Dünya genelinde, özellikle Avrupa ve ABD’de yükselişte olan aşırı sağ hareket, sosyal, ekonomik ve siyasi yapıları derinden etkiliyor.
Almanya’da AfD’nin seçim anketlerinde ikinci sırada yer alması, İtalya’da Meloni’nin iktidara gelmesi, Hollanda’da PVV’nin büyük koalisyon ortağı olması, Fransa’da Le Pen’in güçlü varlığı, Avusturya’da FPÖ’nün önde gelen parti olması ve ABD’de Trump’ın etkisiyle birlikte Elon Musk’ın da desteğiyle, aşırı sağın yükselişi gözle görülür bir hal almış durumda.
Aşırı sağ ideoloji, artık toplumların uzak durduğu bir düşünce biçimi olmaktan çıkarak giderek normalleşmiştir.
Hollanda’da yapılan bir araştırma çarpıcı bir gerçek ortaya koyuyor: Aşırı sağcı milletvekilleri, siyasette en çok yalan söyleyenler.
Araştırmaya göre, aşırı sağ popülistlerin yanlış bilgi yayma olasılığı, diğer siyasi gruplara göre çok daha yüksek. Bu durum, yanlış bilginin aşırı sağ stratejisinin vazgeçilmez bir parçası olduğunu gösteriyor.
Vrije Universiteit Amsterdam’dan Petter Törnberg, aşırı sağ popülistlerin yanlış bilgiyi, demokrasileri zayıflatmak ve siyasi güç kazanmak için bir araç olarak kullandığını belirtiyor.
Bu bulgular, yanlış bilgi ve aşırı sağ popülizmin tehlikesini anlamak ve çözüm üretmek için acil bir ihtiyaç olduğunu vurguluyor.
Araştırma, 2017-2022 yılları arasında 26 ülkeden 8198 milletvekilinin Twitter’da (şimdiki X) paylaştığı 32 milyon tweeti inceliyor. Bu ülkeler arasında 17 AB ülkesi (Avusturya, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç gibi), Birleşik Krallık, ABD ve Avustralya bulunuyor.
Veriler, partilerin siyasi yelpazedeki konumlarını ve popülizm düzeylerini gösteren uluslararası veritabanlarıyla karşılaştırıldı. Ayrıca, 646.58 URL’nin doğruluk derecesi analiz edilerek, milletvekillerinin paylaştığı 18 milyon URL ile karşılaştırıldı.
Tüm bu veriler bir araya getirilerek her politikacı ve parti için bir “doğruluk puanı” oluşturuldu. Sonuçlar, aşırı sağ popülizmin yanlış bilgi yayma eğiliminin en büyük göstergesi olduğunu, diğer siyasi grupların ise bu durumla ilişkili olmadığını ortaya koydu.
Araştırmacılar, Elon Musk’ın X platformunun artık veri erişimi sağlamaması nedeniyle veri setini genişletemediklerini belirttiler.
Araştırma, yanlış bilginin tüm kesimlerde değil, belirli seçmen gruplarında yoğunlaştığını gösteriyor.
Törnberg’e göre, yanlış bilgi kampanyalarının arkasında, elitizm karşıtlığı değil, aşırı sağın dışlayıcı ideolojisi ve demokratik kurumlara düşmanlığı yatıyor.
Aşırı sol popülizmin aksine, aşırı sağın kültürel şikayetlere ve demokratik normlara muhalefete odaklanması, yanlış bilgi için “verimli bir zemin” oluşturuyor. Çalışma ayrıca aşırı sağ ile alternatif medya arasındaki güçlü ilişkiye de dikkat çekiyor.
Törnberg, aşırı sağın alternatif medya ekosistemlerini kullanarak ideolojik mesajlarını güçlendirdiğini, seçmenler arasında bir “topluluk duygusu” yarattığını ve ana akım medyaya karşı bir karşıt anlatı oluşturduğunu belirtiyor.
GÜNDEM
15 dakika önceGÜNDEM
16 dakika önceGENEL
25 dakika önceGENEL
25 dakika önceGENEL
26 dakika önceGENEL
27 dakika önceGENEL
27 dakika önce