Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, yüksek faizlerin KOBİ’lerin finansmana erişimini engellediğini belirterek, bu sorunu çözmek için özel kredi destek mekanizmalarının acilen devreye alınması gerektiğini vurguladı. Ardıç, “Düşük faizli ve uzun vadeli krediler, sanayicilerimizin üretim faaliyetlerine devam etmelerini ve ülke ekonomisinin büyümesini sürdürmesini sağlayacaktır,” dedi.
ASO Eylül ayı meclis toplantısında konuşan Ardıç, güncel ekonomik gelişmelere değindi. Enflasyonun en önemli gündem maddesi olduğunu belirten Ardıç, enflasyonun arzu edilen hızda düşmediğini ve aylık bazda bir ivmelenmenin yaşandığını dile getirdi. Temmuz ayında yıllık bazda enflasyonun düştüğünü, ancak alım gücünde ciddi bir tahribatın yaşandığını da sözlerine ekledi.
Ardıç, büyüme rakamlarının enflasyonun düşeceği sinyalini verse de, stagflasyon riskine karşı uyarıda bulundu. “Ekonominin yavaşlaması her zaman enflasyonun düşeceği anlamına gelmez,” diyen Ardıç, “Umarım yüksek enflasyon ve düşük büyüme, yani stagflasyon riskine karşı karşıya kalmayız,” dedi.
Ardıç, yüksek faizlerin sanayicilere büyük zarar verdiğini belirterek, “Amerika Merkez Bankası’nın faiz indiriminin ardından ülkemizde de faiz indirimi beklentileri arttı,” dedi. Ancak Merkez Bankası’nın faiz oranını sabit tuttuğunu ve enflasyonla mücadele için uzun süredir yüksek faiz ortamında büyük fedakarlıklar yaptıklarını hatırlattı. “Erken bir faiz indirimi, bugüne kadar ödediğimiz bedellerin boşa gitmesi anlamına gelecektir,” uyarısında bulundu.
Ardıç, tek başına para politikası ile enflasyonun direncini kırmanın mümkün olmadığını belirterek, maliye ve gelirler politikasının güçlü desteğinin gerekliliğini vurguladı. “Enflasyon direncini kırmak için kamunun tasarrufu şart,” diyen Ardıç, kamuda tasarruf eğiliminin devam ettirilmesi gerektiğini belirtti.
Ardıç, enflasyon beklenti anketi sonuçlarına değinerek, piyasa katılımcılarının, reel sektörün ve hane halkının enflasyona yönelik farklı beklentilerde bulunduğunu dile getirdi. Bu farklılıkların fiyatlama davranışlarını bozduğunu ve enflasyon fırsatçılığı durumunun ortaya çıkmasına neden olduğunu belirtti.
Ardıç, büyümenin enflasyonda kalıcı düşüş için reel sektörün güçlü kalmasının gerekliliğini vurguladı. Sanayinin ikinci çeyrekte daraldığını ve bunun ekonomide önemli bir risk unsuru olduğunu belirterek, “Büyümenin refah seviyesi üzerine yansıması ve özellikle de enflasyonda kalıcı düşüş için reel sektörün güçlü kalması gerekiyor,” dedi.
Ardıç, KOBİ’lerin yüksek faiz nedeniyle finansmana erişimde ve kullanımda zorluk yaşadıklarını belirtti. “Yüksek faiz nedeniyle finansman erişiminde sıkıntı yaşayan KOBİ’ler için özel kredi destek mekanizmaları acilen devreye alınmalıdır,” dedi.
Dış ticaret açığının gerilemesi olumlu bir gelişme olsa da, bunun sanayi üretiminin daralmasının payı büyük olduğunu belirten Ardıç, TL’nin değerlendiği dönemlerde dış ticaret açığının artması gerektiğini hatırlattı.
Ardıç, ihracattaki artışın sınırlı olduğunu ve ithalatta da kayda değer bir düşüşün yaşandığını belirtti. Üretimin arttığında dış açığın yükseldiğini, üretimin zayıfladığında ise dış açığın azaldığını belirten Ardıç, bunun Türkiye’deki üretim ve dış ticaretin temel sorunu olduğunu vurguladı.
Ekonomi Finans ankara
News
