YÖK Başkanı Özvar: "Vakıf üniversitelerin sorunu akademik personel sayısındaki yetersizlik"
YÖK Başkanı Özvar: "Vakıf üniversitelerin sorunu akademik personel sayısındaki yetersizlik" TOBB Türkiye Yükseköğretim Meclisi İstişare Toplantısı Ankara'da gerçekleştirildi Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, "Akademik personel sayısındaki yetersizlik, vakıf yükseköğretim kurumlarının...
YÖK Başkanı Özvar, vakıf üniversitelerinin en büyük sorununu akademik personel yetersizliği olarak tanımlıyor.
Ankara'da düzenlenen TOBB Türkiye Yükseköğretim Meclisi İstişare Toplantısı'nda önemli konular ele alındı.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, vakıf üniversitelerinin akademik personel eksikliğinin ciddi bir sorun olduğunu vurguladı. Bu eksikliğin, eğitim kalitesi ve sürdürülebilirliği üzerinde olumsuz etkileri olduğu belirtildi.
YÖK Konferans Salonu'nda gerçekleşen toplantıda, YÖK ve üniversiteler arasındaki iş birliği, vakıf üniversitelerindeki teknik, fiziksel ve akademik sorunlar masaya yatırıldı. Toplantıda, etkili iş birliğinin önemi vurgulandı.
Özvar, YÖK'ün her program için gerekli asgari akademik personel sayısını belirlediğini, ancak bazı programlarda bu sayının karşılanmadığını ve öğretim elemanlarının uzmanlık alanlarıyla derslerin uyumlu olmaması gibi sorunların olduğunu dile getirdi. Bazı öğretim üyelerinin farklı kurumlarda da SGK kaydının bulunmasının da dikkat çekici bir durum olduğunu ifade etti.
Akademik personel eksikliğinin acilen giderilmesi gerektiğini belirten Özvar, vakıf üniversitelerini bu konuda gerekli adımları atmaya çağırdı. Eğitim ve öğretimin kalitesinin, yeterli ve alanında uzman öğretim üyesi sayısına bağlı olduğunu vurguladı.
Özvar, 2547 sayılı Kanun'un ek 8. maddesine atıfta bulunarak, vakıf üniversitelerindeki akademisyenlerin maaşlarının devlet üniversitelerindeki emsallerinden az olmaması gerektiğini hatırlattı. Maaşların zamanında ve eksiksiz ödenmesinin önemini vurguladı.
Yüksek öğrenim ücretlerine yapılan zamların da sık karşılaşılan bir sorun olduğunu belirten Özvar, maliyet artışlarının vakıf üniversitelerini zorladığını ancak kar amacı güdememelerinin bu maliyetlerin öğrencilere yüklenmesini doğru bir çözüm yapmadığını belirtti. Öğrencilerin mağdur olmaması gerektiğini vurguladı.
Tıp fakültelerindeki fiziki ve teknik yetersizlikler de ele alındı. 32 vakıf üniversitesinde aktif tıp programı bulunduğuna dikkat çeken Özvar, tıp eğitimi için gerekli asgari kriterlerin belirlendiğini ve denetimlerin bu kriterlere göre yapıldığını söyledi.
Kanun gereği tıp fakültelerinin kendi hastanelerine sahip olmasının zorunlu olduğunu belirten Özvar, ancak iş birliği yapılan özel hastanelerde vaka sayısının yetersizliği, öğrencilerin yeterince hasta başı eğitim alamaması gibi şikayetlerin olduğunu ifade etti. Hastane ve üniversite yönetimleri arasında iş birliğinin eksikliğinden de bahsetti.
Vakıf üniversitelerinin uluslararası öğrenci sayılarını artırmak için uluslararası fuarlar ve etkinliklere katılmasının, internet sitelerini ve sosyal medya hesaplarını güncel tutmalarının önemini vurguladı. Uluslararası öğrencilerin öğrenim ücretlerinin de makul olması gerektiğini belirtti.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, teknolojinin ve yapay zekanın hayatımıza hızlı bir şekilde entegre olduğunu, bunun eğitim sisteminin de yeniden şekillenmesini gerektirdiğini ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'deki üniversitelerin uluslararası alanda da önemli başarılara imza attığını belirtti. Sürdürülebilir bir gelişim için üniversitelerin ekonomik ve toplumsal açıdan güçlü olmasının gerektiğini vurguladı.
TOBB olarak vakıf üniversitelerinin yanında olduklarını belirten Hisarcıklıoğlu, Türkiye Yükseköğretim Meclisi'nin kamu ve özel sektör arasında köprü görevi gördüğünü ve bu iş birliğinin önemine dikkat çekti. YÖK ile yapılan iş birliğinin değerini vurguladı.