suçları işlemediklerini vurguladılar.
Yedi yıl önce şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Mahfuz Tatar’ın öldürülmesiyle ilgili olarak, Semih Arslan’ın Ayhan Bora Kaplan’ın talimatıyla öldürüldüğü iddiasıyla yargılanan tutuklu sanık eski avukat Mahmut Gökhan Çanga, tüm raporların Arslan’ın intihar ettiğini gösterdiğini öne sürdü. Çanga, soruşturma sürecinde savcının Komiser Ufuk Gültekin’e attığı, bilirkişi raporunun tutuklamayı kolaylaştıracağı yönündeki WhatsApp mesajına dikkat çekerek, bilirkişinin bir gün sonra “intihar olasılığı düşük” raporu vermesinin tesadüf olmadığını iddia etti.
Semih Arslan’ın ölümünden sorumlu tutulan diğer sanık Sercan Keleş ise, arkadaşını öldürmekle suçlandığını, işlemediği bir suçtan ağırlaştırılmış müebbetle yargılandığını ve geçmişte suç işlemiş olabileceklerini kabul etmelerine rağmen, bu suçtan yargılanmanın haksızlık olduğunu belirtti.
Keleş’in mahkemeye gönderdiği mektuplar ve mahkeme başkanının sorgulaması sonrasında, Keleş etkin pişmanlık kapsamında ifade vermeyeceğini açıkça belirtti.
Sanık Fethi Koyuncu, hakkındaki tüm suçlamaları reddederek, örgüt yöneticisi olduğu gerekçesiyle suçlandığını, ancak sadece valelik yaptığını ve örgüt yönetimiyle ilişkisinin olmadığını savundu. Yöneticisi olduğunu iddia edenlerin yanıldığını ve kendisinin suçsuz olduğunu dile getirdi.
Ayhan Bora Kaplan ise, 80 klasörlük dosya nedeniyle savunmasını hazırlamak için ek süre istedi ve MASAK davasının da devam ettiğini belirtti.
Dört sanık avukatının daha savunmalarını aldıktan sonra, mahkeme başkanı duruşmayı ertesi güne erteledi.
GENEL
15 dakika önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önce