ATATÜRK Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Ayperi Öztürk, kasım ayının “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” olduğunu hatırlatarak, ülkemizde akciğer kanserinin ciddi bir sağlık sorunu olduğunu vurguladı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, son 1 yılda yaklaşık 31 bin kişiye yeni akciğer kanseri tanısı konuldu ve yaklaşık 25 bin kişi bu hastalığa bağlı olarak hayatını kaybetti.
Doç. Dr. Öztürk, akciğer kanserinin dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de kansere bağlı ölümlerde ilk sırada yer aldığını belirtti. 2022 yılı verilerine göre dünyada yaklaşık 2,5 milyon kişiye yeni akciğer kanseri tanısı konulmuş ve bunlardan yaklaşık 1,8 milyonu hayatını kaybetmiş. Bu rakamlar akciğer kanserinin küresel ölçekteki ciddiyetini gösteriyor.
Sigaranın akciğer kanseri için en önemli risk faktörü olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Öztürk, bunun sadece sigara ile sınırlı kalmadığını, tütün ve tütün ürünlerinin de dahil olduğunu belirtti. Nargile ve elektronik sigaralar da bu maruziyetin büyük bir kısmını oluşturuyor. Doç. Dr. Öztürk, sigara içmeyen kişilerin de etkilendiğini, özellikle çocukların sigara içen ebeveynlerinin yanında yaşamaktan dolayı nikotin ve kanserojen maddelere maruz kaldığını söyledi.
Doç. Dr. Öztürk, elektronik sigara kullanımının gençler arasında yaygınlaşmasının endişe verici olduğunu belirterek, elektronik sigaraların sigara kadar zararlı olduğunu ve kanserojen maddeler içerdiğini söyledi. Özellikle gençler arasında popüler olarak “Sigara içmiyorum ama elektronik sigara içiyorum” algısının yanlış olduğunu vurguladı.
Doç. Dr. Öztürk, çevresel faktörlerin de akciğer kanseri riskini artırdığını belirtti. Hava kirliliği, radon gazı ve asbest gibi tozsal maruziyetler önemli risk faktörleri arasında yer alıyor. Özellikle deprem bölgelerinde deprem sonrası ortaya çıkan asbest tozları ileriki yıllarda kanserojen madde olarak etkisini gösterebilir.
Doç. Dr. Öztürk, akciğer kanserinin erken dönemde belirti vermeyebileceğini ve bu nedenle geç dönemde tanı konulduğunu belirtti. Erken teşhis, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğu için hayati önem taşıyor. Erken tanı konulduğunda sağkalım oranı yaklaşık yüzde 70’e çıkıyor. Hastalığın tedavisinde yeni tedaviler, immünoterapi ve hedefe yönelik tedaviler kullanılıyor.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık Hava Kirliliği Türkiye Eğitim Sağlık”
GENEL
39 dakika önceGENEL
40 dakika önceGENEL
40 dakika önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGENEL
1 saat önceGÜNDEM
2 saat önce