“`html
Almanya, tarihi öneme sahip bir genel seçim geçirdi. Seçim sonuçları, sağ kanadın yükselişini ve Angela Merkel’in ardından CDU’nun ilk kez seçimleri kazanmasını gözler önüne serdi. CDU lideri Friedrich Merz, şansölye olmak için koalisyon görüşmelerine hazırlanıyor.
Almanya Seçim Kurulu’nun açıkladığı sonuçlara göre;
CDU/CSU: %28.6
AfD: %20.8 (Önceki seçimde %10.4)
SPD: %16.4
Yeşiller: %11.6
Sol Parti: %8.8
FDP: %4.3 (Seçim barajını geçemedi.)
BSW: %4.9
Federal Meclis’te sandalye dağılımı ise şöyle:
CDU/CSU: 208, AfD: 152, SPD: 120, Yeşiller: 85, Sol Parti: 62
Hiçbir partinin tek başına iktidar olma şansı yok. Mecliste çoğunluk için en az 316 milletvekili gerekiyor.
Friedrich Merz önderliğindeki CDU/CSU, seçimlerde birinci oldu ancak hükümet kurmak için koalisyon ortağı bulması şart.
Uzun süredir parti içinde aktif olan Merz, başbakanlık, bakanlık veya belediye başkanlığı deneyimine sahip değil. Ancak Almanya’nın ekonomik ve siyasi krizlerle boğuştuğu, ABD başkanlığında da Donald Trump’ın olduğu bir dönemde göreve hazırlanıyor.
69 yaşındaki Merz, 1955’te Batı Almanya’da, muhafazakar Katolik bir ailede doğdu. Babası hakimdi, eşi Charlotte ise halen hakimlik yapıyor.
Merz, genç yaşta CDU’ya katıldı, askerlik görevini yerine getirdi, hukuk eğitimi aldı ve 1981’de evlendi. Üç çocuk babası olan Merz, bir süre avukatlık yaptıktan sonra siyasete atıldı.
1989’da Avrupa Parlamentosu’na, 1994-2009 yılları arasında da Federal Meclis’e seçildi.
2000-2002 yıllarında CDU/CSU Federal Meclis Grubu Başkanlığı’nı yürüttü. Angela Merkel’in bu göreve talip olmasıyla başkanlıktan ayrıldı ve ikili arasında uzun süreli bir gerilim başladı.
Merkel ile olan en önemli mücadeleleri 1990’lardaki parti liderliği yarışıydı. Merz bu mücadeleyi kaybetti ve ikili arasındaki anlaşmazlık devam etti.
2009’da siyasetten uzaklaşarak çeşitli şirketlerde çalıştı, avukatlık ve lobicilik yaptı. 2018 ve 2019’da CDU genel başkanlığı için yarışsa da başarısız oldu. 2021 seçimlerinden sonra yeniden milletvekili seçildi ve 2022’de CDU genel başkanı oldu.
Merkel’in göç ve pandemi politikalarını eleştiren Merz, bu politikaların bazı CDU seçmenlerini AfD’ye ittiğini savundu. Merkel’in sosyal liberal politikalarının CDU’yu sola kaydırdığını iddia etti.
“Merkel’in muhalifi” olarak bilinen Merz, parti içinde geniş bir desteğe sahip ve CSU başkanı Markus Söder ile de anlaşarak CDU/CSU’nun başbakan adayı oldu.
Seçim kampanyasında önce ekonomiye, sonrasında ise göç politikasına odaklandı. Özellikle genç ve kadın seçmenler arasında popülaritesi düşük olan Merz, son dönemde göç politikası önergelerinin AfD sayesinde kabul edilmesiyle eleştiri aldı.
Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekleyen Merz, Kiev’e askeri ve mali yardımın devam etmesi gerektiğini savunuyor. Avrupa önderliğinde, ABD etkisinden bağımsız bir barış planı öneriyor.
Münih Güvenlik Konferansı’ndaki konuşmasında, Ukrayna ve Avrupa ülkelerinin barış görüşmelerine dahil edilmesi gerektiğini ve ABD ile Rusya’nın bu ülkeler olmadan görüşme yapmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Trump’ın Ukrayna hakkındaki açıklamalarını şok edici ve Rus propagandasını yansıtan olarak nitelendirdi ve Zelenskiy hakkındaki sözlerini eleştirdi.
Merz’in AfD’nin sınır kontrol planına verdiği destek, seçim kampanyasında tartışma yarattı. Ancak AfD ile koalisyon kurulmayacağını defalarca yineledi.
Seçim zaferinden sonra koalisyon görüşmelerine başlamak istediğini açıkladı. AfD ile koalisyon olasılığını reddederek, temel farklılıklar nedeniyle işbirliğinin mümkün olmadığını vurguladı.
Şu an için CDU/CSU ve SPD arasında koalisyon hükümeti ihtimali öne çıkıyor.
“`
GENEL
56 dakika önceGENEL
57 dakika önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önce