Avrupa Birliği’nin (AB) sağlık acil durum hazırlık ve müdahale kurumu HERA, Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA), Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Çevre, Kamu Sağlığı ve Gıda Güvenliği Komitesi’nin (ENVI) ev sahipliğinde bir toplantı düzenledi. Toplantıda, M çiçeği virüsünün mevcut durumu ve hazırlıklar ele alındı.
ECDC Direktörü Dr. Pamela Rendi-Wagner, mevcut durumda Avrupa’da salgın riskinin düşük olduğunu ve Avrupa’daki tek vakaya 15 Ağustos’ta İsveç’te rastlandığını belirtti. Ancak, Rendi-Wagner, AB içinde “ithal vaka” sayısının artma ihtimaline karşı hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulayarak, “Avrupa ülkeleri, Avrupa’da daha fazla yayılmayı önlemek için enfeksiyonları mümkün olduğunca hızlı tespit etmeye hazır olmalı” dedi.
“SALGININ GERÇEK BOYUTU DAHA BÜYÜK OLABİLİR”
Rendi-Wagner, Afrika’da raporlama ve teşhis sürecindeki eksikliklere dikkat çekerek, “Afrika’daki salgının gerçek boyutunun çok daha büyük olabileceğini varsayıyoruz” dedi. ECDC’nin AB üyesi ülkeleri salgına karşı hazır hale getirmenin yanı sıra, özellikle Kongo Demokratik Cumhuriyeti olmak üzere Afrika’da sahada çalıştığını belirten Rendi-Wagner, “Afrika’daki salgını kontrol altına almak ve diğer kıtalara yayılmasını önlemek amacıyla bölgedeki sağlık yetkililerini destekliyoruz ve virüse ilişkin daha fazla bilgi ediniyoruz” dedi.
“M ÇİÇEĞİ YENİ COVID DEĞİL”
Rendi-Wagner, “Unutulmaması gereken bir şey, M çiçeği’nin yeni Kovid-19 olmadığıdır” diyerek, iki virüsün farklı şekillerde yayıldığını, farklı risklere sahip olduğunu ve halihazırda M çiçeği virüsü için bir aşı bulunduğunu belirtti. Tüm nüfusu kapsayan aşılamaya gerek olmadığını ifade eden Rendi-Wagner, “Virüsün dolaşımının yoğun olduğu bölgelere seyahat eden Avrupalılar için, özellikle de ağır hastalık geçiren ve yüksek risk altında olan kişiler için aşılama düşünülmelidir” dedi.
M ÇİÇEĞİ VİRÜSÜ
M çiçeği virüsü, fareler ve sincaplar gibi kemirgen hayvanlardan veya enfekte olmuş bireylerden bulaşıyor. Virüsün neden olduğu vücut döküntülerine dokunmak, bu döküntülerin bulaştığı giysi, çarşaf, havlu ve benzeri eşyaları kullanmak ve vücut sıvılarıyla temas etmek en önemli bulaş nedenleri arasında yer alıyor. İlk belirtiler virüsü kaptıktan sonraki 5 ila 21 günde ortaya çıkabiliyor. Virüs genelde yüksek ateş, baş, sırt ve kas ağrısı, lenf bezlerinde şişlik, yorgunluk, üşüme, titreme ve ciltte su çiçeğine benzer kabarcıklara neden oluyor.
Kaynak: AA / Güncel
Sağlık Güncel
”
News
