Prof. Dr. Murat Baş, “Açlığı taklit eden beslenme, diyabeti öteliyor” dedi.
-“The Future Healthcare İstanbul 2024 Uluslararası Konferansı’nda “Geleceğin Tıbbı” anlatıldı
İSTANBUL – Acıbadem Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen The Future Healthcare İstanbul 2024 Uluslararası Konferansı, 2 gün boyunca 80 bin kişiyi bir araya getirdi.
5’inci kez düzenlenen konferansta, sağlık dünyasının geleceği ve tıptaki yenilikler masaya yatırıldı. Sağlık hizmetlerinde yapay zeka uygulamalarının etkilerinin konuşulduğu konferansta, Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Murat Baş, “Açlığı Taklit Eden Beslenme” hakkında bilgi verdi. Baş, bu beslenme modelinin ‘aç kalma’ üzerine kurulu diyetlerden farklı olarak ‘sağlıklı açlık’ üzerine kurulu bir sistem olduğunu belirtti.
“Sağlıklı açlık kavramı ön plana çıkmaya başladı”
Prof. Dr. Murat Baş, “Son yıllarda artan obezite ve diyabet gibi hastalıklar nedeniyle ‘aç kalma’ üzerine kurulu beslenme modelleri sıkça gündeme geldi. Uzun yaşam beklentisi de bu konuya dikkat çekiyor. Ancak gerçek anlamda aç kalmak, hiçbir şey yememek sağlıklı bir yaklaşım değil. Kas kaybına yol açabilir ve biz bunu kesinlikle istemeyiz. Biz ‘sağlıklı açlık’ı öne çıkarıyoruz. “Açlığı taklit edecek kadar enerji ve vitamin veriyoruz”
Prof. Dr. Baş, “Açlığı taklit eden beslenme programında, ‘sağlıklı açlık uygulaması’ yapılıyor. Vücudun fizyolojik faaliyetlerini sürdürmesi için gereken enerji ve mineralleri sağlıyoruz” diyerek, bu beslenme biçiminin nasıl uygulandığını şöyle açıkladı: “Açlığı taklit eden beslenme, 5 gün boyunca uygulanıyor ve tercihen 3 ay boyunca 3 periyot halinde tekrarlanıyor. İlk gün 1100 kalori ve vücudun ihtiyacını karşılayacak vitamin ve mineraller alınıyor. 2, 3, 4 ve 5’inci günlerde ise 800 kalori ve ihtiyaç duyulan vitamin ve mineraller tüketiliyor.”
“Açlığı taklit eden beslenme, diyabeti öteliyor'”
Prof. Dr. Murat Baş, bu beslenme biçiminin herkes için uygun olmadığını belirterek, “Sağlıklı bir metabolizmaya sahip olmak birincil şart. Özellikle, diyabet tanısı almamış ancak şeker hastalığına yatkın olan kişilerde uygulanması çok faydalı olabilir ve hastalığın gelişmesini öteleyebilir” dedi. İnsülin direnci olanlar, obezite tedavisi için cerrahi müdahale öncesi ve sonrası dönemlerinde de bu beslenme modelinin kullanılabileceğini belirten Baş, şunları ekledi: “Ancak özellikle, tip1 diyabet hastaları yani insüline bağımlı kişiler için uygun değil. 70 yaşın üzerindeki kişiler ve yeme bozukluğu geçmişi olanlar için de uygun değil. 18 yaşın altındaki kişilere de önermiyoruz.”
Prof. Dr. Uğur Sezerman: “Geleceğin Tıbbı; Veri Analitiği ile Kişiye Özel Sağlık Çözümleri”
Tıp Fakültesi, Biyoistatistik ve Tıp Bilişimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Uğur Sezerman, yapay zeka kullanarak kişiselleştirilmiş tıp alanında geliştirdikleri yeni sistemi anlattı. Prof. Sezerman’ın ‘Geleceğin Tıbbı: Yapay Zekaya Dayalı Omik Veri Analizi ile Kişiye Özel Sağlık Çözümleri’ başlıklı konuşması ilgiyle takip edildi.
Prof. Dr. Uğur Sezerman, geleceğin tıbbı olarak adlandırdıkları ve üzerinde çalıştıkları sistemi şöyle anlattı: “Kişiye özel sağlık çözümleri derken, kişinin vücudunda ölçülebilen tüm metrikleri kastediyoruz. DNA’dan başlayarak genetik yatkınlıklar, RNA’dan başlayarak genlerin ifade seviyeleri, epigenetik değişiklikler, metabolitler, protein seviyeleri ve bunların fonksiyonel durumları gibi tüm veriler inceleniyor ve analiz ediliyor. Bu, hastanın sağlık durumunu tüm detaylarıyla belirlememizi sağlıyor. Daha sonra, hastanın karşılaşabileceği hastalıkları tespit ederek, hastalıklardan korunmak için alınabilecek önlemleri belirliyor ve yaşam şekli ve beslenme alışkanlıkları hakkında önerilerde bulunuyor. Aslında, koruyucu sağlığı öne çıkararak, hastalıklardan korunmak için neler yapılması gerektiği konusunda kişiyi yönlendiren bir sistem bu.”
![Açlığı Taklit Eden Beslenme, Diyabeti Öteliyor]()
Kaynak: İhlas Haber Ajansı / CÜNEYT SEVİNDİK – Sağlık
Konferans İstanbul Eğitim Sağlık
”
News
