Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ABD’nin 47. Başkanı olarak Donald Trump’ın seçilmesinin ardından değişen jeopolitik ortamda Avrupa’nın hazırlıklı olması ve savunma politikasını güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.
Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda (AP) düzenlenen bir oturumda AB-ABD ilişkilerine ABD başkanlık seçimi sonuçlarının olası etkileri ele alındı.
AB Komisyonu adına konuşan Borrell, ABD’deki değişimin küresel dinamikleri etkileyeceğini ve bu durumun AB-ABD ilişkilerinde önemli değişimlere yol açacağını belirtti.
Borrell, Trump’ın kampanya sürecinde dile getirdiği bazı mesajların transatlantik ekonomileri ve ilişkileri zorlayabileceği uyarısında bulundu ancak göreve başladıktan sonra farklı bir politika izlemesi olasılığını da göz önünde bulundurmak gerektiğini ifade etti. Geleceğe yönelik spekülasyonlardan kaçınılması gerektiğini kaydetti.
Borrell, “Başkan Trump’ın ne gibi adımlar atacağını tahmin edemem. Ancak, olası senaryolara hazırlıklı olmalı, sakin ve tetikte kalmalıyız. Sürprizlere karşı hazırlıksız yakalanmamalıyız.” şeklinde konuştu.
Trump’ın ilk döneminden bu yana Avrupa’nın savunma harcamalarında görülen yavaş artışa dikkat çeken Borrell, “Trump’ın yeniden seçilmesi, güvenliğimizi güçlendirmemiz ve kendi kaderimizi kendi elimize almamız gerektiğinin açık bir göstergesi olmalıdır.” dedi.
Borrell, “Bu dünyanın sonu değil, farklı bir dünyanın başlangıcı.” diyerek AB’yi yeni jeopolitik gerçeklere uyum sağlamaya çağırdı.
– Ukrayna, NATO
Trump yönetiminde Ukrayna’ya sağlanan ABD desteğinde olası değişikliklere ilişkin endişeler dile getiren Borrell, Avrupa’nın her durumda Ukrayna’ya verdiği sözleri yerine getirmesi gerektiğini ve dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilen gelirin Ukrayna için kullanılması fikrini yeniden gündeme getirdi.
Borrell, AB’nin savunma konusunda sadece NATO’ya bağımlı bir ekonomik birlik olarak kalmaması gerektiğini savundu. AB’nin “stratejik pusulasını” güçlendirerek NATO’yu tamamlayıcı bir askeri rol üstlenmesi ve Avrupa’nın kendi güvenlik çıkarlarını bağımsız şekilde koruyabilmesini sağlaması gerektiğini vurguladı.
Yüksek Temsilci, “AB sadece ekonomik bir birlik değil, aynı zamanda siyasi bir birlik ve savunma konusunda sorumluluklarımız var. Bu sadece silah ve mühimmat üretmekle ilgili değil. Bununla da ilgili ama sadece bununla ilgili değil ve güvenliğimizi sonsuza kadar taşerona veremeyiz. Seçilmiş Başkan Trump karşısında yapmamız gereken de bu olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
– Milletvekilleri arasında görüş ayrılıkları
Oturumda söz alan liberal ve merkez sağdan milletvekilleri, özellikle ticaret, güvenlik ve ekonomik işbirliği konularında ABD politikasında yaşanabilecek değişikliklere ilişkin bir dizi endişelerini dile getirdi. Bu zorlukların aşılması için Avrupa’nın ekonomik, askeri ve stratejik özerkliğinin güçlendirilmesi çağrısında bulundu.
Yeni ABD yönetimi altında olası diplomatik değişimlere işaret eden milletvekilleri, Ukrayna’ya desteğin devam etmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca iklim değişikliği, Orta Doğu ve Çin’le ilişkiler gibi konularda yaşanabilecek fikir ayrılıklarına rağmen Washington’un “stratejik ancak temkinli bir yaklaşım” benimsemesi çağrısında bulundu.
Öte yandan aşırı sağcı milletvekilleri, Trump’ın seçimleri kazanmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. “Ülkenin egemenliğini savunan” Trump’ın seçilmesinin Avrupa’ya örnek teşkil etmesi gerektiğini savundu.
GENEL
16 saat önceGENEL
16 saat önceGENEL
16 saat önceGENEL
16 saat önceGENEL
16 saat önceGENEL
16 saat önceGÜNDEM
17 saat önce